Mehmet Tez

Mehmet Tez

mehmet.tez@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

1994. Yer The Marmara Oteli’nin altındaki Opera pastanesi. Vestiyere yerleştirilmiş bomba patladı. Yasemin Cebenoyan ve Cumhuriyet yazarı Onat Kutlar hayatını kaybetti. Saldırıyı üstlenen İslami Büyük Doğu Akıncılar Cephesi (İBDA-C), “Marmara Oteli adlı pislik yuvası vuruldu. Laikler Noellerini kutlayamadı” diye açıklama yaptı.
1999. 13 Mart’ta PKK’lılar Kadıköy Göztepe’deki Mavi Çarşı’ya molotoflarla saldırdı. Saldırıda 13 kişi hayatını kaybetti.
14 Mart’ta İstanbul Bahçelievler’de bir aracın altına yerleştirilen bomba patladı, iki kişi öldü.
Aynı gün Avcılar’daki Burger King’de bulunan bomba etkisiz hale getirildi.
Aynı gün Sefaköy’de petrol dolu bir aracın altındaki bomba etkisiz hale getirildi.
2003. 15 ve 20 Kasım tarihlerinde bomba dolu araçlar şehrin farklı yerlerinde dehşet saçtı. HSBC binası, İngiliz Konsolosluğu, Neve Şalom ve Bet İsrael sinagogları hedef alındı. 59 kişi öldü, 750 kişi yaralandı. El Kaide’nin Türk kanadı saldırıyı üstlendi.
2008. Güngören’de patlayan bomba 17 kişiyi öldürdü. 5’i çocuktu. 154 kişi yaralandı. PKK üstlendi.
2010. Canlı bomba Taksim Meydanı’nda kendini patlattı. 1 kişi öldü, 32 kişi yaralandı. En son Ankara saldırısını gerçekleştiren T.A.K. üstlendi.
2015. IŞİD mensubu Diana Ramazova adlı kadın çarşafının altına gizlediği bombayı Taksim’de patlattı. 2 kişi öldü bir kişi yaralandı. Yetkililer DHKP-C yaptı diye açıklama yaptı, bombacının IŞİD üyesi olduğu anlaşıldı.
2016. 12 Ocak’ta IŞİD üyesi canlı bomba Sultanahmet Meydanı’nda kendini patlattı. 13 kişi öldü. 14 kişi yaralandı.
19 Mart’ta İstiklal Caddesi’nde IŞİD üyesi canlı bomba kendini patlattı. 4 ölü, 36 yaralı var.
Bunlar, dün caddeleri, meydanları bomboş olan İstanbul’da son yıllarda meydana gelen patlamalardan belli başlıları.
Ankara’da daha geçen hafta patlayan bombadan başka bağrımızı yakan kaç tane oldu son yıllarda, saysam birer cümle yazsam bu köşeye sığdırmam mümkün değil.
1996 yılından beri, sinsice yerleştirilip patlatılanlar hariç, 26 intihar saldırısı gerçekleştirildi. Türkiye’nin dört bir yanında, Kuşadası’nda, Van’da, Tunceli’de Sivas’ta 339 kişi hayatını kaybetti.
En çok saldırı İstanbul’da (11), ardından Ankara’da gerçekleşti (5).
-
Bu ülkede eskiden beri bomba patlıyor. İntihar saldırıları oluyor. Masum insanlar ölüyor.
Bu ülkenin doğusunda 40 yıldır savaş, muhtelif şehirlere de yayılarak şu veya bu yoğunlukta devam ediyor.
PKK terörü ve İslamcı terör dün de vardı bugün de var.
Peki, neden herkes ciddi ciddi ülkesinin geleceğinden ümitsizliğini ilk defa bu kadar yüksek sesle dile getirmeye başladı?
Neden bir sürü doğru dürüst eğitimli, kültürlü insan kendi memleketini bırakıp yurtdışına gitme peşinde?
Neden sosyal medya bu tip mesajlarla dolu?
Neden insanlar otobüste dolmuşta hep bu konuları konuşuyor?
90’larda bile bu kadarı olmadı.
Nedeni şu, Türkiye ikiye bölündü.
Bir yanda mutlu, refah içinde geleceğinden umutlu AKP seçmeni. Diğer yanda mutsuz, kaygılı, köşeye sıkışmış, baskı altında hisseden bir yüzde 50.
AKP seçmeni olmayan, AKP’yi benimsemeyen yüzde 50 umutsuz ve çaresiz.
Üstelik biliyoruz ki bu kesim hiç de homojen, birlikte hareket eden bir kitle değil. Birbirine benzemeyen çok geniş bir kesimden bahsediyoruz. Bu yüzden ortak bir siyasi iradeleri de yok.
İnsanlar bombalardan, terörden rahatsız ama bu toplum bu durumla mücadele edecek güce ve cesarete elbette sahip.
Asıl yıkıcı olan, terör bitse, barış gelse dahi geleceğe dair umutlanacak nedeni kalmayanların sayısındaki artış. Siyasette temsil edilemeyen, hiçbir talebi dinlenmeyen, dikkate alınmayan kesimin büyüklüğü.
Bu çok tehlikeli gidişi bütün siyasi partilerin bir an önce görmesi, halkın psikolojisini anlaması ve her kesimi kavrayıcı politikalar üretmesi lazım.
(Not: Selçuk Şirin’in 2 Şubat’ta Hürriyet’teki köşesinde bahsettiği “Türkiye’de Kutuplaşmanın Boyutları” başlıklı araştırmada yer alan bilgilerden faydalandım.)