Mehmet Tez

Mehmet Tez

mehmet.tez@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Yurtta ve yurt dışında konserlere gitmeye meraklı olanlar, “festival bana göre değil, sevdiğim grubun konserine gitmeyi isterim” diyenler şu isimleri canlı izlemeli

Die Antwoord
Çünkü şu ana kadar karşılaşabileceğiniz en acayip müziği yapan en acayip tipler. Rap’i
Güney Afrika’nın getto kültürüyle birleştiren ekip, videolarında olduğu kadar sahnede de şaşırtıcı, zorlayıcı ve sıra dışı. Her halükarda coşku garanti.
Dinleyin: (Hatta izleyin) “Cookie Thumper”, yeni şarkı ve video.

Neil Young
Çünkü şu ara konserler veriyor. Çünkü folk ve country’nin üstadı, çünkü en sevdiğimiz adamların ilham aldığı kişi, çünkü memlekete gelmedi ve geleceği de yok bu gidişle. Neil Young and The Crazy Horse şu günlerde Avrupa’da turluyor. Sonbaharda Amerika’ya geçecek. Seneye yine turnede olur mu bilinmez.
Dinleyin: Son albümünün adı “Psychedelic Pill”. Dinleyiniz.

The Black Keys
Çünkü üç kişiyle sahnede harikalar yaratan klasik anlamda bir rock ve blues ekibi. Geçen yıl neredeyse bütün Grammy’ler onlara gitti. Önümüzdeki sene yollarda olmaları muhtemel. Şimdiden çalışmalara başlayıp
bir yerlerde görmek lazım.
Dinleyin: “El Camino”, prodüktörlüğünü Danger Mouse’un yaptığı albüm son çalışmaları. Eskilerden gideyim diyenlere önerim ilk albüm “The Big Come Up”.

Arcade Fire
Çünkü şu anda stadyum dolduracak bir-iki rock grubundan biri onlar. Yeni albümleri yıl içinde yayımlanacak ve 2014’ü turnede geçirecekler. Kanadalı Arcade Fire
şu anda U2’nun 80’lerdeki hali gibi enerjik, güçlü ve etkili. Yani canlı izlemek için en iyi dönemlerindeler. Sonra daha da büyük olduklarında ve 20 yıl sonra Olimpiyat Stadı’na geldiklerinde çok geç olabilir.
Dinleyin: “Neon Bible”. Daha dinlemeyenler varsa tanışsınlar bu vesileyle.

Jake Bugg
Çünkü şu sıra herkes ona yeni Bob Dylan gözüyle bakıyor. Çok genç olmasına rağmen gerek sözleri, gerek besteleriyle yıllanmış bir ozan, söz yazarı, besteci gibi olgun. Sahnede tek gitarla binlerce insanı avucunun içinde tutmak önemli bir meziyet.
Dinleyin: Bugg’ın tek albümü var (“Jake Bugg”). Dinlemediyseniz buyrun...

The Roots
Çünkü bu kadar kaliteli bir
rap-caz-rock ekibini sahnede görmek şart. Hepsi enstrümanlarının hakkını veren, sahnede iyi müzik dinleten elemanlar. Rap deyince aklınıza gelen klişeleri bir kenara bırakıyorsunuz. Umarım bir gün biri memlekete de getirecek bu ekibi.
Dinleyin: “Undun”. Yeni albümleri de şu aralar hazırlık aşamasında. Adı “& Then You Shoot Your Cousin”

Tame Impala
Çünkü sahnede hâlâ 70’lerin baba rock grupları gibi çalan ekiplerin olduğunu görmek insanı rahatlatıyor. Metal gruplarını, rock gruplarını falan unutun. Kendinizi 70’lerin baba gruplarının konserlerinde hissediyorsunuz. Şahane bir sound, ince hesaplanmış sololar, şahane vokaller. Memlekete gelmeleri şart.
Dinleyin: “Lonerism” ve “Innerspeaker”... Her iki albüm de defalarca dinlenmeli...

