Mehmet Tez

Mehmet Tez

mehmet.tez@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Beyonce bir sabah ansızın yayımladığı “görsel” albümünü anlatırken çocukluk videolarını izletip “Ben o yılları yaşayamadım, hayatım en iyi olmaya çalışarak geçti” diyor. Sonra da evindeki ödülleri kırıyor. Kimse kusura bakmasın, mağduriyeti Beyonce’den öğrenecek değiliz

Albümün adı “Beyonce”. 14 şarkı, 17 video. Bu bir “visual album” imiş. Yani görsel albüm. Beyonce müzik dünyasındaki tabuları yıktığına emin.
Kimseye haber vermeden bir sabah ansızın bir albüm çıkardı. Yani iTunes’a koydu. “Eskiden ne güzel albüm dinlerdik, şimdi her şey single oldu, müzik dinlemek tatsız tuzsuzlaştı, şarkıların başındaki bir-iki melodiyi dinliyor geçiyoruz” diyor. Fonda plak dinleyen insanlar ve “Thriller” ile dans eden çocuk Beyonce var.
Çok haklı. Beyonce de bu noktaya geldiyse demek ki
a) yaşlandı b) akıllandı c) plak retro trendini anladı, modaya uyuyor d) müzik sektörü artık gerçekten o kadar berbat bir durumda ki en büyük starı da internete “sızan” şarkılardan, prömiyer yapan videolardan falan sıkılmış “Hay ben sizin sektörünüzü” diyerek ipleri eline almış. Bence hepsi...
Bir de şöyle şeyler diyor Beyonce: “İnsanlar kaybeder, kimse kaybedemeyecek kadar özel ve büyük değildir, mükemmeliyet çağımızın hastalığı.”
Günaydın. Ben kendi adıma tebrik ediyorum ama bunları 1990’larda Kaybedenler Kulübü de söylüyordu zaten. Bazı sözler zamanında, yerinde ağır.
Yılın tamamını reklam filmlerinde oynayıp filmlere şarkılar yaparak geçiren ve sektöre yön veren firmalardan bir kısmında ailece söz sahibi olmak yanında biraz da kaybetmek heyecanlı bir şey olsa gerek.
Beyonce kimselere haber vermeden küt diye bir sabah yayımladığı, pardon hep unutuyorum, iTunes’a koyduğu albümüyle aslında herkese haber vermiş ve yepyeni bir pazarlama stratejisiyle başarıya ulaşmış oldu.

Yılın en iyi pop R&B çalışması
Apple albümün ilk üç günde 830 bin kez indirilerek bir rekor kırdığını açıkladı. Billboard Top 200 albüm listesinde bir numarada şu anda.
Peki boşuna mı? Hayır kesinlikle değil. Hakkını teslim edelim. Beyonce her zamanki gibi çok iyi şarkı söylüyor, çok iyi dans ediyor. The-Dream, Pharrell, Ryan Tedder, Timbaland hepsi alanlarında sihirli değneğe sahip prodüktörler.
Bana kalırsa her şeyin ötesinde belki de yılın en iyi
pop R&B çalışması budur.
Tabii teknik olarak aralıkta yayımlandığından bir sonraki seneye dahil sayılmayacaksa.
Müzik sektörü şarkı satmayı başardı belki yeni metotlarla
ama bunu yaparken müzik dinleyicisini öldürdü. Kulaklıklarla takılan ve Beyonce’nin dediği gibi şarkıların başını dinleyip bir sonrakine geçen yeni nesil bir dinleyici yarattı. Şimdi Beyonce gibi dev isimler bunu fark ettiyse ne âlâ.

Müzik mi, Beyonce mi şahane?
Müzik dinleyicisi ölürse en iyi senaryonuz her yıl aynı vıcı vıcı melodilerin bilmem ne remikslerini yayımlamak, pardon iTunes’a koymak oluyor. Her şey pazarlamaya, promosyona dönüyor. Habersiz yayımlandığından herkesin haberdar olduğu albümler
ortada uçuşmaya başlıyor. En azından Beyonce’nin müziği şahane. Ya diğerleri?
Bir şey daha var. Bu tip tuzu kuru insanların kendilerini mağdur gösterme gayreti ve başarısını takdir ediyorum. Mağduriyet adeta tuzu
kuruların bir ayrıcalığıymış gibi. Gerçekten mağdurlar asla mağdur sayılmıyor. Mağduriyetiniz ne kadar tuzu kuru olursanız o kadar büyüyor. Dünyayı alıyor, bu defa Mars’ı ele geçiremediğiniz için mağdur oluyorsunuz.
İnsanlara çocukluk videolarını izletip, “Ben o yılları yaşayamadım, hayatım ödül kazanarak en iyi olmaya çalışarak geçti” deyip çekilen ilk klibinizde de evdeki ödülleri kırarken görüldüğünüzde (elbette şahane çekim ve filtreleme teknikleriyle) ben buna mağduriyet demem. Ayrıca kimse kusura bakmasın mağduriyeti Beyonce’den öğrenecek değiliz. Daha iyi hocalarımız var.
Mağduriyet falan demişken... Neyse hiç gitmeyelim oralara pazar pazar. Allah herkese böyle hayırlı mağduriyetler nasip eylesin. Amin.

Haberin Devamı

Reklam müziklerinden

Haberin Devamı

* Citroen C-Elysee reklam müziği: Kullanılan müzik nedir diye merak ediliyor. C2C’nin “Down The Road” isimli şarkısı. Fransız ekip C2C’nin turntable’larla, kes yapıştırlarla, sample’larla oluşturduğu ilgi çekici bir tarzı var. Albümün adı “Tetra”.
* Hyundai ix-35 reklam müziği: Chemical Brothers’ın “Setting Sun”ı. 1997 tarihli “Dig Your Own Hole”un klasiklerinden biri. Aynı kafada bir devamı “Surrender” albümündeki “Let Forever Be”dir. Ama bu sound’un kaynağını arıyorsanız 1966’ya, Beatles’ın “Revolver” albümüne gitmeniz lazım. Şarkının adı “Tomorrow Never Knows”.

Haberin Devamı

Eskiden olsa...

AerosmIth geliyor dense yer yerinden oynar, davetiye isteyenler anında aramaya başlardı.
Justin Timberlake geliyor dense çığlıklar yükselir, “Önlerden bilet bitmiş tanıdığın var mı?” mesajları yağardı.
Itzhak Perlman konser tarihi açıklandı dense hemen bir telaş başlar, eş dost örgütlenir, “Bilet bitmiş, ne olur bir el at” yakarışları tavan yapardı. John Talabot Dj Kicks varmış ocakta dense, hipster’lar, indie’ler, elektronikacılar hareketlenir ve Asmalımescit’te sevinç rüzgarları eserdi.
Şimdi her yer sessiz.
Tek eğlence bilgisayar, televizyon başında oturup
yeni çıkacak dosyaları beklemek, kim hangi emniyet müdürünü görevden alacak, acaba daha ne kasetler çıkacak diye meraklanmak. Sanat-eğlence sektörünün de işi zor.

İTİRAF EDİYORUM

* Hadise şu günlerde kimseye haber vermeden küt diye bir albüm yayımlarsa şaşırmam.
* Sene sonu listeleri hazırlamakla aramda bir sevgi ve nefret ilişkisi var.
* Hiçbir müzik servisindeki tematik radyo algoritması gerçek bir radyo kanalında gerçek birinin sizinle konuşarak müzik dinletmesinin yerini tutmuyor. Algoritma “out”, insan “in”.