Maliye çocuk olma yaşını 18’den 25’e çıkardı. Çocuk okutan aileler evlatlarının sağlık giderlerini gelirlerinden düşsün diye. Tamam iyi de, aldı beni bir telaş
Çocuk olma yaşı yedi yıl uzatılıp 25’e çıkarılıyormuş. Bunu çocuk okutan ailelere bir vergi avantajı sağlaması bakımından yapıyorlarmış. Bu sayede vergi mükellefi olan anne babalar üniversitede okuyan çocuklarının sağlık giderlerini gelirlerinden düşebileceklermiş (Şükrü Kızılot, Hürriyet. 29 Ağustos).
Bu uygulamayı Maliye Bakanlığı getiriyor. “85 No.’lu Gelir Vergisi Sirküleri” ile ‘çocuk’ deyiminin tanımı şöyle değişiyor: “Çocuk deyimi; mükellefle birlikte oturan veya mükellef tarafından bakılan (nafaka verilenler, evlat edinenler ile ana veya babasını kaybetmiş torunlardan mükellefle birlikte oturanlar dahil) 18 yaşını veya tahsilde olup 25 yaşını doldurmamış çocukları ifade eder”.
Ekonomik açıdan aileleri ferahlatacak mutlu edecek bir haber bu değil mi? İnsan sevinir. Ama öyle bir hale getirdiler ki bizi, ben kıllanıyorum. Acaba bunu altından ne çıkacak diye düşünüyorum. Daha geçen yaz Dünya Sağlık Teşkilatı 25 yaşındakileri çocuk tanımına dahil etti diye kazık kadar yetişkinlere alkollü içki satışı yasaklanmaya kalkıldı. Ondan önce spor kulüplerine sponsorluk zora sokuldu, kulüplerin isimleri değiştirildi. Ve bu konuda ‘şimdilik’ geri adım atıldı.
Çocuk tanımı ‘mali’ açıdan 25 oldu diye neden sevinemediğimi anladınız mı? Hayır paranoyak olduysak kabahat bizde mi?
Mor ve Ötesi’nin yeni albümü şaşırtabilir
Albüm çıkmadan bilgileri gelmekte. Paylaşalım. Albümün adı henüz belli değil. Çıkış tarihi Ekim. Grup bu albümde her zamankinden farklı bir prodüktörle, yetenekli bir müzisyen olan Serdar Ateşer’le çalışıyor. Kayıtlarda her zamanki gibi Volkan Gürkan var. Miksler önceki iki albümün mikslerini de üstlenen Chris Sheldon tarafından yapılıyor. Şarkılar geçen yıl boyunca grubun Fikirtepe’deki stüdyosunda kaydedildi. Şu anda Babajim’de mastering’leri yapılıyor. Grup kendi şirketleri olan Rakun ve DMC’nin işbirliğiyle yayımlayacak bu albümü. Aldığım bilgilere göre Mor ve Ötesi her zamankinden farklı bir müzikle geliyor. İnsanlar şaşıracak. Şimdiye kadarki en geniş müzik yelpazesine sahip albüm olacağı söyleniyor. Sürpriz konuklar da olacakmış. Bilginize...
Merakla bekliyorum
“As Above So Below” / Azure Ray: Maria Taylor ve Orenda Fink’ten oluşan Amerikalı ikili 2001’den bu yana yaptıkları altıncı stüdyo albümlerini şu haftalarda yayımlayacak. “Devil Wears Prada”, “Shortbus” gibi filmlerin soundtrack’lerinde yer alan şarkıları sayesinde de tanınmışlardı hayranları dışında bir kesim tarafından. Ama bunları unutun. Zira altı şarkılık bu yeni EP albümde daha ziyade electro-ambient tarzı ağırlıktaymış. Merakla bekliyorum.
“The Carpenter” / The Avett Brothers: Soundgarden ve Nirvana’dan etkilendik bu albümde demişler. Yani herkesin bayıldığı bir önceki folk ağırlıklı albümden oldukça farklı olacağı kesin. Prodüktör gene Rick Rubin. Solist Scott Avett “Avett Brothers’dan önce bayağı sert çalan bir grubumuz vardı. Biraz oralara geri döneceğiz” diyor. Merakla bekliyorum.
