Obama beyazlaşmış!

Obama’nın Spotify aracılığıyla paylaştığı sevdiği ve dinlediği şarkılar listesi iki yıl öncesine göre zevklerinin değiştiğini gösteriyor, nereden mi biliyorum?

29 şarkılık listeye bakınca önce dedim ki kendi kendime, ABD başkanının müzik zevki aslında hiç fena değil. Bir kere Wilco, Arcade Fire, Florence and the Machine ya da Noah and the Whale gibi indie ve alternatif rock gruplarını dinlemesi müziği takip ettiğini gösteriyor. Bildiği ve sevdiği tek şarkı “My Way” değil yani.
Öte yandan belli ki Obama siyah müziğe meraklı. Üstelik eğlenceli ve funky olanlarına. Earth, Wind & Fire, Booker T & The MG’s bunun kanıtı. Ayrıca Motown’a da açık. 60’ların siyah soul gruplarını dinliyor, The Impressions ve Al Green var listede. Yenilerden Raphael Saadiq benim de en sevdiğim Amerikalı soul sanatçılarından biri.
R&B sevdiğini Ledisi dinlemesinden anlıyorum. Hem de 90’lar usulü
R&B bu. Eminim Chaka Khan ve Angie Stone falan da seviyordur, gayet güzel. Ancak kendi adıma evde mesela Afganistan ya da Irak’la ilgili bir karar alırken, ya da şu Türkiye’nin güneydoğusunda neler oluyor bir rapor verin diye danışmanlarına talimat verirken fonda Whitney Houston çalma ihtimalinden korktum.
Listesindeki en beğendiğim şarkı Nicole Willis & The Soul Investigators’ın “Keep Reachin’ Up” ı. Bu soul şarkıcısını duymadıysanız keşfedin, tavsiye ederim.
Ancak bana asıl ilginç gelen şey bu listede her şeyden çok country şarkısı olması. Ray LaMontagne, REO Speedwagon, James Taylor, Montgomery Gentry, Dierks Bentley, hatta siyah country yıldızı Darius Rucker’ı dinliyor Obama.
Valla kendisi acaba kovboy mu oldu, yoksa bu liste ustaca planlanmış bir seçim yatırımı mı bilmiyorum ama Arcade Fire, Noah and The Whale dinleyen biri bu kadar country’ci olsun, şaşırtıcı geldi.
Ve daha da ilginci bu listede hiç rap yok. Oysa çok iyi biliyorum ki 2010’da seçildikten bir yıl sonra Rolling Stone’a verdiği röportajda Obama önce Bob Dylan, Rolling Stones, Stevie Wonder gibi isimleri dinlediğini söylemiş ardından da Nas ve Lil Wayne’in isimlerini vererek rap müziği sevdiğini anlatmıştı. Hatta danışmanı Reggie Love’ın kendisini çok fazla sayıda rap sanatçısının müziğiyle tanıştırdığını ve bundan çok mutlu olduğunu söylemişti.
Bu yeni listeden anladığım, Obama rap’i sevmemiş. Siyah müzik sevgisini 60’ların ve 70’lerin soul repertuarına, biraz da 90’lar usulü R&B’ye indirgemiş ve kendini tamamen country’ye vermiş. Herhalde muhafazakar kesime mesaj vermeye çalışıyor.
2010’da “Kızlarım sayesinde yeni müzikleri takip ediyorum” dediğine göre sanırım artık onların ne dinlediğini de biliyoruz. Florence and the Machine, Arcade Fire, Noah and the Whale ve Wilco yani en yeni ve alternatif olanlar.
Sizin anlayacaınız ABD’nin ilk siyah başkanı iktidarda “beyazlaşmış” galiba, benden söylemesi.
Ricky Martin dinlemesine hiç girmek istemiyorum.
“The Best Thing About Me is You”yu hem de...