Arctic Monkeys
Çünkü hem şu ara ortamların en deha rock’n roll ekibi onlar, hem de ayağımıza İstanbul’a geliyorlar (bkz. Rock’n Coke). Alex Turner gerek solo işleri, gerek cover’ları, gerek The Last Shadow Puppets girişimi olsun, kalbimizi çoktan kazandı. Sahnede izlemek zevkli olacak.
Dinleyin: Yeni albüm “AM” pek yakında geliyor. İlk single “Do I Wanna Know?” şimdiden ortalığı yıktı. Yılın en iyi rock şarkısı neredeyse.

Haberin Devamı

Soru-cevap
* Iron Maiden geldi, Roger Waters geldi, AC/DC de gelecek mi?
Hayır, gelmeyecek. Ben böyle bir şey duymadım.
* Rock’n Coke’ta başka isim açıklanacak mı?
Sanmıyorum, ayrıca daha ne açıklansın, bu yılki en kalabalık festival oldu Rock’n Coke.
* David Gilmour da Türkiye’ye gelir mi?
Davet eden olursa ve yeniden turneye çıkmak isterse gelebilir belki ama Pink Floyd değil kendi albümlerini çalıyor sahnede. Soru şu: Bu şekilde gelse siz gider misiniz?

Haberin Devamı

PAZAR ALBÜMÜ

Haberin Devamı

“Borrell 1” / Johnny Borrell

Razorlight dağıldı. İyi gruptu. Solistleri Johnny Borrell yola tek başına devam etme kararı aldı. Fransa’ya yerleşti, daha doğrusu Fransa’da takılma kararı aldı. Saksafonlu, piyanolu bir grup kurdu, akustik gitarını boynuna astı ve yeni şarkılarını söylemeye başladı. Yaz başında Miller’ın davetlisi olarak gittiğim New York’ta EMI binasının terasında canlı izledim kendisini. İyi çalıyorlar ama Razorlight ve indie rock sevenler için kötü haber: Yakışıklı Borrell’iniz artık saçlarını sallayıp yırtık tişörtüyle karşınızda rock’n roll takılmayacak. The Velvet Underground ya da 80’lerdeki bir Bowie sularında. Ve bu sularda kalma peşinde olmalı ki albümün adı “Borrell 1”. Devamının geleceği kesin. “Cyrano Masochiste”, “Erotic Letter”, “Pan-European Supermodel Song (Oh Gina!)” yeni dönem şarkılara örnektir. Pazar günü iyi gider.

İTİRAF EDİYORUM

* Bu devirde hâlâ Blackberry kullananları anlamıyorum. Ama saygım sonsuz. Benim Blackberry’li arkadaşlarım da var.
* Eros Ramazzotti seven insanları anlayamıyorum. Ama saygım sonsuz. Benim Eros Ramazzotti dinleyen arkadaşlarım da var.
* Birkenstock giyen kadınlar kitlesinden daha fena bir şey var şu ara: Birkenstock giyen adamlar... (Benim Birkenstock giyen arkadaşlarım da var.)
* “Fedon’a bağlamak” diye bir terim var
ve ilk duyduğunuz an ne olduğunu hemen anlıyorsunuz. Daha bronz, daha beyaz saçlı ve beyaz sakallı olup beyaz gömlek, pantolon ve ayakkabı giyen neşeli yaşlıya “Fedon” denir.
* Türkiyemizde köftesi meşhur olmayan ilçe, köy ya da mezra yok. Hatta memlekette meşhur olmayan tek bir yiyecek içecek türü yok. Bayramda yoldayken tabelalara bakın, yeter.
* En sevdiğim bayram haberleri Top 3:
3. Ramazan bitti bayramda nasıl beslenelim?
2. Bayramda kim ne kadar kazanacak?
1. Bolu-Tem girişinde 15 kilometre kuyruk oldu... Bazı şeylerin hiç değişmemesi ne güzel!

Mütevazı “süper güç”ler
* Kafeinden etkilenmeme ve gün boyu sınırsız kahve içme süper gücü.
* Bitmeyen şarjlı telefona sahip olma süper gücü.
* Sabahları uykusuz suratla uyanma süper gücü.
* Dolmuşa binince cepte kendiliğinden beliren bozuk para süper gücü.
* Kendinden dolan akbil süper gücü.
* Karşıdan karşıya geçerken arabaları durdurup yol verdirten süper güç.