Mehmet Tez

Mehmet Tez

mehmet.tez@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Kültürel kıyamet yasa tasarısı


Alkolle mücadelede örnek aldığımız ülkelerde alkollü içecek firmalarının festivallere sponsor olması engellenmiyor.


Konserler, festivaller, sportif aktiviteler, sosyal kampanyalar... Şu anda Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurulu’nun hazırladığı yönetmelik taslağı hayata geçerse bunların hepsi tarih olacak



Yasaların toplumu kötü alışkanlıklardan koruması ve tehlikelere karşı uyarması başka bir şey, devletin elinde sopayla hayatınızın orta yerine dikilmesi başka. Tütün ve Alkol Piyasası Denetleme Kurulu’nun hazırladığı taslak hayata geçerse Türkiye’nin kültür sanat hayatı büyük bir darbe alacak. Zaten yapması iyice zorlaşan bazı işler tamamen imkansız hale gelebilecek.
Nasıl mı? Bu yönetmelikte “Genç: Dünya Sağlık Örgütü’nün kabulleri kapsamında, onbeş ile yirmidört yaş arası dönem içinde bulunan kişi” diye tanımlanıyor. Ve yine aynı yönetmelikte “Çocukları ve gençleri hedef alan veya bu kişilerin ilgi alanına giren etkinlikler ile bu nev’i etkinliklerin tanıtımında ve etkinliğin gerçekleştirileceği mekanlarda, alkollü içki markaları veya alkollü içki markalarını çağrıştıracak nitelikteki unsurlar kullanılamaz” deniyor.
Yani 24 yaşında kazık kadar insan 18 yaşına gelmemiş ve yasalar önünde yetişkin sayılmayan insanla aynı. Yani diyor ki taslak: “Sen daha çocuksun, neyi yapıp neyi yapmayacağını bilemezsin ben seni korurum.” Halbuki bu insanlar oy vermeye gelince verdiriyorsun. Aldığın oylar meşru. Kendi başlarına karar alabildiklerinden eminsin. Suç işleyince “yetişkinsin” deyip hapse atıyorsun, alkole gelince “Sen anlamazsın, ben seni korurum.”

Oy vermeye gelince yetişkin, alkole gelince çocuk!
İster AB ister dünya standartı olsun birtakım mercilerin insanların hele ki yetişkinlerin hayatını onlar için onlar adına zorla denetlemesine karşıyım. Sağlık mağlık bahane, kontrol manyaklığı şahane.
“40’lar yeni 20’ler” geyiğinin dünyadaki karşılığı bu olacaksa bırakın dağınık kalsın...
Buradaki felsefi sorun bir yana taslağın yasalaşması halinde ortaya çıkacak sonuçlar ise daha çarpıcı.
Bugün eğlence ve kültür sanat dünyası ticari olarak hiç kârlı değil. Bir-iki ana akıma dahil işi ve insanı kenara ayırırsanız sponsorsuz televizyon dizisi bile çekilemiyor artık; festival, konser, sergi nasıl yapılsın?
Yani taslak bu haliyle yasalaşırsa konser, kültür sanat festivali falan gibi hiç ticari olmayan ama yapılmasında kamu yararı olan işler tamamen durma noktasına gelecek. Daha doğrusu yoruma açık olacak. Bu tip alanlarda sponsorluk yapan firmalar ve sponsorluk alanlar belirsizliğin ve keyfiliğin içine atılacak.
Bu taslak baz alınarak müzik dergilerine ve bilumum genç yetişkin yayına reklam vermenin önünü kestiler, dergiler battı. Televizyonda zaten yasak. Şimdi toptan yok etmeye çalışıyorlar. Buna göre adam istese Efes Pilsen basketbol takımını bile kapatacak.
Alkollü içecek markaları pek çok festival ve konsere, sosyal sorumluluk kampanyalarına, müzik yarışmalarına, müzik gruplarının turnelerine birçok etkinliğe çok yönlü sponsorluk yapıyor. Alkole kafayı taktığı kadar bu hükümet ve yetkililer başka temel meselelere konsantre olsaydı belki üniversiteye giriş sisteminin rezilliği çözülürdü. Avrupa’da en az alkol tüketimi bizde oysa ki...
İranlaşıyoruz geyiği yapmayacağım, tarzım değil. Ama başka bir yolu olmalı...


Athena’dan haber var!
Uzun zamandır ortada yoklardı. Son yaptıkları şey 2006’da “IT” adında bir EP yayımlamaktı. Uzun zamandır İngiltere’de takılan, ara sıra İstanbul’a gelip giden Athena yani Gökhan ve Hakan Özoğuz kardeşler yeni albümlerini tamamlamış. Mayıs başında Pasaj etiketiyle piyasaya çıkacak “Pis” isimli albümün ilk klibini de geçenlerde çekmişler. Şarkının adı “Serseri Mayın”. Yönetmen, Bedük’ün “Electric Girl” isimli son videosunu çeken Bertan Başaran.
Peki albüm nasıl? Athena bildiği yoldan pek şaşmamış. Sadece müziklerinde İngiliz etkisi varmış. Daha olgun bir müzik dedi kuşlar. Artık bilemiyorum. Prodüktör de ilginç bir adam. Jamiroquai’ın “Emergency on Planet Earth” ve “Return of the Space Cowboy” albümlerinin de prodüktörü Mike Nielson. Nielson, kardeşlerin ikiz olmasından ve enerjilerinden çok etkilenmiş. Biliyorum komik cümle oldu ama kuşlar ne dediyse o.
Grup albümün ardından bir turneye çıkacak. Vodafone ile anlaşmışlar. Daha sonra da yaz boyu konserleri olacakmış. Yani Athena sahalara dönüyor. Az kaldı.


Emek’in hikmeti!
Ne sinemaymış arkadaş. Haftalardır belediye başkanları, bakanlar, yaşını başını almış köşe yazarları ne kadar önemsiz ve berbat bir yer olduğunu anlatmak için perişan oldular. Madem o kadar önemsiz, bu telaş niye?
Belediye başkanı “Benim işim değil, konu teknik” diyor. Teknikse ve taraf değilsen ne işin var televizyonda elinde paftalarla, haritalarla?
Bakanımız konuyla ilgili. Emek’in yerine alışveriş merkezi yapılırsa kültür sorunlarımız bitecek çünkü: “İlla koruyalım.”
Ve bir yazar. Çok satan gazetesinde bu önemsiz sinemanın nasıl korunacağına dair her gün tam sayfa yazı yazması gerekiyor.
Benim anladığım nedir biliyor musunuz? Bu alışveriş merkezi ya yapılacak, ya yapılacak. Pardon, Emek ya korunacak, ya korunacak.
Değerli “Emek korumacıları”; neden kimse inanmıyor size, anladınız mı şimdi?