2012 model Madonna gözlemleri

* Hem yeni single’ı “Give Me All Your Luvin’”ın klibiyle hem de Super Bowl finalindeki devre arası şovuyla gündemde Madonna. Ve elbette 7 Haziran’da İstanbul’a gelecek olması da buradaki heyecanı katladı. Madonna dendi mi hâlâ akan sular duruyor.
* “Her hipster ve dönemin gözdesi olan her insan muhakkak o ara çekilen bir Madonna klibinde figüran olacaktır” lafını göğsümüzü gere gere söyleyebiliriz. LMFAO ve Cee Lo Green devre arası şovunda ve Nicki Minaj ve M.I.A. yeni klipte Madonna’nın 2012 model figüranları. Demek ki şu ara Amerika’da en çok bunlar moda, sağlamasını yapmış olduk.
* Madonna yaşlanmış. Genç kıyafetler içinde yavaş hareketler yapan ileri yaşlı bir yetişkin olmuş kendisi. Eğilmekte, kalkmakta, bacaklarını hareket ettirmekte zorlandığı açık. Devre arası şovunu izleyin anlarsınız. Yıllar boyu müziğinin yanında, belki de ondan daha fazla, “ilerleyen yaşında genç ve atletik olmayı başaran kadın” olarak kariyer yaptıysanız sizi buradan eleştirmesi de doğaldır insanların. O bakımdan yani...
* Madonna’nın sesi hâlâ şahane. En ufak bir kalınlaşma ya da çatallaşma yok. Ayrıca yeni şarkı da tam Madonnaseverlerin hoşuna gidecek türden. Basit sözler, tema aşk, akıcı bir melodi ve dönemin moda altyapıları. 2012’nin en fazla iş yapacak turnesine hazır olun.

Geçen hafta dinlediğim en ilginç şey

Beyaz tuşları çivilenmiş, sadece siyah tuşları serbest bir piyano. İki bavul dolusu alet, mutfak gereçleri, kesici ve delici aletler, çekiç, tornavidayla dalınmış. Muhtelif kumaşlar hatta kulak tıkacı bile kullanılmış bu piyanodan sıra dışı sesler çıkamak için. Cızırtılı, takırtılı, gıcırtılı seslerden oluşan tek kişilik bir tür senfoni çıkmış ortaya. Zarfın içinden çıkan CD’de bu vardı. Erdem Helvacıoğlu’nun projesi. 17 mikrofon yerleştirmiş ve her şeyi kaydetmiş. Adı “Siyaha Özgürlük / Freedom to the Black”. Arter’de 26 Şubat’a kadar gidip izlenebiliyor. Nereden çıkmış bu iş ve kimlerden esinlenmiş kısmını yerinde incelemelisiniz. Gündemi boşverin, birkaç saatliğine ilginç bir deneyim yaşayın. Hayatta her şey haberlerde gördüğümüz itiş kakıştan ibaret değil.

Pazar sendromu

İki haberim var. Birincisi, Kaybedenler Kulübü’nün yeni adresi belli oldu. www.standart.fm. Şifre yok, herhangi bir form doldurmaya falan gerek yok. Girip dinliyorsunuz. İkincisi, Standart FM sadece Kaybedenler Kulübü’nün yayımlandığı bir radyo değil. Pazar günleri geç kalkanlar için “sucuklu yumurta saati” dediğimiz 16.00’da bizim program “Sendrom” var. Milliyet editörlerinden İlke Gürsoy’la hazırladığımız pazar programı. Akşam 22.00’de ise Can Gox ve Kaan Çaydamlı’nın “Pazar Ayini” başlıyor. Daha başka programlar da var elbet. Standart.fm’i takipte kalın, sürprizler olacak.

Pazar albümü

“Selected Ambient Works 85-92” - Aphex Twin

Aphex Twin’in (Richard D. James) ilk albümü bu. Tam olarak 12 Şubat 1992’de yayımlanmış, 20 yaşında. O zamanlar dünya çok başkaydı. Özellikle elektronik müzik alanında ana akım dışındaki işler hem azdı hem de bilinmiyordu. Aphex Twin’in 1985-1992 yılları arasındaki çalışmalarından derlenen bu albüm 20 yıl sonra bile ufuk açıcı, etkileyici. Şu anda dinlediğinizde 20 yıllık demek zor. Ama o dönem hit olan şarkıların çoğuna şimdi gülüp geçiyoruz. Şahane bir pazar albümü.