Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Belli.. BİR: Yargıya getirilen seçim sisteminin demokrasiye aykırı olduğundan..
İKİ: Aşure anlayışıyla referanduma gidildiğinden..
Şaşırmaya, ‘aaa bu da nereden çıktı’ diye rol yapmaya gerek yok..
Anayasa Mahkemesi değişikliklerin üç maddesini iptal ederse, bu sebepten edecek..
Eder mi etmez mi bilemem.. Ama ederse sürpriz olmaz..
İktidar için de sürpriz olmamalı.. Anayasa değişikliği fırından çıktığı günden beri ısrarla yazdık..
Anayasa’ya hinlik, cinlik sokuluyor dedik..
Bu sistem yüksek yargıya demokrasi getirmiyor; hinlik cinlik getiriyor dedik..
‘Kaç aday seçilirse seçilsin sen sadece bir adaya oy ver gerisine karışma’ anlayışı demokrasiye sığmaz dedik.. Dünyada hiçbir ülkede yok dedik..
Dinleyen olmadı..
Savunan bile çıktı..
* * *
Getirilen sistem özetle şu; adli hâkim ve savcılar HSYK’ya 7 kişi yollayacak.. Diyelim ki 80 aday çıktı.. Oy kullananlar 80 aday içinden 7’sini seçemiyor.. Sadece birini seçiyor, 6’sına karışamıyor..
Anayasa Mahkemesi üye seçiminde de aynı sistem getirildi..
Katakulli yapıldı..
Üç beş oy alan ‘bizimkiler’ seçilebilsin istendi..
Demokrasiye aykırı mı?
Evet..
O zaman demokratik hukuk devletine de aykırı.. Yani Anayasa’nın değiştirilemez ikinci maddesine..
* * *
Anayasa Mahkemesi, AKP buluşu diye adlandırılan seçim sistemini demokrasiye aykırı bulmazsa iptal etmez..
Bulursa iptal eder..
Mesele bu kadar basit, yalın ve anlaşılır..
‘Anayasa Mahkemesi’nin millet iradesine karşı çıkıyor’ safsatasıyla alakası yok..
Milletin haberi bile yok!!!

Haberin Devamı

Röportör taş attı havanda su dövdük!
Osman Bey’e söyledim..
‘Yapma Osman’ , ‘etme Osman’, ‘uçma Osman’ diye uyardım..
Cascavlak ortada kalırsın dedim.. Bi bakacaksın yanında kimsecikler yok..
Ufak ufak böyle olmaya başladı..
İktidar önce sessiz kalarak destek çıkmayı düşündü ama baktı ki iler tutar yeri yok, geri çekildi..
* * *
Peki Raportör Osman Can ne istiyordu?
Anayasa Mahkemesi, anayasa değişikliklerini iptal ederse karar yok hükmünde sayılsın, resmi gazetede yayımlanmasın..
Bu öneriye kimi hoca ‘devleti yok saymaktır’ demiş, kimi ‘bu öneri temel fıkrası gibi’ diye özetlemiş..
Öneriyi Anayasa’yı ihlal suçu olarak gören de var, fantezi bulan da..
Ortak nokta; Yüce Mahkeme’nin kararı yok sayılmaz..
* * *
Can’ın önerisinin heyecan yaratmasının nedeni sivil anayasayı hazırlamak için kolları sıvayan Prof. Dr. Ergun Özbudun’un; ‘Can’ın formülü hukuka uygun’ demesi oldu..
Meğer dememiş..
Yanlış anlaşılmış.. Özbudun da ‘böyle şey olur mu’ diyenlerden..
Anayasa Mahkemesi’nin kararını yok sayacak merci bulunmadığı görüşünde..
Hakikaten öyle.
Hükümetin böyle bir yetkisi yok, YSK’yı baypas edecek hali de yok..
* * *
Sonuç ne derseniz..
Havanda su dövüp durduk..
Kuyuya taş hikâyesi gibi oldu..

Haberin Devamı

Kürt Açılımı dün ölmedi, zaten ölüydü
Bu yılın nisanıydı.. Kürt Açılımı’na 20 yıl hapis talebi çıktı..
Bu, geçen yıl nisan ayında Cumhurbaşkanı Gül’ün çok güzel şeyler demeciyle başlayan Kürt açılımının son noktası oldu..
Ekim ayında Kandil’den ayrılan 8 PKK’lı ile Mahmur Kampı’nda yaşayan 22 kişi Habur’dan giriş yaptılar.. İçlerinde dört de çocuk vardı..
Olanları biliyorsunuz!..
Gelenler pişman olmuş militanlar gibi durmuyorlardı.. Biz PKK’lıyız diyorlardı, Öcalan’ın emriyle geldik diyorlardı.. Pişman değiliz diyorlardı..
Siz bilmiyorsunuz pişmansınız dedik, ‘sınır kapısı mahkemesiyle’ serbest bıraktık..
* * *
İlk gün gerilla kıyafetiyle zafer işareti yaptılar, zannettik ki ilk günün kargaşasıyla oldu..
Zannettik ki il il dolaşacaklar, dağın kötülüğünü, silahların susması gerektiğini anlatacaklar..
El ele tutuşma zamanıdır diyeceklerdi..
Demediler..
İl il dolaştılar ama tam tersini yaptılar.. Yüksek dağlarda hava pırıl pırıl şarkısını söylediler..
* * *
Kandil’den gelenler için 20’şer yıl.. Mahmur’dan gelenler için 15 yıl hapis istemiyle dava açıldı..
Habur grubunun sözcüsü tutuklanmıştı..
Meğer son nokta burası değilmiş..
Dün de 10’u daha tutuklandı.. 3’ü için tutuklama emri çıktı..
* * *
Bu saatten sonra hâlâ açılımı anlatırlar mı bilmem..
Bence zaten ölü doğmuştu..

Haberin Devamı

Yine Arap..
Başka Arap..

O Arap bu Arap yazısı çok ilgi gördü..
Başbakan, köpeğine bile Arap diye isim takanlar var diye kızmıştı ya, ben de her köyde Arap adlı bir köpek vardır ama o Arap bu Arap değil demiştim..
Bizde Arap sözcüğü ile siyah kastedilir, Arabistan’da yaşayanlar değil demiştim..
Meğer çoğu kişi benim gibi düşünüyormuş..
Bir okurum, ‘çocukluğumda Hacı Resul Amca adında bir komşumuz vardı, çok iyi bir insandı. Biz onu şıh zannederdik. İşte o hacı amcanın kedisinin adı Arap’tı’ diye yazmış..
Bir başka okurum; ‘eskiden fotoğrafın negatifine de Arap denirdi’ diye hatırlatmış..
Bu arada çoğu okurum da yolladıkları maillerle, ettikleri telefonlarla benim bir ayıbımı düzelttiler..
Beşiktaş’ın efsanevi ismi Arap Sadri bu sütunlarda Arap Sabri diye çıkmıştı..
* * *
Bu hatayla şu da ortaya çıktı..
Arap Sadri gönüllerde ne büyük yer etmiş..