- “Hang Me Out To Dry” (with Robyn) - Metronomy: Metronomy’nin “Summer 08” adlı yeni albümü siz bu satırları okurken yayınlanmış olacak. Haftaya hep beraber incelemeden önce siz şu yeni şarkıya bir göz atın.
- “Ashes to Ocean (feat. Matthew Halsall)” - DJ Shadow: DJ Shadow’un hayli sofistike, iç içe bölümlerden oluşan ve çiçek gibi açılarak devam eden eklektik müziğinin en yeni şahaseri.
- “In a Drawer” - Band of Horses: Sıcak bir akşamüstü cızırtılı bir radyodan yükseliyormuş gibi başlayan, ilk albümden bu yana bağımlısı olduğumuz Band of Horses duygusallığı. Yeni albüm “Why Are You Ok”den.
- “Best To You” - Blood Orange: “Freetown” adlı yeni albümün en şık dans şarkılarından biri. Toto’nun “Africa”sını hatırlatan vurmalı efektleriyle kulağı 80’lere yatık olanları hemen yakalayacak.
- “Kid Who Stays in The Picture” - Hot Hot Heat: Kanadalı indie rock ekibinin yeni albümü “Hot Hot Heat”in açılış şarkısı dans pistlerine ve indie kulüplere göz kırpan bir dans-rock şarkısı. A1 gibi A1.
- “Shadows” - Mala: Güney Amerika özellikle de Peru müziğiyle ilgileniyorsanız bu farklı yaklaşıma da bir kulak verin bence. Londralı elektronik müzik sanatçısı Mala’nın “Mirrors” isimli yeni albümünden.
- “Any Day Like Any Other” - Mick Harvey: Nick Cave’in sağ kolu Mick Harvey, Serge Gainsbourg’un ölümünün ardından onun şarkılarını İngilizceye çevirerek 1995 ve 1997’de iki albüm çıkarmıştı. Üçüncü de geldi. “Un Jour Comme Un Autre” bu şarkının orijinal adı.
- “Confessin” (That I Love You) - Allen Toussaint: 50’lerin blues ve caz piyano geleneğinin temsilcisi Toussaint geçen yıl 77 yaşında yaşamını yitirdi. Ölümünün ardından yayınlanan “American Tunes” albümünde yer alıyor bu klas şarkı.
- “Sunday Love” - Bat For Lashes: Dramatik ortamların güzel sesli kadın solistlerinden Natasha Khan’ın (Bat For Lashes) “The Bride” adlı yeni albümünden synthe bass’ların güç verdiği hayli dinamik yeni bir beste.
- Feel Like I Do (Al Green) - Disclosure: İngiliz dans ikilisinin Gregory Porter’ın “Holding On”una yaptığı yorum çok beğenilmişti. Bu defa solistimiz soul müziğin en büyük vokallerinden Al Green. Bu klasik ikilinin elinde güzel mid tempo bir dans şarkısna dönüşmüş bu klasik.
Tabuta son çivi
Müzik sektöründe durumlar berbat. Organizasyonlar iptal oluyor, toplarlanma ufukta pek görünmezken var olan, devam eden işler de büyük fedakarlıklarla yapılıyor. Bunları biliyoruz. Daha ne kadar kötü olabilir derken işte hayat bize bunu da gösterdi. Havaalanı bombaları bizi yasa ve haklı bir öfkeye boğarken müzik ve eğlence sektörünün tabutuna son çiviyi de çaktı.
İstanbul ve Türkiye’nin yurt dışındaki imaj erozyonu son noktasına vardı. Bundan sonra Türkiye’de konser düzenlemek, organizasyon yapmak artık neredeyse imkansız. Bunu ben değil sektörün içindekiler söylüyor.
Bu yaz konserlere gidin, çocuklarınızı sevdiklerinizi de götürün. Müziğin, kültürün, sanatın tadını çıkarın. Seneye bu zamanlar nelerin olacağı, nelerin olmayacağı belli olmaz.
MASA ÜSTÜNDEN NOTLAR
“THE MOUNTAIN WILL FALL” - DJ SHADOW
Josh Davis (DJ Shadow) 1996’daki ilk albümü “Endtroducing” ile sampling’i sanat haline getirdi. Yıllar içinde arayışlarını sürdürdü. “Catchy” melodilerde ustalaştı, öte yandan kes yapıştır yöntemiyle oluşturduğu müzikal dünyayı ufak ufak inşa etti. “The Mountain Will Fall”da Nils Frahm, Run The Jewels gibi isimlerle giriştiği ortaklıklar bu dünyaya olumlu katkı yapmış. Her saniyesinde ilgimi çeken bir şey buldum bu albümde.
“ONE MY ONE” - JAKE BUGG
22 yaşındaki Jake Bugg üçüncü albümünü yayınladı. 2012’de kendi adını taşıyan ilk albümü orijinal bir gitar-vokal albümüydü. Rick Rubin’in prodüktörü olduğu ikinci albümde “piyasalaşma” dediğimiz ana akım müziğe yanaşıldı ancak orijinallik de o oranda azaldı. Üçüncü albümde prodüktörlüğü kendi yapıyor. Şarkılarda daha fazla kontrol sahibi olmuş. Ancak kah pop baladları kah rap vokal denemeleriyle yine bir arayış albümü bu.
