Mehmet Tez

Mehmet Tez

mehmet.tez@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

“Live It Up” alışılmış tarzınızdan farklı. Şarkının arkasındaki hikâye nedir?
Kenan Vural: “Live It Up” hazırlamakta olduğumuz üçüncü albümümüzde yer alıyordu. Ancak düzenlemesi daha farklıydı. Şarkının anlattığı hikâyeye uygun, İngilizce sözler yazıldı ve yeni bir düzenleme yapıldı. Ama şarkının ruhunun çok değiştiğini söyleyemem. Tek gitarla da çaldığınızda aynı his geçiyordu dinleyene.
Kimi 80’lerin, kimi 70’lerin etkisi olduğunu söyledi. Siz nasıl tanımlıyorsunuz?
Kutlu Özmakinacı: Düzenleme olarak 70’ler, ruh olarak 80’leri yansıtıyor. Biz üç şarkı hazırladık. Bir tanesi daha rock diyebileceğim bir düzenlemeydi. Diğer ikisi birbirine yakın şarkılardı. TRT seçici kuruluyla yaptığımız değerlendirmede bu iki şarkı üzerinde yoğunlaşıldı.
Kimler vardı kurulda? Nasıl seçildi şarkı?
Özmakinacı: Kamil Özler, Neşet Ruacan gibi caz dünyasından isimler var. Onlarla değerlendirdik.
Bu isimler müzikal açıdan mı değerlendiriyor, yoksa Eurovision kriterleri açısından mı?
Özmakinacı: Her ikisi de. Live It Up”ın enerjisi daha iyi bulundu. Bizim de tercih ettiğimiz şarkıydı.

‘30 Aralık’ta öğrendik’
Önceki yıllarda çıkan şarkıları inceleyip belli bir formül oluşturdunuz mu kafanızda, biz şöyle bir şarkı yaparsak başarılı oluruz diye?
Özmakinacı: Elbette bu konuyu dikkate aldık. İnceledik, değerlendirdik. Derece alacağına inandığımız şekilde hazırladık. Ama standart bir formül var ve biz de bunu uyguladık diyemeyiz.
Vural: Bu şarkı bizim kendi müziğimizin nereye doğru gittiğine dair ipuçları da barındırıyor. Eurovision için düzenlendi ama sonbaharda çıkacak yeni albümümüz hakkında ipuçlarını bulabilirsiniz bu şarkıda.
Eurovision’a gideceğinizi ne zamandır biliyordunuz?
Alpay Şalt: Gerçekten de 30 Aralık’ta öğrendik. Sürpriz oldu. Biz şu günlerde piyasada olması planlanan üçüncü albümümüzü hazırlıyorduk. 30 Aralık gecesi teklif gelince bütün planlar değişti. Albüm de sonbaharda yayımlanacak.
‘TRT son yıllarda rock’çı oldu’ diye espriler yapılıyor. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
Özmakinacı: Evet, Eurovision’a bir süredir rock grupları seçiliyor ve ben bunu çok olumlu buluyorum. Bunun anlamı TRT’nin rock’çı olması değil. Rock gruplarının ülkemizi temsiliyet kabiliyetinin daha yüksek olması. Son yıllarda daha iyi müzikler onlardan çıkıyor. TRT de o yüzden art arda rock gruplarına teklif yapıyor.
Pop müzikte iyi işler yapılmıyor mu?
Vural: Mesela bu yıl için adı geçen popçulara bakın, hiçbiri kendi bestelerini yapan, kendi hikâyelerini anlatan isimler değil. Popta belli isimler söz yazıyor, belli isimler beste yapıyor, belli isimler düzenlemeleri yapıyor. 90’lardan beri bu değişmedi ve artık pop albümlerinin birbirinden farkı sadece kartonetleri...
Özmakinacı: TRT rock’çı değil. İyi olanı tercih ediyor ve bence doğru olanı yapıyor. Athena, Mor ve Ötesi, Manga ve şimdi de biz. Ama daha önce giden popçulara da bakarsanız, onların da iyi müzik yaptığını görürsünüz. Hadise’yi çok bilmiyorum. Ama Sertab Erener ve Kenan Doğulu da kendi bestelerini yapan, ekip halinde çalışan, iyi müzik yapan isimler. Yani onları seçmek de doğruydu. Aslında TRT bence iyi müzik yapanı tercih ediyor. Popçular daha iyi müzik yapsalar TRT tereddüt etmeden popçulara teklif götürür.

Haberin Devamı

‘İyi olsalar, TRT popçuları seçerdi’

Haberin Devamı

Yüksek Sadakat üyeleri, parçanın düzenleme olarak 70’leri, ruh olarak 80’leri yansıttığını söyledi. FOTOĞRAF: HÜSEYİN ÖZDEMİR

Haberin Devamı

‘Her şey finalden ibaret değil’
Eurovision’un Türkiye’de dar bir çerçevede değerlendirildiğini belirten Kutlu Özmakinacı, “İşin sadece yarışma kısmı ve final gecesi öne çıkarılıyor. Ama bu organizasyon Avrupa ülkelerinin kültürel açıdan birbirlerine yaklaşmalarını, tanışmalarını ve alışverişte bulunmalarını amaçlayan bir organizasyon” dedi. Sözlerini, “Organizasyon sadece finalden ibaret olsaydı aylar önceden şarkıların promosyonu yapılmazdı” şeklinde sürdüren Özmakinacı, önlerindeki iki aylık sürede hem müziği hem de ülkeyi tanıtacaklarını vurguladı.