Yeni yılın son günlerinde gittim.. Yeni yılın ilk gününde size anlatmak istedim..
Hem 2010’un ilk günü siyasetle, çetelerle, davalarla, iddialarla beyninizi yormak istemedim hem de güzel bir mekânı anlatmış olurum diye düşündüm..
* * *
Mekân anlatmaktan kaçınırım.. Anlatılmaya layık olacak, fiyatı makul olacak, bu köşeyi okuyup da giden ‘bu ne biçim yer’ demeyecek..
Zordur bu işler; kaçınırım.. Çünkü önerdiğinize göre kefil olmuşunuzdur.. Vebali ağırdır..
* * *
Anlatacağım yer iyi bir mekân.. Yazılmayı hak etmiş..
Adı: Antiochia..
Antakya yani..
Antakya yemeklerinin envai çeşidi.. Ben Kilis mutfağına bayılırım.. Antakya mutfağıyla tanıştıktan sonra artık ikisi de at başı benim için..
* * *
Antakya mutfağıyla nasıl tanıştığıma dair küçük bir not.. Tomris Giritlioğlu’nu tanırsınız.. Senarist, yönetmen, yapımcı, proje tasarımcısı..
O kadar çok esere imzası var ki.. Birkaçını sayayım..
Salkım Hanımın Taneleri’nin, Güz Sancısı’nın yönetmeni. (6-7 Eylül olaylarını anlatan film)
Hatırla Sevgili, Ihlamurlar Altında, Çemberimde Gül Oya’nın tasarımcısı..
Bu Kalp Seni Unutur mu var ya.. Her hafta izliyorsunuz, işte onu yapan kadın..
Atv’deyim o zaman.. Galiba Aşka Sürgün’ü yapıyor.. Müthiş başarılı.. Evinde bir davet verdi..
Antakya’dan annesini çağırdı.. Kadın bir yemekler yaptı, bir yemekler..
Ben daha bu kadar güzel yemek yemedim..
* * *
Antiochia’da kalmıştık..
Yer Asmalı Mescit’te.. Minare sokağa gir, yirmi adım.. Bir mezeler getirdiler, aman Allah..
Parmaklarını ye..
20’ye yakın çeşit..
Bir de sunum var ki.. Mezeleri kadar dört dörtlük..
İşletmecisine dört üzerinden altı.. Doğan Gülüm ile tanışmaktan mutlu oldum.. Genç bir arkadaş, iddialı.. Amerika’dan yeni gelmiş..
Yok canım, aralarda öğrenmemiş, Antakyalı..
* * *
Gittiğim yerde üç şeye önem veririm..
Bir: Yemekler..
İki: İşletmecisinin sıcaklığı..
Üç: Sunum..
İlk ikisi sınıfı geçti.. Yemekler harika, Doğan herkesle ilgileniyor.. Ya sunum?..
Bravo valla, sunum nasıl bu kadar iyi diyecektim ki, Doğan ‘bir dakika’ dedi..
İçeriden iki kitap getirdi..
Jale Balcı’nın ‘Keyifli Sofralar İçin 50 Pratik Menü’ adlı kitabıyla ‘Aperatif Menüler’ adlı çalışmasını.. (Remzi Kitabevi’nden)
Kitapları ayrı anlatmam lazım.. Hele Aperatif Menüler’i.. Çok basit bir örnek.. Karışık salata yapmıyor muyuz?.. Veya çoban salatası.. Domatesi oymuş, diğer malzemeyi içine koymuş.. Sunum harikası..
Kitabı bir saatte bitirdim.. Çok güzel tarif etmiş, hepsinin fotoğrafını koymuş..
Alın, sofranızda farklılık yaratın..
Jale Balcı bildiğimiz yemek uzmanlarından değil.. ‘Mönü tasarımcısı.’
* * *
Neyse, biz yine dönelim Antiochia’ya..
Doğan’a benim sorum ile bu kitapların ne ilgisi var dedim..
Ablam dedi..
Eee..
Meğer Antakya’nın en özel tatlarını o harika tasarımıyla burada sunmaktaymış..
* * *
Valla yolunuz düşerse uğrayın derim.. Memnun kalırsınız..
Meraklısına notum da var. Şarap kavına bakmadım.. Unuttum..Yediklerim rakıya uygun diye olsa gerek..
* * *
Şimdi ne yiyeceğiz diye soracaksınız..
Bence kendinizi teslim edin.. Sofranız şenlenecektir!..
——————
Yeni yılınız eskiyi aratmasın.. Daha mutlu, daha huzurlu, daha sağlıklı bir yıl olsun..
