Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Ben de katılıyorum.. Yeni anayasa yapması için kurulan uzlaşma komisyonun işin içinden çıkması zor görünüyor.. Çünkü her karar uzlaşma ile alınacak..
Partilerden biri herhangi bir madde için ‘hayır’ derse iş bitiyor!..
Hemen her konuda, hiç kimseyi dinlemeyen ‘yüzde 50 aldım milli iradeyi ben temsil ediyorum’ diyen iktidarın anayasa konusunda tam mutabakat araması ilk bakışta ‘güzel, olması gereken gibi’ duruyor..
Alkış istiyor..
Ama düşündürüyor da..
Kuşkulandırıyor da..
Hedef; nisan ayına kadar bir metin taslağının çıkması...
Kolay değil..
Beş ayda AKP’nin, MHP’nin, CHP’nin BDP’nin hemen her konuda uzlaşma sağlaması zor demeyeceğim..
İmkansız!..
*
İnsanı düşündürüyor, kuşkulandırıyor demem bundan..
İktidara fikri yakınlığı bilinen yazar da bu durumdan kuşkulanmış.. Anayasa işi yatabilir ha diyerek şu sonuca varmış:
*
“İktidar ya ‘biz çok istedik ama olamadı işte, ne yapalım’ demeye hazırlanıyor...
Ya da, çok daha büyük ihtimalle,‘mutabakatla olsun istedik ama olamadı işte, ne yapalım, başka çare kalmadı’ diyerek zorlama bir anayasa metnini kendi başına hazırlayıp dayatacak!
Sayın Çiçek, iş çıkmaza girerse ‘bu paradigma biter, başka paradigma başlar’ sözüyle herhalde bunu kastediyor.”
*
Doğru tespit..
Peki birincisi mi, ikincisi mi?
İktidar ne yapalım deyip anayasa yapmaktan vazgeçecek mi yoksa kendi metnini geçirmeye mi çalışacak?
Veya dayatacak!
*
Bence ikincisi..
Niye mi?
2014’te Cumhurbaşkanı seçimi var.. Veya başkanlık..

Haberin Devamı

İnsanın koşası geliyor
Bir süredir Belgrad Ormanı’ndaki yürüyüş alanına gitmemiştim.. Ağaçlar altında, gölet yanından uzanan altı kilometrelik harika bir yürüyüş alanıdır..
Cumartesi sabahı gittim.. Fıratpen el atmış, yolun iki yanını tren rayına konulan kalaslardan döşemişler arasına da kiremit tozu atmışlar..
Harika bir koşu pisti olmuş..
Sağlıklı..
Ağaçlar da yapraklarını yol boyunca dökünce muhteşem bir manzara oluşmuş..
Yumuşak zemin, ayağınızın altında yapraklar, tepenizde ağaçların dalları..
Çok keyif aldım..
Aldım da koşarken düşündüm.
Bu kenti imar edenler bu kenti hiç sevmemiş.. Kentin göbeğini bu tür alanlar yapmamışlar..
Hele son yıllar da.. Her boşluğa AVM diktik her boşluğa bilmem kaç katlı gökdelen inşa ettik.. Nefes alacak alan bırakmadık..
En bilinenleri söyleyeyim.. New York’un, Londra’nın göbeği parktır.. Bu tür yürüyüş alanları vardır.. İnsanlar oksijen alır, nefes alır, stres atar..
Biz de yok..
Mesela karayolları arazisini kurban ettik, Ali Sami Yen Stadı ile yanındaki likör fabrikasının olduğu alanı da heba edeceğiz..
Orası park olsaydı, ağaçlar dikilseydi, yürüyüş parkurları yapılsaydı.. Kent nefes almaz mıydı?
Allah’tan sahiller var..
Florya’dan Yenikapı’ya..
Moda’dan Pendik’e kadar uzanan sahiller.. Oraları şahane yaptılar..
*
Dönelim Belgrad’daki yürüyüş parkuruna.. Bir ara çok sık giderdim.. Orayı yaptıran Nevzat Demir’i her gittiğimde yürürken görürdüm..
Demek ki, çok sevmiş, İstanbullulara armağan etmiş..
Teşekkür boynumuzun borcu..