Dünya Kaset Günü

17 Ekim Dünya Kaset Günü’ydü. Cassette Store Day; İngiltere, Amerika, Almanya, Avustralya ve Yeni Zelanda’daki kasetçilerde ve muhtelif müzik mağazalarında kutlandı

Kasetler alındı, kasetler satıldı. “Yaşasın kaset” yazıları internette cirit attı. İnsanlar bulabildikleri eski kasetleri satın alıp arşivlerken bir yandan da firmalar ve her türden ve çaptan sanatçılar bugüne özel kaset formatında albümler piyasaya sürdü.

Motörhead, Sebadoh, Tha Gaslight Antem, Foals, Alex G, Green Day gibi eski ve yeni, ünlü
ve ünsüz bir sürü ismin kasetleri
bu günde, 17 Ekim’de satışa çıktı.

Şimdilik dört ülkede kutlanıyor Dünya Kaset Günü ama belli bir çevrede yayılacağa benzer. Çünkü bu ülkeler teknik olarak müziğe en fazla değer veren, müziğe en fazla para harcayan ülkeler. Trend yayılacaksa oradan yayılacaktır.

Pratik değil, eğlenceli

Amerikan çıkışlı, dünyanın en büyük tekstil perakendecilerinden Urban Outfitters mağazalarında müşterilerinin beğeneceğini düşündüğü kasetleri satışa sundu.

Türkiye’de bulunmayan Urban Outfitters, dükkanlarının önemli bir bölümünü müzik mağazası olarak tasarlıyor ve buralarda plak satıyor. Firma şu anda tekstil yanında dünyanın en büyük plak perakendecilerinden biri ve raflarında artık walkman’ler durmaya başladı. Firmanın pek çok albümün kaset versiyonunu önümüzdeki aylarda satışa sunmak için büyük bir sipariş verdiği ekonomi sayfalarında yer aldı. Bunlar arasında Death Cab for Cutie, Japandroids, Beach House ve Run The Jewels gibi isimler var. Yani bir kaset günü hoşluğu değil hadise. Kasete ilgi devam edecek
gibi duruyor.

Peki ama neden müziğin analog tüketim biçimleri dijitalden daha ilginç olmaya başladı? Neden plaktan sonra kasete de ilgi var? Daha pratik kesinlikle değil ama analog daha eğlenceli.

Dünya Kaset Günü kutlamalarını 2013’te başlatan ve dünyaya yayan üç bağımsız şirketten Kissability’nin kurucu ortağı Jen Long şöyle açıklamış: “Kaset bir format değil bir kültür. Bir araya gelmekle, birlikte bir şey üretmekle ilgili. Kendi başına yapabildiğin, kaydedebildiğin bir şey aynı zamanda.”

Kendi adıma kasetlerle büyümüş biri olarak “Bana mı anlatıyorsun aslanım” hissiyatındayım. Biz anılarımızı kasete kaydettik. Ama sonra hepsini torbalara doldurup eskicilere sattık. CD, mp3 peşinden koşarken kaseti ihmal ettik.

Geçen haftadan beri evde köşe bucak her yeri eşeleyip eski kasetlerimi arıyorum. Bulamıyorum. Çoğunu elden çıkardığımı fark ettim. Bir kısmını taşınmalarda falan salladım gitti herhalde. Bazılarını birilerine vermiş olabilirim, hatırlamıyorum. Az sayıda kaset annemlerde kalmış olabilir. Bir torba kaseti de plakçı dükkanı olan bir arkadaşıma değerini bilenlere ulaşsın diye bıraktığımı hatırlıyorum.

Evdeki az sayıda kaset de sevgili eşime ait. Bir CD dönemi insanı olduğu halde 80’lere olan hayranlığından kendini 80’lerde varsayıp zamanında kasete kaydederek sakladığı Rolling Stones, Beatles, Metallica gibi
temel eserler.

Daha 10 yıl öncesine kadar her tür gelişmiş ülkeden daha kasetçi bir millettik oysa.

Türkiye’de 2014’te toplam fiziksel albüm satışları (DVD ve VCD dahil) 15.5 milyon adet.
Satış için bandrol basılan kaset
sayısı sadece 4 bin adet.

2004’te ise toplam fiziksel albüm satışı 43.9 milyon adet. Bandrol basılan kaset sayısı 27.8 milyon adet. 10 yılda 27 milyondan 4 bine inmişiz. Ama kaset bizim ruhumuzda var.

Geçmiş kaset gününüzü kutlarım. Eski kasetlerinizi atmayın, saklayın.

İTİRAF EDİYORUM

-Michelle Obama’nın Spotify listesini fazla “siyasi meşazlı” buldum. Amerika’nın First Lady’si soul, R&B ve hiphop üçgeninde “girl power” şarkıları koymuş bu listeye. Gerçekten dinlediği şarkıları değil, dinlemesi hoş algılanacak şarkıları listelemiş sanki. Ya da onun adına bu listeyi kim yaptıysa bu şekilde yapmayı uygun görmüş.

-“Milli takımımızın galibiyetiyle biraz olsun moral bulduk” kalıbı kullanımdan tamamen kalksın.

-“Kahvaltımız var” diyen bir mekanın saat 7.00 itibariyle açık olmamasını, açık olanların ise şuyumuz hazır değil, buyumuz daha gelmedi demesini kabul edemiyorum.

CD

MASA ÜSTÜNDEN NOTLAR

AS IF - !!!
Chk Chk Chk’in müziğinde her zaman yer alan disko ve funk’ın ayak izleri burada da ayan beyan ortada. Ancak Kaliforniya çıkışlı ekip bu defa elektronik dans müziğine yakın seyirlerde. Genel olarak yüksek enerjili, dans kulübü müziklerine dümen tutuluyor. Bu albümde daha iyisini bekler miydik? Evet.

THANK YOUR LUCKY STARS - BEACH HOUSE
Beach House birkaç ay önce yayımladığı “Depression Cherry”nin ardından sürpriz yaparak yeni bir albümünü daha paylaştı. “Depression Cherry”nin daha radyo dostu sound’u ve melodileri burada yerini daha mütevazı düzenlemelere bırakmış durumda. Bir tür B yüzü gibi. “Thank Your Lucky Stars” öncekinden daha farklı bir tonda değil.