Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Gelen mailleri tek tek okudum.. Anladım ki mesele domuz gribi aşısı meselesi değil..
Aşı yaptırmak veya yaptırmamak da değil..
Mesele bir başka insan hakkında karar verme meselesi..
Hele o insan senin canınsa ve birileri de hadi karar ver diyorsa..
Evet veya hayır..
Kahreden sıkıntı bu..
*
Cuma günü kendi oğlumdan (Adı Ali. İsmi söylenmeyince sinirleniyor, ben isimsiz miyim diyor) yola çıkarak aşı öyküsü yazdım..
Gidip gelmeleri..
Yaptıralım mı yaptırmayalım mı tartışmalarını.. Önce ‘evet’ imzasını atıp sonra geri çektiğimi..
Okumuşsunuzdur..
Göz atmadıysanız özeti bu..
*
Yüzlerce mail aldım.. Hepsi; ‘Bizim evde de aynı konuşmalar, aynı tartışmalar yaşandı.. Aynı yürek daralmalarını çektik’ diyordu.
Büyük çoğunluğu ‘Sen bizim evi anlatmışsın’ dediler..
Gördüm ki her ev, her anne, her baba kendini köşeye sıkışmış hissetmiş..
Aşı yaptırırsak ileri de başka nörolojik problemler çıkar mı?.
Yaptırmazsak, Allah korusun!
Ciğerlerinde hasar oluşur mu? Yüksek ateş başka tahribatlara yol açar mı?
*
Mailleri okurken hep o sesi duydum..
Kendim için olsa kolay.. Yarın giderim vurdururum aşıyı.. Veya vurdurmam.. Ama kararı kendim için vermiyorum ki..
Çocuğum için vermemi istiyorlar..
Çocuk dört yaşında, beş altı, on, on iki ne bileyim.. Mecbur size soruyorlar..
Sıkıntı burada..
*
Konu yine iktidara, Başbakan’a geliyor..
Bu süreci de iyi yönetemediler.. Başbakan insanların kafasını allak bullak etti..
Sakin düşünmemizi, bilim adamlarına danışmamızı engelledi..
Taraf oldu..
*
Can Dündar yazdı.. O da aşı yaptırmak taraftarıymış.. Çocuğu Başbakan’ın ‘Ailem yaptırmıyor’ sözlerine dört elle sarılmış..
*
İnanın..
Bana gelen maillerin çoğu böyle.. Şöyle yazmışlar: ‘Başbakan demeç verdi, bizim ev çözüldü. Aşı karşıtı oldu.’


Domuz gribine karşı ‘rakı’ formülü..
Pazar pazar domuz gribi meselelerine daldık.. Biliyorum yine can sıktım.. Zaten gerginiz, şu tatil gününde hatırlatman şart mıydı diyeceksiniz..
Haklısınız..
O zaman biraz geyik yapalım..
Bir arkadaşımla yaptığım görüşmeyi aktarayım.. Biraz gülelim..
Ne dersiniz..
*
Arkadaşım aradı..
Domuz gribi çıktığından beri her gece üç kadeh rakı içiyorum dedi..
Ne alakası var dedim..
Domuz gribi nerede konuşlanıyor, nerede ürüyor?.
Ağız içinde..
Basıyorum alkolü.. Hepsi geberiyor!
Ya gebermiyorsa!
Sarhoş oluyorlardır dedi.. Sarhoş adamdan hayır gelmiyor, sarhoş virüsten gelir mi? Kafasına basıyorum rakıyı, hepsi zilzurna..
Saçmalama dedim.. Rakı ile domuz gribi virüsü ölür mü?
Ölür, ölür.. Yüzde yüz ölür diye iddia etti..
Yahu dedim doktor değilsin nasıl bu kadar emin konuşuyorsun?.
Valla koskoca adamım, bir seksen boy, doksan kilo ağırlık.. Bu kadar rakı beni götürür, minnacık virüsü götürmez mi?
Bastı kahkahayı!


Başbakan talimatı!..
Başbakan mesele kapansın diyor.. Domuz gribi meselesini gündemden düşürün..
İyi de..
BİR: Tartışılır hale getiren, kafaları karıştıran kendisi..
İKİ: Bizim Başbakan dışında hiçbir ülkenin Başbakan’ı bu meselede taraf olmadı..
ÜÇ: Konuyu kapatın diyor.. Biz açmadık ki..
DÖRT: Hayret ettim, bu konuda muhalefete çakmadı..


Daha da yazmazlar
Başbakan talimat verdi ya.. Daha da AKP’li medyada domuz gribi haberi göremezsiniz..
Ne ölümleri yazarlar..
Ne aşı kavgasını..
Tam bir sessizlik olacaktır.. Domuz gribi bu ülkeye gelmemiş muamelesi çekecekler.. Ölümleri bile pas geçecekler..
Yok canım demeyin.. Onlarca örneği vardır..