Mehmet Tez

Mehmet Tez

mehmet.tez@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Neticede üstü çizilebilir, kırılabilir, çıtırtısı var, patırtısı var, taşıması zor, ağır. Ayrıca daha yüksek ve düşük frekansları verebilme açısından CD’den teknik olarak daha kötü. İyi de neden plak?
Bu mühim soruya yanıt arıyoruz

1993’te dünyada toplam 300 bin adet plak satıldı. Toplasan yaz başında çıkmış bir Serdar Ortaç albümünün sene sonu satışı kadar.
CD’nin dünyayı ele geçirdiği yıllardı ve herkes bu teknoloji harikası “veri depolama dairesi”nin (kişisel Türkçeleştirme girişimi, TDK’ya selam) geri dönülmesi imkansız bir yol açtığına emindi. CD, kaseti de plağı da tarihe gömecekti.
Kaseti gömdü (onu ayrıca yazarım) ama aynısını plağa yapamadı. Plak dipten giderek çıktı, özellikle 2000’lerde CD mp3’e, online satışa, stream’e yenilirken plak aradan yükseldi. Kendi başına bir niş pazar oluşturdu. Bu pazar önceleri “meraklısı alıyor” düzeyindeyken şimdi ilgi çekici derecede büyüme yolunda. CD satışları her yıl düşüyor, plak satışları artıyor.
2012’de plak satışları bir önceki yıla göre yüzde 16 artarak 4.7 milyona ulaştı. Bu rakam yeni ve eski albümleri ve ikinci elleri kapsıyor. Tüm “fiziki” albüm satışının yüzde 2.3’ü. Küçük ama geleceği olan bir pazar.
Sadede geleyim. Hep denir ya plak daha iyi ses veriyor, daha sıcak, daha sahici, o yüzden tercih ediliyor diye... Bu bir şehir efsanesi değil. Teknolojik açıklamasına ise ben yeni vakıf oldum.
Plak aslında teknik açıdan CD’den daha iyi değil. Daha büyük, ağır. Kolayca çizilebiliyor, çıtırtısı pıtırtısı var. Tozlanır, iyi bakmazsanız küflenir. Ayrıca dip sesi CD’dekinden fazla.

Bilgisayara atılmaz, flaş diske sığmaz!
Plağı boynunuza asıp kulaklığınızı takarak koşuya çıkamazsınız.
Pikabın içine plağınızı koyup dışarıda gezemezsiniz. Arabanızın CD player’ına sokup yolda dinleyemezsiniz.
Plak için sallanmayan bir masa.
İyi ayarlanmış bir pikap. Ve bunları yerleştireceğiniz bir mekan gerekir.
Bir adet oda ya da salon. Plağı yerleştirir, dönmeye başlamasını izler, parmağınızın ucuyla kaldırdığınız iğneyi üzerine koyar, ilk pat sesinin ardından çıtırtıları dinler ve müziğin başlamasını beklersiniz. Vapurda, arabada, sokakta, koşuda, metroda falan değilsiniz. İşte kilit nokta bu. Plağın seyyar olmaması.
Müzikler stüdyolarda kaydedildiklerinde master denen esas kayıtları bir dinleme fırsatı bulsanız keşke. Şahane bir ses, denge ve güzellik. Ama iş o kaliteyi tüketilebilir formatlarda kaydedip piyasaya sürmeye geldiğinde bu müziği sıkıştırmak zorundasınız. Sıkışsın ki küçülsün, küçülsün ki cebinize girsin, tabletinize, bilgisayarınıza sığsın.
Bu hard disklerimizde çok yer kaplamasın diye sıkıştırılan müzik formatlarını çoğu zaman küçük kulaklıklar, minik teyipler, mono cihazlar gibi mecralarda dinliyoruz. Dolayısıyla ses o sistemlere göre ayarlanmalı. Yani vasata göre standardize edilmeli. Bu işlem sırasında ortaya tek katmanlı, derinliği olmayan bir müzik çıkıyor. İşte dinlediğimiz müziğin yüzde 90’ı böyle.
Plaksa öyle değil. Plağı bilgisayara indiremezsin. O yüzden kaydederken sıkıştırmaya gerek yok. Ferah ferah kullan. Plak çıtırdar, patlar ama iğneyi koyduğunuzda duyduğunuz ses, hele eski orijinal plakların bazılarında, kulaklarınızı ürpertir. İyi malzemeyle ustaca hazırlanmış şahane bir yemeğin damağınızda bıraktığı lezzet gibi mutlu eder. Diğeri, işe yetişirken yoldan aldığınız simit arası karper.

Haberin Devamı

Plak geceleri
Dünyanın pek çok şehrinde artık plak günleri organize ediliyor. Ünlü gruplar bu günlere özel plaklar bastırıp satışa sunuyor. Bizde henüz yok, umarım olur. Ama şimdilik şahane bağımsız plak mağazalarımız var. Onları ve plak muhabbetini takip etmek isteyenler her salı Babylon’daki plak gecelerini takibe alsın.

Haberin Devamı

Koleksiyonluk plaklar

Haberin Devamı

Bazı eski plaklar koleksiyon nesnesi haline gelmiş durumda. Tek bir plak binlerce, on binlerce dolar edebiliyor eğer aranan özelliklere sahipse. En önemlisi plağın orijinal baskı olması. Yani ilk basıldığı, yayımlandığı seriden olması... Kapağından, koruyucu kılıfına kadar her şeyinin “kondisyonu” önemli.

2012’de en çok satan 10 plak

* “Blunderbuss” - Jack White
* “Abbey Road” - Beatles
* “Babel” - Mumford & Sons
* “El Camino” - Black Keys
* “Sigh No More” - Mumford & Sons
* “Bloom” - Beach House
* “For Emma Forever Ago” - Bon Iver
* “Boys & Girls” - Alabama Shakes
* “21” - Adele
* “Bon Iver” - Bon Iver