Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Kolay yöntem, iktidara söz söylemek, etmek risklidir, iktidarı eleştirmek tehlikelidir.. Muhalefete ne söylersen söyle..
Aday belirleme sürecine girildi ya.. Hedef tahtası yine CHP.. CHP grubunu, CHP Genel Başkanı’nın aday gösterdiği milletvekilleri oluşturacakmış..
Yumuşak karın buymuş. Samimiyetsizlikmiş!
AKP’de durum ne?
AKP temayül yoklaması adı altında tüm adaylarını merkezden belirliyor.. Buna ses çıkaran yok.. AKP’li vekillerin tamamını genel merkez veya genel başkan veya doğal lider belirleyecek diye kalem oynatan yok..
*
İktidar partisi il ve ilçe kongrelerini yaptı.. Davutoğlu’nun demokrasi şöleni dediği kongrelerde yarış olmadı.. Kongreye tek adayla gidildi..
Yani göstermelikti.. Yani yaptık mı yaptık babındaydı..
Genel merkez ‘istişare(!) ’ yöntemiyle adayı önceden belirledi, delegeler mecburen o adaya oy verdi..
Bunun adı demokrasi şöleni oldu..
Bunun adı kongre oldu..
CHP’ye çakmak için fırsat kollayan kalemler bu konuda tek satır yazmadı..
Pardon, pardon..
Zonguldak Çaycuma ve Kilimli ilçelerinde genel merkeze rağmen aday çıktı..
O adaylar seçimi kazandı.. Ama!..
Genel merkez anında görevden aldı..
Demokrasi adına!.
*
Dönelim CHP’ye.. Ana muhalefet partisi ne yapıyor?
En azından 41 ilde 55 yerde ön seçim yapıyor.. Delegeler değil, CHP üyeleri gidip oy verecek.. Kimi istiyorlarsa onu aday yapacaklar...
Türkiye’nin yükünü çeken üç büyük kentte.. İstanbul, Ankara, İzmir’de birinci sıra kadın adaylara ayrıldı..
Hâlâ eleştiriyorlar.. Hâlâ CHP öyle, CHP böyle yazıları döşeniyorlar..
CHP lideri Kılıçdaroğlu seçim bölgesinden üçüncü sırada aday olacak.. Birinci sıra kadın.. İkinci sıra ön seçimle gelecek adayın..
Üçüncü sıra Genel Başkan’ın..
Bunu hangi lider yaptı? Hangi lider yapıyor?
Hangi lider üçüncü sırayı kabul etti..
Davutoğlu benzer bir karar alsaydı methiye düzerlerdi.. Demokrasi nutukları atarlardı..
*
Öteki partiler için cesaretle kalem oynatsalar, öteki partilerin aday belirleme yöntemini kıyasıya eleştirseler anlarım..
Ama işleri güçleri CHP..

Haberin Devamı

Kabataş provokatörleri yargıda hesap vermeli

Haberin Devamı

Star gazetesinde Elif Çakır ve peşine takılan gazeteciler provokasyonun daniskasını yaptılar..
Gezi eylemcilerini itibarsızlaştırmak için.. Din düşmanı göstermek için yazdıkları senaryoyu manşete taşıdılar..
Amaçları dindarları sokağa dökmekti..
Amaçları evinde oturanları Gezi eylemcilerini karşısına dikmekti..
Yaptıkları habercilik değildi.. Provokatörlüktü..
Kin ve nefret tohumu etmekti..
*
Ne yaptılar?
Gezi protestosuna katılan, 80-100 kadar, üstü çıplak, deri eldivenli adamın yanında altı aylık çocuğu olan türbanlı bir anneye saldırdığını.. Anneyi bayılttıklarını.. Üstüne çıkıp işediklerini.. Olaya müdahale eden yaşlı bir adam ile kızını ölesiye dövdüklerini yazmışlardı..
Dönemin Başbakan’ı da partisinin grup toplantısında dillendirmiş; bunların zihniyeti bu demişti..
*
Görüntüler bulundu.. Saldırı maldırı yoktu.. Zaten 80-100 üstü çıplak, deri eldivenli adamı gören olmamıştı..
Tek kare görüntü yok.. Tek bir görgü tanığı yok..
Savcılık soruşturma açtı, nedense 20 aydır sonuçlandıramıyor.. Böyle bir olay yalan, haber palavra diyemiyor!..
Savcı diyemedi ama Elif Çakır’ın avukatı dedi..
Uydurma olduğunu söyledi..
*
Baştan kurgu olduğu, Gezi eylemcileriyle dindar kesimin karşı karşıya getirmeyi hedeflediği.. İslamcı gençliği sokağa dökmeyi amaçladığı ilk günden belliydi..
Elif Çakır’ı geçenlerde televizyonda izledim..
Yazdığını hâlâ savunuyor, görüntülerin olmamasını, tek bir tanık bile çıkmamasını paralelcilere bağladı..
Paralel yapı üstünü örttü diyerek kendini temizlemeye çalıştı.. Yerse!..
*
Yaptığı gazetecilik değildi.. Gazetecilik mesleğini temize çıkarmak adına.. Gazeteciliğin namusunu temizlemek adına.. Bir daha böyle ucuz numaralara kimsenin cesaret edememesi adına..
Kabataş provokatörleri yargıda hesap vermeli..
*
Sorum şu.. Başı takkeli, cübbeli 80-100 kişilik bir grup başı açık, etekli kadına saldırdı.. Kadını yere yatırdılar, üzerine işediler diye haber yapılsaydı..
Ve yalan çıksaydı ne olurdu?
Bugün susanlar neler yazardı, savcılar ne yapardı?

Haberin Devamı

Rüşvet dosyası yeniden açılıyor

HSYK, 17 ve 25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasını başlatan savcılar için kovuşturma izni verdi..
Suçları ne?
Görevi kötüye kullanmak, yasa dışı dinleme yapmak..
Ağır ceza mahkemesi soruşturma sonunda yargılanmalarına karar verirse.. İki savcı ile bir hâkim Yargıtay’da yargılanacak..
İnşallah yargılama kararı çıkar..
Niye mi?
Savcılar kendilerini nasıl savunacaklar?
Topladıkları delillerin gerçek olduğunu kanıtlayarak, telefon dinlemelerinin yasal olduğunu ispatlayarak..
Yargılama gizli olmayacağına göre (yoksa gizli mi olur, yayın yasağı mı koyarlar) savunmalarını kamuoyu görecek, öğrenecek..
Bunun anlamı şu.. Üstü örtülen, halktan kaçırılan 17 Aralık dosyası da 25 Aralık dosyası da yeniden açılacak..
Hadi bakalım kolay gelsin..