Mehmet Tez

Mehmet Tez

mehmet.tez@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Hande Yener’i eleştirmek, ona “çakmak” çok moda. Tarz değiştirdi kimseyi inandıramadı. Şimdi de eski tarzına dönecek olması alay konusu yapılmak isteniyor.
“Nasıl da yapamadı ama. Nasıl da havalara girmişti ve nasıl da dersini aldı, nasıl da parasız kaldı...” Pardon ama yıllardır
aynı şeyi yapan, yeni bir şey denemekten özenle kaçınan insanlarla dolu bir camiada Hande Yener cesur bir adım attı.
Oldu olmadı ayrı, en azından
denedi ve sonuçlarına da katlanıyor.
Bu bile takdire değer. Eleştirinin de dozu var.
Ama bu camiada farklı bir adım atan başarılı olacak diye herkesin ödü koptuğundan şimdi dalga geçiliyor kendisiyle.

Hande Yener’i eleştirme merakı
Benim fikrim şu: Hande Yener daha
farklı davranabilir ve bu konuyu bir ölüm kalım meselesi haline getirmeyebilirdi.
Önceki halini reddetmesi fazla kibirli bulundu ve halk güzel besteler yapmasına rağmen onu bir türlü yeni haliyle benimseyemedi.
Ne adım atmak istediği mahalleye yaranabildi, ne de eski mahallesine.
Ama asıl hikaye tarz değil, besteler
ve yetenektir.
İyi şarkı yapıyorsanız tarzınız ne olursa olsun fark etmez. Hande Yener bu dönemde “Romeo” gibi iyi şarkılar yaptı. Yine yapacaktır. Şimdi herkes nedense ellerini ovuşturup kıs kıs gülüyor. Başkasının başarısızlığının tadını çıkarıyor. Oysa başarısızlık yok ortada. Ama alınması gereken bir ders var. Tecrübelerinden faydalanan “gününde” bir Hande Yener patlama yapabilir. Ne bir önceki dönemi toptan inkar etmek, ne de yeni durumunu gereksiz yere abartmak...
İkisini birleştirince kendine has bir tarz oluşturabilir sanki... Daha az kibir, daha fazla içtenlik.

Haberin Devamı

Hande Yener’i eleştirme merakı
Freddie Mercury’ye teşekkürümdür...
Queen’in solisti, rock dünyasının en renkli ve yetenekli kişiliklerinden biri Freddie Mercury 24 Kasım 1991’de AIDS yüzünden yaşamını yitirmişti. Ölüm yıldönümünde kendisini hatırlamak ve benim gibi Queen’i sevenler adına teşekkür etmek için nedenlerim var:
* Şahane bir sesin olduğu ve o sesi rock dünyasının hizmetine soktuğun için;
* “Sesim altı oktav, ne yapsam gider” deyip, tarihteki “sıradan güzel sesliler” kulübüne katılmadığın için;
* “Bohemian Rhapsody” gibi bir şarkıyı insanlığa kazandırdığın için; (Sevdiğim diğer şarkılarını saymaya kalksam sığmaz. Sırf o bile yeter.)
* Kimsenin lafına aldırmadan bildiğin gibi yaşadığın ve bunu müziğine de yansıttığın için;
* Rock dünyasında kendine has bir kulvar açtığın için;
* Reklamlarda oynamadığın için;
* Ününe ve başarına oranla en az röportaj veren ünlü olduğun, şovlarda boy göstermediğin, basınla ilişkileri kafana takmadığın için;
* Tüm sahne kıyafetlerin, sahne şovların için;
* Ölmeden önce “The Show Must Go On” isimli şahane şarkıyı bestelediğin ve bu hareketinle bu lafı eden en anlamlı insan olduğun için;
* Hepsinden öte, eğlendiğin ve eğlendirdiğin için...
Teşekkürler Freddie Mercury; ya da Zanzibarlı memur çocuğu Faruk Bulsara...

Haberin Devamı

Magazinci Cumhuriyet
Freddie Mercury‘nin öldüğü gün Cumhuriyet gazetesinde haber “Kraliçe artık sessiz” başlığı ve “Genç erkekleri severdi” altbaşlığı ile verilmiş. Spotta da “Mumu iki ucundan yakmayı severdi” gibi bir ifade kullanılıyor. Herhalde çılgın özel yaşamına, biseksüel olmasına falan gönderme yapılmış, tam anlamadım. Beni şaşırtan şu oldu; Cumhuriyet gibi kültür sanatla övünen bir gazetede adamın ölüm haberini (herhalde önemsediğin için) arka sayfadan veriyorsun ama spotta müziğinden tek satır yok. Künyeye baktım; Hasan Cemal hükümeti dönemi. İmza Edip Emil Öymen. Yazıişleri müdürü Okay Gönensin. Kültür Sanat editörü Celal Üster imiş. O zamanlar hiç fark etmemiştim ama şaka maka iyi magazinciymiş valla Cumhuriyet.

Haberin Devamı

Eksen, biraz gülsen!
40 yıllık Eksen 96.2’yi yeni keşfetmiş falan değilim. Ama şikayetim var. Tek tek çok güzel şarkılar çalıyorsunuz tamam eyvallah ama biraz da insanın moduna uygun yayıncılık yapmak lazım. Gün boyu Eksen dinlemek artık mümkün değil. Çünkü bunu yapan bir insan bir ay sonra ya kendini köprüden atar ya jiletlenmeye ya da haplanmaya başlar. Sabah açıyorum içim kararıyor, akşam dinliyorum perdeleri çekip evde ağlayasım geliyor. Biz en sadık dinleyicilerinize acıyın, biraz neşe ve güneş bizim de hakkımız. Vallahi artık dinleyemiyorum. Değerli Eksen’deki dostlar; dost acı söyler.

Bayram’da yapılacaklar listesi...
* Bruce Springsteen’in özel karton kutu içinde yayımlanmış “Born to Run” isimli özel paketi açılacak. Önce klasik kabul edilen albümün yapım belgeseli izlenecek. Ardından albüm dinlenecek.
* Pink Floyd’un “Ummagumma” albümünün plağının tozu alınacak ve uzun uzun dinlenecek.
* Brazzaville’in Türk müzisyenlerle kaydettiği “In İstanbul” albümü tekrara alınacak ve sabahları fon müziği yapılacak.
* Twitter’a daha az girilecek.
(Motor soğusun biraz...)
* Tamamen sübjektif bir “10 şarkıda geçen 10 yıl” listesine yavaştan başlanacak. Bu vesileyle 2000’ler film şeridi gibi geçecek. Önemli anlar ve fon müzikleri hatırlanacak.
Ne yapalım bizde bayram böyle...
Cümleten iyi bayramlar...