Beyoncé sosyal medya, liderler
Drake’in Spotify’da aylık 36.5 milyon dinlenmesi varmış. Şu ana kadar sadece bu platformda 8.4 milyar kez dinlenmiş. Son albümü “Views”un yine sadece Spotify
Drake stream dönemi müzik sektörünü en iyi anlamış sanatçılardan biri. Müzik sadece müzik değildir, para yapmak için büyük şirketlerle özel anlaşmalar yapmalıyım, bunun için de sosyal medyada çok güçlü olmam lazım konusunu iyi öğrenmiş. Tabii türünün tek örneği de değil. Bunun Lady Gaga’sı var, Taylor Swift’i var, Rihanna’sı, Beyoncé’si var.
İlişkinin derinliği
Tam bu yazıyı yazarken Beyoncé 92.2 milyon takipçili Instagram hesabından ikizlere hamile olduğunu, birtakım çiçeklerin önünde iç çamaşırlarıyla verdiği bir pozla duyurdu. Ben arada bir sandviç yedim geldim, kahve koydum. 7.2 milyon like ile bu fotoğraf Instagram’ın en fazla like’lanan fotoğrafı oldu. Ben bitirirken 8 milyon like’ı bulur, siz okurken Instagram Beyoncé ile özel bir anlaşmaya falan oturur herhalde.
Sanatçılar hayranlarıyla özel ve samimi bir ilişki yaşayabiliyormuş sosyal medya sayesinde. Ve bu ilişkiyi yönetmek demek, daha fazla geliri garantilemenin de anahtarıymış. Okuduğum bir İngiliz dergisinde görüşü alınan medya araştırmaları uzmanı böyle anlatıyor güncel durumu.
Merak ediyorum bu derin ilişkiye bir örnek verilebilir mi? (Not: Beyoncé başka hamilelik fotoğrafları da paylaşıyor şu anda, Instagram’daki fotoğrafın like sayısı 7.9 milyon.)
Derinlik diyorduk. Samimiyet diyorduk. Beyoncé kim bilir ne zamandır kaç tane toplantı, kaç geri dönüş, kaç danışma ve Jay Z ile kim bilir kaç onay süreci ardından bu fotoyu dev bir ekiple üretmiş ve paylaşmış. Ve bu hesaplı kitaplı iş samimiyet olarak tercüme olabiliyor. Bunu eleştirenler de olsa etik yaklaşım kimsenin umurunda değil.
Beyoncé’yi like’larıyla baş başa bırakıp Drake’in Instagram hesabına girdim ve hayranlarıyla sürdürdüğü derin ilişkinin izini sürmeye çalıştım. Karşıma sahneden çekilmiş bir-iki kalabalık konser görseli, Niki Minaj ile bir sahne arkası fotoğrafı, birtakım sofralarda çekilmiş yeme içme fotoğrafları çıktı. Derinlik beni etkiledi.
Lady Gaga televizyon seyrediyor, sahne arkasında dansçılarla poz veriyor, pilates (ya da öyle bir şeyler) yapıyor. Hayranlarla kurulan ilişkinin derinliği baş döndürücü.
Bu görsellerin her birinin milyonlarca kez like edildiğini söylememe gerek yok.
Samimiyetin içeriği
Müziksever, seyirci, dinleyici, hayran, takipçi, halk, kamuoyu, çoğunluk, kalabalıklar... Bu insanlar bu saçma fotoğrafları like ediyor, bu içerik dahi olmayacak içerikleri iştahla tüketiyor. Hadise de burada başlıyor zaten.
Siyaset müziği taklit ediyor. Bugün bütün dünyada her alandaki şahsiyetler, iş dünyası, siyaset, bürokrasi ya da sanat alemi fark etmez, sosyal medyada “hayran”larıyla “derin” ve “samimi” ilişkiler kurmaya odaklı çalışıyor. Kim Jong-Un’un bunu yapmadığını söyleyebilir miyiz? Ya da Putin’in?
Bu samimiyetin içeriği önemli değil. Hatta ne kadar saçmalarsanız, ne kadar sığ ve seviyesiz, ne kadar cahil ve aptal, ne kadar acımasız ve duygusuz olursanız o kadar “samimi”siniz. Ne kadar insan (küfrederek de olsa) sizi tanısa o kadar iyi.
Müzik endüstrisi başlı başına fan temelli aptallaştırıcı bir içerik alanı oldu da siyaset ve ticaret bundan etkilenmedi mi sanki? Yeter ki boş boş da olsa konuşun, durmadan konuşun. Bir gürültü çıkarın. Milyonlar illa samimiyetinizden etkileniyor.
Dünya sadece hayran olacağı müzisyeni, ünlüyü, magazin figürünü değil liderlerini de
bu şekilde seçmeye, okumaya, değerlendirmeye başladığından bu yana hiçbir şey eskisi gibi değil.
Pazar albümü
“Boyutlar” - Bubituzak
Ali Güçlü Şimşek ve Görkem Karabudak’ın yıllar önce Çilekeş çatısı altında başlayan müzikal birliktelikleri muhtelif maceraların ardından Emrah Atay ile birlikte Bubituzak adı altında devam ediyor. Trionun ikinci albümü ocak başında piyasaya çıktı. Gitar, davul, bas sound’unu bu dönemde en iyi kullanan ekiplerden biri herhalde Bubituzak. Bu klasik üçlemeden kendine has yeni bir tarz çıkarmayı başarıyor. Bunu synthe’lere bağlanmış sololar ve riff’lerle yapıyor, nefeslilerle yapıyor, bazen elektro saz gibi kullandığı gitarla, çoğu zaman müziğine sinsice şırınga ettiği alaturkalıklarla yapıyor. Grup “Boyutlar”la müzikal açıdan tutarlı, estetik açıdan teklemeyen, aksamayan ve bir albüm boyu insanı peşinden sürükleyebilen bir müzik sunuyor.