Mehmet Tez

Mehmet Tez

mehmet.tez@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Hayatımız ev ve araba almak üzerine kurulu. Konsere, sinemaya gitmiyoruz... Geçtiğimiz hafta bunu yazdım, endişe verici mesajlar aldım

Geçtiğimiz hafta tamamen istatistiklerden hareketle bir yazı yazdım. Ülkenin yüzde 73’ü konsere gitmemiş. Ama yüzde 67’si ev sahibi. Yani fakirlik değil, bir tercih söz konusu. Gelen mesajlara baktım. Bu yazıyı yazma ihtiyacı duydum.

Bakın yazdığım kelimesi kelimesine şu: “Hayatında hiç konsere gitmemiş yüzde 73’e en saf duygularımla diyorum ki sevgili arkadaşlar, ağabeyler, amcalar, kardeşler, bacılar... Her kimseniz bir kerecik olsun bir konsere gidin. Üç kuruş denkleştiremiyorsanız en azından bir halk konserine gidin. Bir kere olsun gidin. Belki hoşunuza gider, güzel bir şarkıyı, sanatçıyı dinler eve gülümseyerek dönersiniz...”

Haberin Devamı

“Sana ne, biz hayatımızdan memnunuz”, “Bu milleti aşağılayıp masa başında toplum mühendisliği yapmayın”, “Ne yani biz konsere gitmiyoruz diye ikinci sınıf mıyız?” Gelen mesajların içeriği bu yönde.

Yahu rock konserine gidin, Babylon’da elektronik müzik dinleyin, Lounge’da swing gecesine katılın mı dedik? İlla Nardis’e gidin caz dinleyin, Salon’da İskandinav avangart şarkılarını mırıldanın ya da Nuri Bilge Ceylan sinemasını hatmedin diye mi yazdık?

Anadolu’da yüzlerce halk konseri var. Herkes çeşit çeşit konser veriyor, seçip git. Sinemada ister Recep İvedik izle, ister Lars Von Trier. Ama izle, belki beğenirsin dedik.

Bir ülkenin büyüklüğü sadece ekonomiyle ölçülmemeli

Neredeyse 20 yıldır basında müzik ve popüler kültür alanında yazı yazıyorum. Eskiden beri kendi sevdiğim şeyleri yazıp önerdiğimde bir kısım okur tarafından elitizmle suçlanırım. Bu normaldir. Ama şimdi durum farklı. Müziğin “m”si bile elitizm gibi algılanıyor. Biz galiba müzikten, sanattan, edebiyattan, bunların her türlüsünden giderek nefret ediyoruz. Tür önemli değil. Keyfimize göre bir şey aramak, bulmak, dinlemek değil mevzu. Bugün toplum olarak kültür sanatın tümüne karşı varoluşsal bir düşmanlık içindeyiz. Bu düşmanlığın siyasi iktidarlarca yıllar içinde pohpohlandığını düşünüyorum.

Haberin Devamı

Şahane müzisyenleri bulunan çöl kenti Timbuktu’da müziği yasaklayan El Kaide ile bağlantılı Enser El Din örgütü lideri “Şarkı söylemek yerine, neden Kuran’ı okumuyorlar? Biz sadece Mali’deki müzisyenlere değil, tüm dünyadaki müzisyenlere karşıyız” diyor. Sanattan nefretin en ileri noktası bu.
Bu mudur gittiğimiz yol?

Siyasilerin, eğitimcilerin, bu ülkeyi yönetenlerin, işadamlarının, ekonomistlerin, akademisyenlerin bu tablodan endişe etmesi gerekir. Bir ülkenin sağlığını, büyümesini sadece ekonomik göstergelerle ölçemezsiniz. Muhafazakarlaşma cepleri dolduruyor ama sanata karşı nefret üretiyorsa orada sorun var. Gidişat iyi değil. Sanatı, sanatçıyı, kültürel aktiviteyi giderek daha fazla lüzumsuz gören bir toplumun bırakın büyük olmayı, mutlu ve sağlıklı olması mümkün müdür?

Başka sorum yok hakim bey.

CD

MASA ÜSTÜNDEN NOTLAR

UPTOWN SPECIAL - MARK RONSON

Stevie Wonder, Bruno Mars, Kevin Parker (Tame Impala), Andrew Wyatt (Miike Snow)... Bu isimler süperstar prodüktör Mark Ronson’ın Amy Winehouse’a adadığı yeni albümünde yer alıyor. Mutlaka dinleyin.

Haberin Devamı

PANDA BEAR MEETS THE GRIM REAPER - Panda Bear

Noah Lennox, Panda Bear adıyla beşinci solo albümünü yayımladı. Konu Lennox’ın babasının kanserden ölümü. Albümün adına da yansıyan “Azrail’le sınav”ın nedeni bu. Giden gitti de geride kalanlar ne yapıyor, işte mevzu bu. n