Mehmet Tez

Mehmet Tez

mehmet.tez@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Amerikalı soul vokali Charles Bradley’nin “Black Velvet” adlı albümü, sanatçının hayatının son döneminde stüdyoda kaydettiği şarkıların yanı sıra, Nirvana, Neil Young gibi isimlerden uyarlanan cover’ları içeriyor.

Marszalkowska’dan tarihi şehir merkezine doğru döndüm. Kim bilir kaç asırlık ağaçların arasına, Ogrod Saski’ye doğru daldım. Hava sıfır derecelerde ama keyfim yerinde çünkü türlü içlikler ve kazaklarla sıcaktayım. Üstelik kulaklığımdaki müzikten memnunum.

Kış soğuğu ve bir soul albümü

Charles Bradley’nin “Black Velvet” albümünü bu ortamda dinliyorum. Soul ve funk’ı çıktığı yıllardaki gibi orijinal bir şekilde yaşatmaya çalışan az sayıda isimden biriydi Bradley. Hayatı boyunca şarkıcılık yaptı, ama eline yeterli para geçmediğinden hep yan işlerle uğraştı. Zorlu bir hayatı oldu. Ardından 2002’de rahmetli Sharon Jones’un içinde olduğu bağımsız retro soul firması Daptone altında çalışmaya başladı. 2011’de kariyerinde ilk defa albümü yayınlandı. 62 yaşındaydı.

Haberin Devamı

Hayatları ve hikayeleri gerçekti

Bu albümle dikkat çekti. Ardından bir iki turne ve yeni albüm derken altın devri uzun sürmedi. Mide ve karaciğer kanseri onu aramızdan ayırdı. Gerçekten hayat bazen ne kadar acımasız ve adaletsiz. İnsana “Bir sürü kötülük dünyaya kazık kakmışken neden Charles Bradley kanser olup ölüyor?” diye sorduruyor. Birkaç yıl önce gene kanser dolayısıyla aramızdan ayrılan Sharon Jones’dan sonra da sormuştum. Jones gibi o da katıksız eski usul soul ve funk söylüyordu. Hayatları ve hikayeleri gerçekti bu insanların. Söyledikleri şarkılar gibi yaşadılar ve öldüler.

Soul dediniz mi, işin içine acılar girer. Geçim derdi, aşk acısı, dost kazığı, ihanet, sefalet hikayeleri anlatır şarkılar. Sırtından bıçaklananlar, hayırsızlar, kadersizler, ezilenler... Buradan bir arabesk çıkarma niyetinde değilim ama soul’un temelinde bu duygusal dinamikler var. Bütün bu hikayelere rağmen güleryüzlüdür ama soul. Enseyi karartmaz, hayatı ağlanıp sızlanmadan kabullenir. Kadere boyun eğer ama tadını da kaçırmaz. Küçük şeylerden mutlu olmayı bilir çünkü başka çaresi de yoktur. Çabalar. Çabalamaya inanır. Umudu canlı tutar.

Haberin Devamı

Albüm Bradley’nin yayınlanmamış kayıtlarını bir araya getiriyor. Bunlar arasında Bradley’nin klasik soul gırtlağı ve tarzıyla yorumlanmış cover’lar da var. Bradley, Black Sabbath’in “Changes”ini yorumlamış ve bu şarkı ve albüm büyük beğeni toplamıştı. Bu albümde yer alan cover’lar aynı yoldan gitmek üzere hazırlanmış. Nirvana’dan “Stay Away”, Neil Young’dan “Heart of Gold” enteresan işler. Bradley onları öyle uyarlamış ki tanınmaz hale getirmiş. Adını albüme veren “Black Velvet” enstrümantal. Bu seçim nasıl neden yapıldı bilemiyorum ama şu kesin, Bradley’nin bu albümdekiler dışında elde avuçta başka kaydı kalmadı herhalde. Söylemediği şarkı bile albümde olduğuna göre...

Sound’u orijinal haliyle yaşatıyor

Albümde yer alan kayıtlarda Bradley’ye önceden de olduğu gibi Menahan Street Band eşlik ediyor. Bu ekibin varlığı elbette müziğe kalite, kişilik ve derinlik kazandırıyor. Daptone altında yer alan bu grup kendi müziğini yapıyor olsa da aslında firmanın sanatçılarına eşlik ediyor ve bu sanatçıların ekiplerinden müzisyenlerle besleniyor. Soul ve funk temelli sound’u orijinal haliyle yaşatan ender ekiplerden.

Haberin Devamı

Burada bir hatırlatma yapayım, Daptone’un kuruluşu, Menahan Street Band’in de çıkış noktası kabul edebileceğimiz The Dap-Kings ekibine dayanıyor. Bu ekip Amy Winehouse’un prodüktörü Mark Ronson’ın dünyaya sunduğu, dinleyiciye kazandırdığı bir ekip. Winehouse’un “Back to Black” albümünün prodüktörü olan Ronson, ‘60’ların klasik soul sound’unu yansıtacak bir orkestra ve kayıt stüdyosu arıyordu. İşte The Dap-Kings böyle keşfedildi ve albümde çaldı. Daha sonra Amy Winehouse’un turne ekibi oldular. Ardından da Daptone, klasik soul ve funk albümleri yayınlayan tanınmış bir “bağımsız firma” haline geldi.

Black Velvet, Charles Bradley’nin en şahane albümü değil. Çünkü ölümünden sonra yayınlanmış bir toplama. Ama Bradley albüm bazında dinlenecek biri değil zaten. Bradley’nin hastalığının son aşamalarında kaydettiği bu şarkılar bize şunu vadediyor: James Brown kadar şanslı olamamış ama en az onun kadar yetenekli bir soul vokalini dinlemek ve hikayesine tanık olmak.