Anayasa değişikliğinin iki maddesinin demokrasiye aykırı olduğunu, cumhurbaşkanı vesayetini arttırdığını, dünyada eşi benzeri görülmeyen sistemi pekiştirdiğini..
Padişahvari yetkiler getirdiğini.. Keyfi yönetime çanak tuttuğunu dilim döndüğünce anlattım..
Buna rağmen anayasa değişikliğinin iptal edilmesini istemiyorum.. İstememenin ötesinde yanlış buluyorum.. Önce referandum..
İktidar temsilcileri değişikliğin nimetlerini anlatsınlar.. Türkiye’ye yapacağı katkıları..
Muhalefet, yargının ele geçirildiği iddiasını kahve kahve dolaşarak anlatsın..
Herkes eteklerindeki taşı döksün..
Bakalım seçmen ne karar verecek..
Kimi samimi bulacak, kime inanacak, kimin arkasında duracak..
Görelim..
* * *
Anayasa Mahkemesi iptal ederse.. İptal kararı hukukun ruhuna, anayasanın ruhuna, demokrasinin özüne uygun bile olsa atış tahtasına dönecektir..
Anayasayı halktan kaçırmakla suçlanacaktır.. Halkın iradesine ipotek koyduğu söylenecektir..
Dilin kemiği kalmayacaktır..
Hazırlıklar başladı bile..
* * *
Doğrusu şu..
Önce referandum yapılır, değişiklik kabul edilirse muhalefet sakıncalı gördüğü maddeler için yine Anayasa Mahkemesi’ne gidebilir.. O zaman da Anayasa Mahkemesi halkın iradesinin üzerine çıkamaz denilecektir..
İyi de halk anayasa uzmanı mı?
* * *
Hukuki gerekçesi de var..
Paket toplu halde oylandığı için seçmenin ayırma hakkı elinden alındı.. Hangi madde üzerinde nasıl bir irade oluştuğu hiçbir zaman belirlenemeyecek.
Belirlenmeyeceği için seçmen iradesi hiçe sayılmış olmaz..
Dahası da var..
Sandığa giden seçmen zaten hukuki değil siyasi karar verecektir..
Bir anlamda AKP oylanacaktır..
Anayasa Mahkemesi referandumdan sonra başvuru olursa hukuki boyutuna bakar; olur biter!
En iyisi.. 12 Eylül’ü görelim..
Baskı kurma haberciliği: Uydur uydur yaz
Alıştık artık, alıştırdılar..
Her önemli dava öncesinde mahkemeler üzerinde akıl almaz baskı kurmalarına alıştık..
Dört koldan saldırıyorlar..
Kanıksadığımız senaryoyu yine tedavüle koydular.. Anayasa Mahkemesi olumsuz karar verirse neler olurmuş neler..
Neler olur?
Aklına geldiği gibi yaz..
Faizler fırlar de.. Türkiye’nin kredi notu düşer de.. Yabancılar kaçar de.. 2001 krizinden beter oluruz de.. Ekonomi çöker de.. Türkiye batar de..
Ne dersen de..
Yazıya bakıyorsun, rakamlara bakıyorsun tamamı uydurma..
* * *
Peki, Anayasa Mahkemesi’nden iptal kararı çıkmazsa ne olurmuş?
Türkiye’nin star ülke olma yolunda önü açılırmış..
Yüzde 8’lik büyümeyi yakalarmışız..
Falan filan..
* * *
Son zamanlarda giderek yaygınlaşan bu tür yayıncılığın artık adını koymak lazım..
Baskı kurma haberciliği diyelim mi?
Bu Vali’de bir iş var
Ya spor düşmanı ya da işi başından aşkın..
Mardin Valisi Hasan Duruer’i söylüyorum.. Her organizasyona damgasını vuruyor..
Yoksa yoksa..
Haber olsun, kenti tanıtılsın, etkinliği duyulsun diye mi yapıyor?
Vay kurnaz vay!..
* * *
23 Nisan’da masa tenisi turnuvasında Bayındır- Arçelik maçını yarıda keserek Arçelik’e kupayı verip salondan ayrılmıştı..
Bayındır şampiyon oldu.. Birinci sayfalara çıktı..
Önceki gün Türkiye-Irak voleybol maçı vardı.. Vali açılışa yetişememiş, salona gelince de bekleyememiş; maçı durdurup Irak’tan gelenlere hediyelerini vermiş, koşa koşa gitmiş..
* * *
Valla, ya sporu sevmiyor..
Ya da bu tür faaliyetlerin medyada yer alması için kendini feda ediyor..
İkincisiyse helal olsun..
