Mehmet Tez

Mehmet Tez

mehmet.tez@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Bugün şarkılarını besteleyip Spotify’a koyan bir sanatçı, kimi hesaplamalara göre dinleme başına 0.001128 dolar alıyor. Bu parayı artık dolarda mı tutar, liraya çevirip mi saklar, yoksa dolar bozdurtup, makbuzuyla gidip vatansever bir dönerciden pide ya da döner mi alır siz düşünün. Bu hesaba göre bir milyon dinlenen bir şarkının getirisi 1128 dolar. Esnaf olsan çoktan kepenk indirmen lazım.

Spotify bu ücretin 0.006 ile 0.0084 dolar arasında olduğunu söylüyor. Ancak güçlü itirazlar var. Portishead’den Geoff Barrow geçen sene isyan etmişti. Portishead’in 34 milyon dinlemeden eline geçen stream ücreti 2 bin 589 dolardı. Buna göre bir “Sour Times” eşittir 0.00007615 dolar.

Haberin Devamı

Çok fazla aracı var

Blockchain müziği değiştirebilir mi

Bir başka infografikte ABD’de asgari ücret olan 1260 doları kazanmak için bir sanatçının hangi platformda ne kadar dinlenmesi gerektiği araştırılmış. Mesela Spotify’da bir sanatçının bu rakama ulaşabilmesi için 1 milyon 117 bin 21 kez dinlenmesi lazımmış. Bağımsızsa eğer (aracılar azaldığından) 180 bin dinlenme yetiyor. Tabii haberleri olup da sizi dinlerlerse. YouTube’da 4 milyon 200 bin dinlenme 1260 dolar ediyor. Bağımsızsanız bile 700 bin dinlemeye ulaşmanız lazım bu rakamı alabilmek için.

Müziği üretenle müziği dinleyen (para ödeyen) arasında çok fazla aracı var. Aracılar aleminde kaç durak var ve her durakta ne kadar “hesap” ödeniyor, araştırmalar devam ediyor.

Yayıncı var, dağıtıcı platformlar var (dijital veya fiziksel), prodüktör var, yapımcı firma var, PR ajansları var, reklamcılar var, telif haklarını toplayan dağıtan şirketler var. Canlı müziği de hesaba katarsak, turne ekipleri var, turne menajeri var, kira verilen mekanlar var, bilet satışında aracılar var. Bunların hepsi bir şarkının doğuşundan size ulaşana kadar kat ettiği yolda uğranıp hesap ödenen duraklar. Geriye kalanı da 6-18 ay sonra falan hesabınıza yatırıyorlar.

25 yıl önce bir single 1 milyon satsa, bestecisi iyi para kazanırdı. Şimdi ite kaka 1000 dolar kazanıyor, kazanmıyor. Mekanik haklar daha da fena, 1 milyon dinlenmeye bugün bir bestecinin aldığı mekanik telif tutarı 36 dolar. İki kişi serpme kahvaltı üzeri sinemaya gitsen 100 bin dinlenme borçlu çıkarsın.

Haberin Devamı

Ama sanatçı telif alıyor mu, alıyor. Her şey yasal mı, evet.
İşte müziğin değersizleşmesi derken biz bunu kastediyoruz. İnternet özgürleştirecekken, aracıları kaldıracakken tam tersi oldu. Aracıların sayısı eskiye
oranla arttı. Bunu söylerken de kimseyi suçladığım falan yok,
doğalı bu şu anda.

Şimdi buraya kadar az çok bildiğimiz şeyler. Bundan sonrası için neler yapılabilir, müziğin değersizleşmesi nasıl durdurulabilir? İşte her gün bir yerlerde buna çare arayan öneriler sunuluyor.

Sistem değişecek

Blockchain teknolojisinin bu alandaki vaatleri ise ilginç. Bitcoin ile gündeme gelen blockchain (Bitcoin’in ardındaki teknoloji), belli bir merkeze bağlı olmaksızın iki nokta arasında işlem yapmayı sağlıyor. Yani herhangi birinin bilgisayarıyla sizinki arasında doğrudan veri alışverişi bu.

İşin teknik kısmı benim kapsama alanım dışında, zaten okusam da anlamıyorum. Ama şu kısmını anlıyorum; bu teknolojinin yaygınlaşması, güvenli ve aracısız alışveriş demek. Bir düşünün. Bu, pek çok şeyi değiştirebileceği gibi müzik sistemini de değiştirebilir. O zaman belki müzik bizim için yani dinleyici için daha hesaplı, sanatçı için de daha kazançlı bir hale gelebilir.

Haberin Devamı

Peki aracılar ne olacak, onların da gelir elde etmesi lazım diyeceksiniz. Aracılar gene var olacak ama müzikte finansman sistemi değişecek. Son 20 yılda çok değişti, gene değişecek diye düşünebiliriz.

Açıkçası okuduğum makaleler blockchain’in internetin geleceği olduğu konusunda iddialı. Ben işin içinde insan davranışı varsa kesin konuşma taraftarı değilim ama bankalar bu işe yatırım yapıyorsa da ciddiye almak gerekir.

Tek tük sanatçı bu sistemi bugün kullanmakta ama yaygınlaşması gerçekten mümkün mü? Soru işareti.

Biz gene müzisyenlere bu şartlarda müzik yapmaya devam ettikleri ve bize dinleyecek yeni şarkılar ürettikleri için teşekkür edelim.

Şu ara dinlemeniz gereken 5 şarkı

Blockchain müziği değiştirebilir mi

- “In The Morning I’ll Be Better” - Tennis: Denver, Colorado çıkışlı karı - koca Alaina Moore ve Patrick Riley’nin yeni albümü müjdeleyen ikinci single’ları 2 Aralık’ta yayına verildi. Takip.

- “Noise Pollution” - Portugal. The Man: Muhtemelen 2017’de bir albüm geliyor Alaska çıkışlı ekipten. Bu şarkı, albümün öncülerinden. Grubun Atlantic ile anlaştıktan sonraki üçüncü major albümü olacak, merakla bekleniyor.

- “Grease” - Flo Morrissey, David E. White: Minik Fiona Apple’larımızdan Flo Morrissey, Matthew E. White ile 70’lerin klasiklerini cover’ladı. Bu albüm yakında piyasada olacak. Filminin tema şarkısını duymak, eski bir dostla karşılaşmak gibi oldu.

- “I Can’t Quit You Babe” - The Rolling Stones: Stones’un son albümü blues temalı. Rock’ın temeli blues’a dönüp şöyle bir bakmışlar. “Bir dakika, biz nereden geldik?” diye düşünmüş olmalılar. Otis Rush’ın ilk kez 1956’da kaydettiği blues standardını Led Zeppelin de yorumlamıştı (“Led Zeppelin I”, 1969).

- “Deus Ex Machina” - Deadmau5: Kanadalı Zimmerman’ın (sahne adı Deadmau5) yeni albümü piyasada. Müzik dünyasının para makinesi EDM’in para makinelerinden kendisi. Endüstriyel sound’a sokulduğu oranda daha iyi, daha güzel Deadmau5.