Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

CHP’nin iddiası bu.. CHP’nin demokrasi paketinin, durum tespitinin özeti.. Bir grup gazeteci bir masanın etrafında toplandık.. CHP’nin demokrasiye bakışını dinledik..
İlk kez..
Altını çiziyorum; ilk kez her görüşü savunan yazarlar bir aradaydı..
CHP’yi yerden yere vuranlar da, CHP’yi yere göğe koymayanlar da.. Demokrasi paketi demokratik bir ortamda sunuldu..
Bir ilkin daha altını çizelim..
Kılıçdaroğlu’nu ilk kez bu kadar sert..
Bu kadar kızgın..
Aynı zaman da bu kadar karamsar gördüm..
Yasal siyasetin sınırları daralıyor dedi..
Olağanüstü Hal’in hüküm sürdüğünü söyledi..
Gazetecilik yapmanın savaş muhabirliği kadar riskli hale geldiğini savundu..
İleri demokrasiye geçtiğini savunan bir ülke yönetimi için sert ifadeler, sert iddialar değil mi?
*
Peki dayanağı ne diyeceksiniz?
Kısaca, ceza yasalarında yapılan değişiklik ile terör suçunun kapsamının genişletilmesi diyelim..
Gizli tanık..
Gizli delil uygulaması..
Suçlananın suçunu öğrenememesi..
Cezaya dönüşen tutukluluk süreleri ..
Özeti bu..
*
Çözüm?
CHP lideri yasaları değiştireceğiz diyor; özel yetkili savcılık müessesesi ile özel yetkili ağır ceza mahkemelerini kaldıracağız.
Yerine?
Kendi ifadesiyle özgürlükçü demokrasi gelecek..
İki kez tekrarladığı, burası önemli diye dikkat çektiği bir sözü var..
Dedi ki; Yargının bağımsız ve insan haklarından yana olmasını istiyoruz
*
Demokrasi paketinin diğer önemli ayağı da siyasal sistemdi..
Yani parlamenter demokrasi mi, başkanlık sistemi mi?
CHP, başkanlık veya yarı başkanlık sistemine karşı.. Sorunlar daha da derinleşir tezini savunuyorlar..
Başkanlıkta, demokrasiden sapmanın daha kolay olduğunu iddia ediyorlar..
Kanıt?
135 ülkeyi kapsayan araştırma.. Parlamenter sistemle yönetilenlerin yüzde 28’i diktatörlüğü dönüşürken, başkanlıkla yönetilenlerin yüzde 52’si diktatörlükle sonuçlanmış..
Parlamenter sistemde demokrasinin yaşama umudu 71 yıl.. Başkanlıkta 20 yıldan az..
*
Peki, parlamenter sistemi daha etkin, daha güçlü, daha işlevsel, daha sağlıklı hale getirmenin yolu ne?
CHP’nin önerisi yüzde 10 barajını yüzde 5’e indirmek..
(Burada bir parantez açalım.. Benim seçim çevresiyle ilgili maruzatım var.. Kime oy vereceğimi biliyorum da kimden hesap soracağımı bilmiyorum.. İstanbul ikinci bölgede oy kullanacağım, 27 vekil seçilecek.. İleride hoşuma gitmeyen işler yapılırsa meramımı kime anlatacağım.. Sonra.. Oy verdiğim partinin bilmem kaçıncı sıradaki adayını sevmiyorsam ne yapacağım. Üstünü çizme şansım bile yok!)

Haberin Devamı

Demokrasiye üç tanım daha!
AKP’nin ‘ileri demokrasi’ kavramının karşısına CHP ‘özgürlükçü demokrasi’ tanımını koydu..
Kılıçdaroğlu konuşmasında üç demokrasi tanımı daha yaptı.. Uygulamaları, kararları, örnek göstererek demokrasi sözcüğünün önüne yeni kelimeler koydu..
Gerekçeleriyle şöyle izah etti..
Tutuklu Demokrasi: 2005 ile 2009 arasında tutuklu sayısı yüzde 92 artı. Basılmamış kitapların toplatıldığı ülke olduk. Basın özgürlüğünde 196 ülke arasında 112. sıradayız. Bu sırayı Kongo, Kenya ve Uganda ile paylaşıyoruz..
Ucube Demokrasi: Sanatsal ifadeye engeller çıkartılıyor. Başbakan ucube diyor, ertesi gün heykel yıkılıyor..
Sopalı Demokrasi: Türkiye’de sokağa çıkmak, eylem yapmak çok tehlikeli. Hükümeti protesto etmek isteyenler kolluk kuvvetlerinin aşırı şiddetine maruz kalıyor. TEKEL işçilerine reva görülen davranışları unutmuyoruz..

Haberin Devamı

Kürt meselesi Diyarbakır mitingine
Demokrasi paketi açılır da içinde Kürt meselesi olmaz mı?
Ana hatlarıyla vardı ama ya bam telleri!
Kılıçdaroğlu’na soruldu..
Salı günkü Diyarbakır mitinginde ne diyecek?
Şunu söyleyeceğim dedi; ben size modern bir hapishane yapmayacağım..
Bu kadar mı? Gerisi..
Gerisini orada söyleyecekmiş..

Haberin Devamı

‘ADI KONULMAMIŞ OLAĞANÜSTÜ HAL’

Ümit Boyner’e alkış
Erkekçe çıkıştı denir ya.. (Kadınlar alınmasın bu bir deyimdir)
Cesur duruş.. Çelik gibi sözler..
Ne diyeyim helal olsun..
TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner öyle sözler sarf etti ki duymaya alışık olmadığımız cinstendi..
Ne mi dedi?
‘İleride çocuklarımız ‘Cumhuriyet tarihinin en yakıcı günlerini geçiriyorken siz ne yaptınız?’ diye sorduklarında ‘Bizler çok mağaza açmak, AVM’lerde en iyi yerleri kapmak için çalışıyorduk mu’ diyeceğiz. Bir kere geldiğimiz hayat bundan ibaret olmamalıdır”
*
Yüreğin dile vurumudur bu..
*
Dahası da var..
“Ekonomik başarıların tadını çıkaramıyoruz. Çünkü vicdanımız el vermiyor. Kazananlar kaybedenlerle paylaşmadıkça bizi güzel günler beklemiyor. Paralar gelsin özgürlükler kısıtlansın, paralar gelsin gazeteciler hapse atılsın, paralar gelsin töre cinayetleri devam etsin. Oysa Türkiye insani gelişmişlik endeksinde 86’ıncı sırada”
*
Bu sözleri duymayalı çok yıllar oldu.. Kulağımızın pası gitti..
Helal olsun demem bu sebepledir..
*
En vurucu sözünün altını bir kez daha çizelim.. Çünkü sadece kendi dünyasına söylemiyor.. Sana bana, bakkala çakkala, amire memura, politikacıya politikasıza söylüyor..
Sadece paranın peşine düşenleri uyarıyor..
‘Bir kere geldiğimiz hayat bundan ibaret olmamalı’