Mehmet Tez

Mehmet Tez

mehmet.tez@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

CHP türkülerle halkçı imajını yerleştirmeye çalışıyor. AK Parti merkezde, kucaklamacı. Latin de var, techno horon da, ska punk da, marş da, ilahi de... MHP ise rapcore ve rock’ı mehter müziğiyle birleştiriyor

Size bir şey söyleyeyim mi, bu seçimde müziklerde gözle görülür bir gelişme var. Masama gelen bir sürü albümde yer alan şarkılardan çok daha yaratıcı şarkılarla karşı karşıyayız. Muhtemelen pek yakında (hatta daha şimdiden) her yanından hoparlörler fırlayan otobüslerden bangır bangır dinleyeceksiniz bu şarkıları.
O yüzden bir bakmakta fayda var.
Ne diyorlar, ne mesaj veriyorlar?

CHP AKP’den daha “halkçı” duruyor

* CHP’nin beş seçim şarkısı var. Genellikle türkü formatını tercih etmişler. Ancak yer yer Anadolu rock tarzına da göz kırpmayı ihmal etmemişler. “Korkuyorlar, korkacaklar, korksunlar” diye giren “Bir Islık da Sen Çal” isimli şarkı “Allah Allah” sesleriyle savaşa giden cengaverleri çağrıştırdı. İktidar partisini “Memleketin şehirlerine fethedilecek kaleler gibi bakmayın” diye eleştiren biri olsam bundan hafif rahatsız olurdum.
* “Ak Dediler Kara Çıktı” isimli türkünün “Yazı dedi tura çıktı, aradık hep ceplerini her taraftan para çıktı” şeklinde sözleri var. AK Parti’yi ve icraatlarını eleştiriyor.
* “CHP Nerede?” Türkü rock tadında. Hep bir ağızdan “CHP nerede?” diye soruluyor. Kılıçdaroğlu muhtelif yanıtlar veriliyor. Müsamere gibi bir şey.
* Tarkan şarkısı gibi başlayan “Sarı Saçlım Mavi Gözlüm”de CHP Atatürk’ü Edip Akbayram’ın sesinden, özellikle de Milli Mücadele dönemine vurgu yaparak özlüyor.
AKP her telden şarkıya yer vermiş, yok yok...
* 17 seçim şarkısı var. Trance tarzında giren bir tür Shantel şarkısı kıvamındaki “Şimdi Tam Vakti”, “Hedef 2023” temasıyla birlikte resmen eskiden Cumhuriyet bayramlarında çalınan zafer marşlarını andırıyor. AK Parti’nin alışılmış “milletin yanında” imajından “devletin yanında”ya
bir geçiş var sanki. Bu şarkının Athena tarzı ska punk versiyonu da ayrı bir kafa...
* “Beraberiz Biz Hepimiz” nostalji pop tadında Issız Adam’cı kadınlara... Romantik bir AK-balad zarafetine sahip. Partisine ve başkanına âşık olanlara herhalde. “Dönmem Geri”de ilahi havası seziliyor. Bahsedilen aşk elbette Yaradan’a... Asla yolundan dönmeyenlerin hüzünlü ve kahramanca hikayesi. Tam Bülent Arınçlık.
* “Disco-techno horon stayla” diye nitelendirebileceğimiz “Hayde”de kolbastı yapan gençleri hayal edebiliyorum. Dipten gelen tulum sesi eşliğinde “Düşünme bu ne diye; vur mührü AK Parti’ye” kısmı etkileyici. Düşünmeye ne gerek var, vur mührü, tamam. AK Parti kolayını bulmuş.
* “İlk Günkü Gibi” isimli şarkıyı dinleyince insanın canı Türkbükü’ne gidip salsa yaparak mojito içmek istiyor. Ben diyeyim İzel, siz deyin Gipsy Kings. AK Parti bu şarkıyla Eurovision’a katılsa ilk beşe girer. Kesinlikle beyaz Türklere, seçim haritasındaki kırmızı sahil şeridine yapılmış.
* “Haydi Anadolu” geç dönem Orhan Baba şarkısı gibi başlıyor, bir Bülent Serttaş disko türküsü tadında devam ediyor.

MHP rap ve rock’ı mehterle harmanlamış

Beş seçim şarkısı hazırlanmış. Hepsi “Ey millet ses ver” teması üzerine. Rap’e inanmışlar. Hatta rap ve rock’ı birleştirmişler, yer yer rapcore olmuş, yanına da mehter katmışlar. Hayli yaratıcı buldum. CHP’nin “Sarı Saçlım Mavi Gözlüm” şarkısına karşılık MHP’nin de Samsun ve 19 Mayıs temalarına vurgu yapan bir milli mücadele şarkısı var. “Her yer işgal altında, kalk, silkin” mesajı hakim.

BDP zılgıtla yoksulluğun hesabını soruyor

Türkçe ve Kürtçe iki versiyonu bulunan tek şarkı var. Zılgıtlı tekno türkü kıvamında düzenlenmiş. “Binyılların özlemiyle düşülen yolda” savaşa ve ölüme karşı kardeşlik savunulurken yoksulluğun hesabı da soruluyor. “Haydi meydanlara barış halayına...” diyen nakarat da güçlü. BDP hem Kürt kimliğini hem de ekonomiyi öne çıkardığı bir şarkıyla seçimlerde oy aramaya kararlı anlayacağınız.


Arkadaşınız size kulaklığını uzatırsa...

Ne yaparsınız? Eleman karşınıza geçmiş, “Şunu bir dinlesene acayip beğeneceksin” diyor. Ben donup kalıyorum. Çünkü o kulaklığın üzerinde sarı bir şeyler olup olmadığına bakmak kabalık gibi geliyor. Varsa zaten durum iyice içinden çıkılmaz bir hal alacak. Yoksa kabalık etmiş
olacağım, özür dilemem bile gerekecek (Ay pardon yani ben şey sandım da, yani
onu demek istemedim).
Nereden baksan sıkıntı.
Bu sorunu aşmanın yolunu öğrendim. Doktora sordum, teyit ettim. Bir kere o kulaktan çıkan sarı şey kir değilmiş.
Adı “buşon”muş. Kulağımızın tozlardan falan korunmak için ürettiği bir tür doğal kremmiş. Yani onun gibi bir şey. Ve buşondan mikrop falan bulaşmazmış. Faydalı bir şeymiş yani. Kulağınızdan çıkan buşonlu kulaklıktan utanmanıza da gerek yok. İçim rahatladı ama ben yine de şöyle bir bakıp elimle ovuşturup takıyorum kulaklıkları...