Mehmet Tez

Mehmet Tez

mehmet.tez@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Taverna geri döner mi


Ümit Besen tam bir sahne adamı, karizma müthiş.


80’ler sadece Michael Jackson ya da Madonna’dan ibaret değil. Türkiye’nin öz 80’leri hafta sonları tam gaz devam ediyor taverna-restoranlarda


Geçenlerde denk geldi, “Taverna geri dönse” diye yazdım. Baktım mesajlar yoğun, herkes ilgili, konunun peşini bırakmadım. Taverna hiç bitmedi diyenlerin sözünü dinledim ve soluğu Yenikapı, Yeni Mercan Restoran’da aldım. Neden? Çünkü Ümit Besen orada çalıyor. Evet Tarabya değil, ne yapalım. Kaderimize razı olduk. “Nikah Masası”nı, “Çakıl Taşları”nı, “Islak Mendil”i dinledik.
Neyse ben Ümit Besen uzmanı değilim. Taverna döneminde metal dinliyordum. O yüzden ukalalık yapmayayım da bir Ümit Besen gecesinde neler oluyor ona geçeyim.
- Taverna muhabbeti kural bir: Ay kılım döndü, o oldu, bu oldu, canım sıkkın, ben dans etmem, göbek atmam... Yok öyle şey... Göbek atılacak, at...
-Saat 22.00 itibarıyla coşku tam. Ya göbek, ya da sıkıntıdan jilet atılıyor. Dikkatinize... Tarafınızı seçin.
-Türkü bara gitmiştim. Saat başı halay vardı. Burada saatte en az dört kez. Eğer bir de düğün varsa ortama kayna gitsin...
-Mekan çok gürültülü oluyor. Konuşmak imkansız. “Konuşmak mı, neden?” dedi herkes. “Oynamaya geldik, ne konuşması...” Taverna muhabbeti kural iki: Konuşma, oyna!
-Ümit Besen kendisini İzmir’den getiren uçak rötar yaptığı için programa geç çıktı. İlk lafı “Kendim ve kabin ekibi adına özür dilerim” oldu. Ümit Besen tam bir sahne adamı. Karizma müthiş. Espriler dozunda. O gelince ortalık şenlendi.
-Biz ülkece dansı seviyoruz ama nasıl sevmek. Normalde ağır abilikten gram ödün vermeyen kara bakışlı “abi”lerin hepsi göğüs göğüse bir sağa bir sola kıvrak figürler peşinde. Alkış.
-18 erkekten oluşan halay gördüm. İki uç birleşti. Dönmeye başlandı. Bir ara havalanacaklar sandım.
-Meğer hepsi askermiş. Terhis kutlamasıymış. “Nefes” filmini beğenmişler ama “Bizim için yeni bir şey yok” dediler.
-Metin Milli, Yüksel Uzel, Turgut Özal, Ahu Tuğba, Banu Alkan, Serpil Çakmaklı, Mustafa Yolaşan, Hikmet Şimşek, Tolga Savacı, Asım Ekren, Zeynep Özal, Mete Küçükberber, Nil Ünal, Hülya Yiğitalp, Nergis Kumbasar... Ümit Besen dinlerken bu isimler geldi aklıma hep. 80’ler hep Michael Jackson ve Madonna olacak değil ya...
-Ümit Besen “Nikah Masası”nı üç kez çaldı. En popüler slov şarkısıydı. İlkinden sonra iki kez biz istedik. Sağ olsun kırmadı.
-Önümüzdeki masada kavga çıktı. İki kadın tartıştı, garsonlar ayırdı. İki dakika sonra herkes göbek atmaya başladı.
-Slov dans şahane bir şey ve burada çok gözde. Şehrin “cool” gençleri alternatif kulüplerde çılgın figürler eşliğinde kopadursun burada slov şarkı var. Ve ben slov şarkının gücüne inandım. Taverna muhabbeti kural üç: “Slov dans yap.”
-Ve son kural: Önyargılarınızdan arının. Hakikaten değişik bir gece geçirmek istiyorsanız Ümit Besen’i izlemenizi tavsiye ederim. Kendisi şahane bir “entertainer.”
Ama taverna geri döner mi? Onu
zaman gösterir.


