Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Fakir fukaralıkla, garip gurebalıkla ilgisi yok.. Avanta kültürü diyelim..
Avantanın dayanılmaz cazibesi diyelim..
Çünkü başka izahı yok..
Adam köprüden geçecek, bakmış saatine 23’ü biraz geçiyor.. 45-50 dakika sonra köprü bedava diye çekmiş arabasını kenara, bekliyor..
Bir kişi, iki kişi değil..
Yüzlerce kişi..
Birkaç dakika bekleseler anlarım.. 30-40 dakika da bekleyen var..
Trafik şişmiş, uzun kuyruklar oluşmuş kimin umurunda.. Bedava geçiş başlayınca hurra yollara.. Tampon tampon geçmişler karşıya..
3 lira 75 kuruş vermemek için..
Eminim ki yolculuklarının geri kalan kısmını dur kalk vaziyetinde yaptıkları için 3 lira 75 kuruş daha fazla benzin yakmışlardır..
Binlerce araca da daha fazla benzin yaktırmışlardır..
Ama onun derdi başka!..
Köprüden bedava geçmese kendini enayi yerine koyacak..
İyisi mi biraz bekler uyanık sınıfına girer..
* * *
Yardım kamyonlarını talan etmede de aynı mantık var.. Kimse benim şimdilik ihtiyacım yok diye kenara çekilmez.. Bir tane bile yetmez; allem edecek kallem edecek illa iki üç tane olacak!..
Yoksa avanak derler..
* * *
Parti mitinglerinde çok görünen tablodur.. Genellikle parti amblemli şapka, tişört dağıtılır.. Çok görmüşümdür.. Biri yetmez adam dört beş tane parti şapkasını üst üste geçirerek başına takar..
Avanta ya!..
Canım ihtiyacı vardır, eşine dostuna verir, kullanırlar diyeceksiniz..
Hayır.. Siz hiç sokaklarda normal zamanlarda parti şapkasıyla dolaşan birilerini gördünüz mü?
Niye çok mu alır?
Uyanıklık mertebesidir o..
Bedavaysa, avantaysa kaçırmayacaksın..
* * *
Ciğerimize işlemiş ne yapalım..


Bodrum’da önceki gece
Bayramda Bodrum nasıl geçiyor diye merak edenleri merakta bırakmayalım..
Dün şu mektubu aldım..
* * *
“Bodrum’da yaşayan biriyim..
Dün (15 Kasım 2010) eşimin doğum günüydü, bu vesileyle Kumbahçe plajı kenarındaki bir meyhaneye gittik. Saat 24’ü biraz geçince meyhaneden kalkıp barlar sokağına girdik, müzikli bir yerde oturabilmek için.
Bodrum’da tatil nedeniyle müthiş bir kalabalık varken barlar sakağı boş ve sessizdi. Bilirsiniz barlar sokağına girildiğinde adım başı bar var ve müzik sesi gelirdi.
Oturabilecek müzikli bir yer bulamadan sokağın sonlarına vardık. Sahibi arkadaşım olan ve canlı müzik yapan bir barın önünden geçerken, kapının eşiğinde oturduğunu görüp selamlaştık. Buyur etti içeriye ama müzik yapamıyoruz, bu gece bile açamadık dedi. Nedeni de saat 23.59’dan sonra müzik sesi yasakmış. Denetim varmış, 5 bin TL ceza yazıyorlarmış.
Nasıl yorumlanır bilemem ama Bodrum’da dün gece durum buydu.”
* * *
Yorum yapmayacağım..



Maalesef bunların hepsi yaşandı
Dün dilerim bunlar olmaz demiştim.. Haberleri izledim ki hepsi olmuş..
Maalesef; caddelerde boğa da kovalandı, inek de, koyun da..
Maalesef; kurbanlık koyunları yine arka bacaklarından sürüye süreye götürdük..
Maalesef; insanlar kurban keseceğim diye kendini kesti, orasını burasını yaraladı..
Maalesef; hastanelere yine hücum vardı..
Maalesef; kaçan bir angusu arabasıyla takip eden adam tabancasına sarıldı..
Maalesef; kurban kesimi çocuklara film gibi izlettirildi..
Maalesef; belediyelerin onca imkânına rağmen yine evinin kapısına kestiği kurbanı asıp derisini yüzenler görüldü..
Kısaca; geçen bayram ne olduysa bu bayram da oldu..


Bitlisliler bir sinema için daha ne yapsın?

Mahsun Kırmızıgül son filmine New York’ta Beş Minare adını Bitlis’te Beş Minare türküsünden esinlenerek verdi..
Bununla da kalmadı, bazı sahneleri Bitlis’te çekti..
Ama şöyle bir durum var; filmi herkes izliyor, Bitlisliler izleyemiyor..
Niye mi?
Çünkü; Bitlis’in merkezinde sinema yok.. 25 yıl önce dört tane varmış şimdi hiç yokmuş!.. Belediye Başkanı Alaydın önümüzdeki yıl AVM yapılacak sinema salonuna kavuşacağız müjdesini vermiş..
Sizce; Bitlis ileriye mi gitmiş, geriye mi?
* * *
Bitlis’in siyasi tercihine baktım..
2007 genel seçiminde yüzde 58.7 ile AKP demiş.. 2009 yerel seçiminde yüzde 43.1 ile yine AKP demiş.. Referandumda yüzde 89.5’le evet vermiş. (Bitlis merkez)
Bu tabloya bakınca insan soramadan edemiyor..
Bitlis bir sinema için daha ne yapsın..


İZİN: Birkaç gün buralardan uzaklaşacağım.. Pazartesi görüşmek üzere..