Mehmet Tez

Mehmet Tez

mehmet.tez@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Apple yeni bir ürün için patent başvurusu yaptı geçen hafta. Bu bir uygulama ve adı “digital mixed tapes”. Yani dijital karışık kaset. Sadece şarkılı değil, görüntülü de...

Apple’ın patentini aldığı digital mixed tapes uygulamasında sadece şarkılar değil görüntü, video ve resimlerle yapılabilecek karışık kasetlerden söz ediliyor. Mantık şu: iTunes’unuzda bir karışık kaset yaratabiliyor, bunun içine istediğiniz şarkıları, müzikleri koyabiliyor, sıraya dizebiliyor, bunlara görüntüler ve videolar da ekleyebiliyorsunuz.

Nasıl işleyecek? Şöyle olacak; adı patent belgesinde “digital mixed tapes” olarak belirtilen uygulamayı indireceksiniz, keyfinize göre bir mixtape yani karışık kaset hazırlayacaksınız ve bu belgeyi hazır olduğunda iTunes Store’a koyacaksınız, hediye olarak birine gönderebileceksiniz. Artık bu kaset kime hazırlanmışsa bu kişi bir mesaj alacak: Sizin için hazırlanmış bir karışık kaset var ve şurada bekliyor. Böyle bir şey... Kabul et, reddet ya da başkasına hediye et.

Bu kasetin farkı ne?

Ben bu haberi okuduğumda hayatında hiç karışık kaset hazırlamamış biri için bunun ne anlamı olacağını sordum kendime. İsteyen istediği playlist’i istediği mecrada yapıyor paylaşıyor zaten, sırf bu işe eğilen yerler var internette. Bu dijital karışık kasetin farkı ne?

Apple geleceğe baktığında müzik dinleyicisinin farklı ihtiyaçlar içinde olacağını bu sektördeki pek çok oyuncu gibi fark etti. İnsanların müziği ve katalogları kullanabileceği formüller aramaya başladı. Karışık kaset hem çok “seksi” bir konsept hem de bir playlist oluşturmanın ötesinde duygusal bağ kuracağınız bir nesneye dönüşebiliyor. Ki biliyorsunuz Apple’ın başarısı tamamen buradan yani teknolojik nesne ile kullanıcı arasında kurduğu dugusal bağdan geçiyor.

Kişisel bir albüm

Karışık kaset dijital bir nesne ama olsun, sıradan bir playlist’ten iyidir. Çünkü bunu kişiselleştirebiliyor, görüntü ya da video ekleyebiliyor, isim verebiliyor ve bir “şey” olarak (buna “ürün” de denebilir sektör jargonuyla) birilerine yollayabiliyorsunuz.

Müziğin geleceği stream madem, e artık elinin altında neredeyse insanlığın ürettiği bütün şarkılar da varsa, o halde “ne duruyorsun kaset yapsana” şeklinde bir mantık bu fikrin altında yatan.

Karışık kasetin bu şekilde de olsa geri dönmesine çok sevindim ben. Bir kere insanların kendini müzikle ifade etmesi kadar güzel bir şey yok. Ondan sevindim. Ama asıl, insanlar belki de yeniden bu vesileyle albüm dinlemeye başlarlar diye seviniyorum. Patent açıklamasında da zaten bunun kişisel bir albüm olduğu belirtiliyor. Neticede karışık kaset de başı sonu olan, kendi içinde dinamikleri ve anlamları olan bir bütündür. Baştan sona dinleyince anlamlıdır. Şarkı sıralaması çok önemlidir.

Yani karışık kaset playlist gibi art arda dizilmiş şarkılardan ibaret değildir. Bir anlatıdır. Kişisel bir albümdür. Albümlerin değil, aradan albümlerden cımbızlanmış şarkıların dinlendiği ve hakim müzik dinleme kültürünün sadece buna kilitlendiği bir çağda belki albümü hatırlar ve yeniden keşfeder insanlar.

Ev ödevi!

-Hemen gidin gerçek bir kaset ve rec tuşu olan bir kasetçalar bulun, sevdiğiniz birine bir karışık kaset hazırlayın. İster radyodan, ister kasetten kasede kaydedin. Uğraşın, emek harcayın. Karışık kaseti değerli yapan bu.

-Kulaklıklarınıza bir süre için veda edin. Sevdiğiniz bir albüm seçin. Erzakla topluca birinin evine kapanın, dünyayla ilişkinizi kesin, bu albümü baştan sona film izler gibi dinleyin, üzerinde konuşun. Sonra anlatırsınız neler olduğunu.

CD

MASA ÜSTÜNDEN NOTLAR

BLOOD - LIANNE LA HAVAS

Müzik dünyası alternatif âlemlerden devşirdiği yeni divasını bulmuş gibi. “Is Your Love Big Enough” isimli ilk albümüyle kendi halinde aşk şarkıları söyleyen La Havas, yeni albümüyle bu defa kabuğundan çıkıp büyük kalabalıkları etkileyecek gibi duruyor. Caz ve soul’un en yeni yorumlarını bulabileceğiniz bir albüm. La Havas’ın cidden çok etkileyici olan vokaliyle dinlemelere doyulmaz.

QUARTZ BIJOU - FLY GOLDEN EAGLE

Eneteresan bir konsept. Albüm, Alejandro Jodorovski’nin 1973 tarihli “The Holy Mountain” filmine eşlik etmek üzere hazırlanan 12 şarkıdan oluşuyor. 70’lerin saykodelik rock ortamından esintiler bol. Ben Trimble o yılların rock’n roll’undan hayli etkilenmiş, çok açık. Pek çok isim sayıyor etkilendiği isimler arasında, ben saymadığı yerden hatırlatayım dedim. Budgie dinlese pek beğenir. 70’lerdeki ruh ikizini bulmuş olur.