“Rock yıldızı”nın sonu!
“Rock yıldızlığı artık öldü, çünkü kimse rock yıldızı olacak kadar para kazanmıyor.” Bunu söyleyen Noel Gallagher. Eski Oasis üyesi, halen yeni grubu High Flying Birds ile yoluna devam eden son rock yıldızlarından biri. Bu zaten biliniyor ama söyleyenin bir rock yıldızı olması önemli. Gerçekten de artık kimse şahane bir albüm yapıp bir gecede trilyoner olamıyor. Ağzıyla kuş tutsa bu imkansız.
Red Hot Chili Peppers EMI’dan ayrılıp Warner’a geçeceği dönemde birçok teklif almış. Bunlardan biri Tommy Mottola’nın Sony’si. Onları New York’a çağırıyor ve “Diğer teklifleri unutun, size bir milyon dolarlık bir çek yazıyorum hemen” diyor. Bizimkiler birbirlerine bakarken, “Tamam” diyor Mottola, “Adam başı birer milyon yazıyorum. Oldu mu?” Bizimkiler koltukların üzerinde zıplamaya başlıyor. Hayat böyleymiş eskiden. Anthony Kiedis “Bir anda piyangodan büyük ikramiye çıkmış gibi sevindik” diyor. İşte o piyango artık yok. Peki ne var? “Artık herkes müzik emekçisi” demiş Gallagher.
İyi mi kötü mü siz karar verin...
‘Flört fahişeliktir’ noktasına geldik!
Herkes polis olabilir mi? Bence olamaz. Yani psikolojik durum vesaire gibi temel konuları geçiyorum, ne bileyim önceden suça falan karışmamış olmak lazım en başta değil mi? Bakın polis adaylarında bulunması gereken özellikleri emniyet Genel Müdürlüğü şöyle belirlemiş:
“Başvuru öncesi ve sırasında genelev, randevu evi, tek başına fuhuş yapılan mesken ve bu gibi yerlerde aracılık, bekleyicilik ve benzeri bir meşguliyeti bulunmamak, fuhuş, kumar, uyuşturucu veya uyarıcı madde sebebi ile hakkında herhangi bir adli ve idari soruşturma veya koğuşturma devam ediyor olmamak.”
Normal diyelim. Polis olacaksın, suça karışmamış olman lazım. Ama bu kadar değil. Bir de ne eklendi buna? “Herhangi bir kadın veya erkekle nikahsız olarak birlikte yaşıyor olmamak”. Yani birbirini seven iki insanın aynı evde yaşamasıyla fuhuş, kumar, uyuşturucu vesaire aynı şey Emniyet Müdürlüğü’ne göre. İnsanlara bakışları bu.
E bu durumda yıllar önce (16 Kasım 1990) Cemil Çiçek’in “Flört fuhuştur” dediği noktaya resmen
geldik mi? Geldik. Çiçek’in kurucuları arasında olduğu ve yıllarca bakanlığını yaptığı parti 10 yıldır
iktidarda özgürlükler ülkesi olacağımızı söylüyordu ya. E evlenmekte özgürüz işte... Nokta.
(Not: Feminizm sapıklıktır da demişti Çiçek.
O konudaki özgürlükleri de merakla bekliyoruz.)
İTİRAF EDİYORUM
* Şu ara takıntılı bir şekilde Yeasayer’ın “Henrietta” isimli şarkısını dinliyorum.
* Vize almak için elli takla atmaktan bıktım usandım. Yerleşmeyeceğiz ülkenize kardeşim. Arada gidiyoruz işte, hepsi bu. Türk insanı serbest dolaşım hakkını sonuna kadar kullanamadıkça ne yaparsanız yapın ama özgürlüklerden falan bahsetmeyin bize...
* Kim Kardashian’ın poposunun küçülmesini istemiyorum. (Spor yapacakmış da...)
* Yeni geliştirilen bir cihaz sayesinde 23 yaşında ilk kez müzik dinleyen duyma engelliye Mozart dinletilmiş ya; hayatında ilk kez müzik dinleyecek birine çalınacak şarkılar listeme başladım.
