İptallerin analizi ve çözüm

Son dönemde konserleri iptal olan organizatörlere göre Türkiye’deki durum yurt dışından bakınca, olduğundan daha gergin görünüyor. İptallerin en önemli nedeni bu

İptal olan konserler artık o kadar fazla ki çoğu haberden bile sayılmıyor. Eskiden Muse, Sia, Skunk Anansie çapında bir sanatçı konserini iptal (hele güvenlik gibi bir nedenle) etse ortalık yıkılırdı. Güzel günlermiş. Konserlerin ya da iptallerinin bugüne göre daha fazla önemsendiği, ses getirdiği günlermiş anlamında söylüyorum, yanlış anlaşılmasın.

Promoters Alliance’dan Siyabend Süvari’nin bu yaz iki festivali iptal oldu: IstanbulBlueNight (headliner’ı Muse’du) ve Masstival (headliner’ı Sia’ydı). Ancak konfirme olup daha açıklayamadan iptal olan iki büyük konserleri daha var.

İptal nedeni genel olarak “Türkiye’deki durumun belirsizliği ve ekiplerin korkması” olarak belirtiliyor.

“Güvenlik tedbirlerimiz konusunda şüpheleri yok aslında ama şu anda tüm dünyada Bataclan ve Nice sonrası artan bir gerginlik var. Bize biraz daha fazla yansıyor coğrafi konumumuzdan dolayı” diye anlatıyor Süvari: “Sanatçılarda Türkiye hakkında kötü bir imaj yok, gergin hava diner dinmez gelmeye devam edeceklerdir. Dışarıdan gözüken hava bizim yaşadığımızdan daha gergin, buraya gelip giden ya da burada yaşayan yabancılar bunu anlıyorlar mesela ama hiç gelmemiş birine açıklamak biraz zor. Televizyona ve sosyal medyaya bakıldığında durum olduğundan çok daha berbat görünüyor. Ancak buraya gelip konser veren sanatçılar bu farkı görebiliyor. Scorpions mesela geldi ve turnedeki en coşkulu konserlerinden birini verdi ve gelince durumu anladı, gelenler oradakilere de bunu anlatıyorlar, olabildiğince etkinliklerin devam etmesi bu anlamda önemli.”

Süvari’ye göre senelerdir Yunanistan ve Bulgaristan’dan daha aktif olabilmemizin sebebi burada bir sektörün gelişebilmiş olması, talebin olması. Bunu kaybetmemek çok önemli. Süvari’ye göre lokal müzisyenlerimizi desteklememiz, konserlerine olabildiğince gitmemiz iyi olacak. Yani şu dönemde müziksevere çok iş düşüyor.

Görüştüğüm bir diğer isim Zorlu PSM Genel Müdürü Murat Abbas. Onların programında yer alan M83 konseri haziran 2017’ye ertelendi. 19 Kasım 2016 tarihli Max Richter konseri sanatçı tarafından iptal edildi. 21 Temmuz’da gerçekleşmesi planlanan Skunk Anansie konseri de iptal edilenler arasındaydı.

Abbas gerçekleşen konserlerin de büyük uğraşlar sonucu son anda yapılabildiğini anlattı:

“Haziran ayında yapmış olduğumuz Sigur Ros, Pj Harvey ve Patti Smith konserleriyle temmuz ayındaki Damien Rice konserlerimizin hepsi direkten döndü. Bu etkinliklerin iptal olmaması için büyük uğraşlar verdik. Mektuplar yazdık. Zorlu Center’daki güvenlik önlemlerini, krokilerle anlattık. Maliyet çok yükselmesine rağmen sanatçıların konaklayacakları otelleri değiştirdik, Zorlu PSM’nin bitişiğindeki Raffles otelini kullandık. Ekstra maliyetlerle sanatçıların havaalanından hızlı geçişlerini sağladık.”

Henüz duyuramadan iptal etmek veya ertelemek zorunda kaldıkları konserler de var. Yani aslında sektörün durumu görünenden daha kötü. Bu açıklanmadan iptal olan konserler meselesi buzdağının görünmeyen kısmı gibi. Murat Abbas son yıllardaki gidişatı şöyle değerlendiriyor: “Üç-beş sene öncesine kadar İstanbul, yurt dışında yükselen bir yıldız olarak görülüyor, sanatçılar, gruplar buraya gelmek için can atıyordu. Son bir senedir, Türkiye’ye yönelik artan dozda negatif bir algı operasyonu yürütüldüğünden yurt dışındaki eğlence/sanat camiasındaki karar verici ajans ve menajerler de bu olumsuz tablodan etkileniyorlar. Önlerine her gelen her yeni teklife ‘Buna sonra bakalım’ tadında cevaplar veriyorlar.”

Olumsuz imajı kırmak için rota yurt dışı

Şu anda maalesef sektörde hızla düzelecek bir görüntü pek yok. Abbas belediyelere ve bakanlıklara çok iş düştüğünün altını çiziyor. Onların desteğiyle sektör biraz rahatlayıp ayakta kalabilir, bu dönemi atlatabilir.

Bu arada Türkiye’deki organizasyon firmaları, mekanlar ve konuyla ilgili vakıfların yurt dışında bazı girişimlerde bulunacağını, konferans ve seminerlere çıkarma yapacağını da öğrendim. Türkiye’nin bu olumsuz imajını kırmaya yönelik bir çalışma başlayacak gibi duruyor.

Yıllar yıllar boyunca binbir güçlükle şekillenen olumlu bir algı, bir anda tuzla buz oluverdi ne yazık ki. Bakalım kırıp dökülenin tamiri kolay olacak mı?

Pazar albümü

“Tween” - Wye Oak

Baltimore çıkışlı ekipler ufaktan bir müzikal ekol olmaya evrildi. Future Islands, Beach House, Lower Dens, Dan Deacon, Matmos... Hepsi sevdiğimiz indie ekipler. Baltimore çıkışlı Wye Oak’un 2011-2014 arasında bestelediği ancak bu dönemde yayınlanan albümlerine muhtelif sebeplerden koymayı tercih etmediği şarkılar bu albümde bir araya getiriliyor. Oluşum itibariyle her telden çalan çarkılar. Ancak genel anlamda shoegaze sevenlerin bu durumdan şikayet edeceğini sanmıyorum. “Tween”, açıkçası Wye Oak’u yeniden gündeme getirmek ve dinlemek için güzel bir fırsat.