Pegasus bir trash grubuna sponsor oldu
Taverna geri döner mi


Ali Sabancı’yı tanımam ama kendisine sempatim var. Reklamlardan biliyorum, uçağın kanadına çıkışını zevkle izliyorum. Ve gayet “punk” bir karakter olduğunu düşünüyorum. Geçenlerde aldığım bir haberle bu düşüncem boyut kazandı. Sabancı’nın sahibi olduğu Pegasus Havayolları, Türk trash grubu Affliction’ın Avrupa turnesine (Macaristan, İsviçre, Hırvatistan, Bosna Hersek, İtalya, Almanya, Romanya, Bulgaristan, Yunanistan, Avusturya) sponsor olmuş. Grup seyahatlerini Pegasus ile yapacak. Bu hareketi çok “cool” buldum. Merak ettiğim şu: Acaba Ali Bey metal, trash, rock, punk gibi müziklere meraklı mı? Hangi grupları dinliyor? Ne tür müzikleri seviyor? Meraklı değilse kim meraklı?


Türk grupların Avrupa konserlerine kim gidiyor?
Affliction’ın Avrupa turnesi çok heyecanlı. Zira ben metal gruplarımızın, başta Pentagram, Avrupa’da Avrupalı bir dinleyici kitlesi olduğunu biliyorum. Peki diğer gruplarımız için de bu geçerli mi?
Manga bir turneye çıktı, Yüksek Sadakat pek yakında Avrupa konser takvimini açıkladı. Eskiden sadece İbo ve Sezen giderdi. Belki bir-iki de türkücü. Sonra herkes gitmeye başladı. Şimdi de rock grupları. Avrupa ikinci adres pek çok grup için. Üstelik Tolga (Akyıldız) yazmış geçenlerde, artık çok iyi sahnelerde, konser salonlarında, yabancı grupların turnelerinin de uğradığı salonlarda çalıyorlarmış. Eskisi gibi tavernadan bozma küçük Türk kulüplerine gidip turne yaptık demiyorlarmış.
Seviniyorum sevinmesine de bir sorum var hâlâ. O konserlere kim gidiyor? Hollandalı Yüksek Sadakat hayranları mı? Fransız Mangaseverler mi? Yine Türkler gidiyor. E mekan farklı, ortam aynı... Avrupa turnesi lafı işte o yüzden bana hep altı boş bir kavram geliyor. Türk’ün Türk’e propagandası. Zira çok eğlenceli ve şahane geçse de “biz bize” eğleniyor oralarda gruplarımız. Ha ben bu konserleri çok iyi karşılıyorum ve ben de denk geldiğimde çok eğleniyorum, destekçisiyim ayrı... Ama kendimizi kandırmayalım.

Taverna geri döner mi



DİKKATİMİ ÇEKENLER
Yeni nesil Türk video klipler
Taverna geri döner mi



“Türkiye’de klip çekmek çok kolay. Üstü açık araba, bir de kız buldun mu tamam” derdim hep... Geçenlerde müzik kanallarında hayli zaman geçirdim. Ve bu sözümü artık hafif hafif geri almam gerektiğini anladım. Şahane klipler yapılmaya başlanmış.
Nil Karaibrahimgil’in “Duma Duma Dum” şarkısının klibi mesela. Fikir ve uygulama 10 numara. Sonra Yasemin Mori’nin yeni klibi... Çok sade, sadece Yasemin’e odaklanmış bir klip. Ama çok güzel (Tek sorun bu iki isim giderek birbirine benzemeye başlamış...).
Ardından Gren ve 110’un kliplerini izledim. Ertuğ çıktı o da (yeni değil ama) çok güzeldi. Türkiye’de alternatif pop yaratıcılık merkezi olmuş sonunda. Yani alternatif olacağız diye kanırtan insanlar dönemi bitmiş, gerçekten iyi fikirler ve uygulamalar kalmış.
Kral TV mi? O cephede yeni bir şey yok. Ex-Sovyetler Birliği kadınları, beyaz atletli birtakım adamlar... Türkiye’nin en fazla izlediği kanal ya, herhalde sokakta her gün gördüğümüz manzaralar...