Sunay Akın tam böyle söylemedi.. Daha kibar söyledi..
1980’li yıllarda ayılara özgülük verdik ama insanları içeri attık dedi..
Şundan dedi!..
Türk Max’da ıhlamur ağacından hayvan, insan motifleri yapan Aykut Beğen’i konuk etti..
Dondurma satan adam..
Bankta oturan adam..
Ayı oynatan adam gibi çeşitli eserlerini gösterdi.. Hakikaten birbirinden güzeldi..
*
Yaşı 40’ı geçenler ayı oynatmayı hatırlar.. Eli tefli adam, burnu halkalı, zincirli ayıyla mahalle mahalle dolaşır, sözüm ona tefini tıkırdatınca ayı dayanamaz oynardı..
Ayı arada sırada bayılma numarası da yapardı..
Tabii ki ayının yeteneğinden olmuyordu; bizim ayılığımızdan oluyordu..
Oynatıcı zinciri çekince canı yanan ayının çaresi yoktu..
*
Hayvan haklarına aykırı dendi, resmen işkence kabul edildi, 1980’li yıllarda ayı oynatmak yasaklandı..
İnsan haklarının hiçe sayıldığı günlerde..
İnsanlar sudan sebeplerle 90 gün gözaltına alınıyor, fasarya nedenlerle tutuklanıyor, hapishaneler dolup taşıyordu..
Sunay Akın’ın ‘ayılara özgürlük verdik, insanları içeri tıktık ’ demesi bundandı..
*
Buraya kadar keyifle izledim..Sonra öyle bir cümle daha sarf etti ki..
Eh ki ne eh!..
Kameralara döndü; biliyor musunuz; eskiden, yazarlar,düşünürler sık sık içeri atılırlardı dedi..
Sanki geçmişte kalmış gibi, bugün yokmuş gibi..
Ya şimdi.. Şimdi atılmıyor mu?
Şimdi daha da kötü..
Hapse attıklarına nedenini bile söylemiyorlar..
Yasa gereğiymiş!..
O yasayı kim çıkarmış!..
Az gittik, uz gittik 80’li yıllara döndük
1980’li yıllardı.. Batı’da yayınlanan her rapor Türkiye’de sarsıntıya neden olurdu..
Çünkü her raporun baş köşesinde hep Türkiye olurdu..
En mühimi ABD Dışişleri Bakanlığı İnsan Hakları İhlal Raporu idi.. Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) raporu da dikkate alınırdı..
12 Eylül’ün adamları sinirlenir, art niyet arardı..
Muhalefet grupların işi abartarak ülkeyi yabancılara şikâyet etmesinin sonucu görürlerdi..
*
Türkiye giderek normalleşti, raporlar önemsizleşti.. Türkiye ayıplı listeden uzaklaştı..
Ama maalesef..
Raporlar dönemine geri döndük..
Avrupa Birliği raporu çıkıyor; çok sert..
ABD Dışişleri Bakanlığı İnsan Hakları Raporu yayınlanıyor, 1980’lerdeki gibi..
IPI utanç listesi yayınlıyor; birincilik bizde..
*
Yıllar geçmiş değişen bir şey olmamış..
Bugünün hükümet adamları da sinirleniyor, olan biteni muhalefetin ülkeyi abartarak yabancılara şikayet etmesi olarak görüyor..
O bile aynı.. Bire bir..
Dünkü gibi..
Öğrenciye yuuuh!..
YGS sınavını protesto eden öğrencilere yuuuh çeken Antalya Vali Yardımcısı..
Metin Borazan..
Elini iki dudağı arasına götürüp borazan gibi yapıp bağırmış..
Yuuuuh!..
Sormuşlar; demokratik hakkımı kullandım demiş.. Yani sınavın iptal olmamasını istiyor, sınavın iptal olması için eylem yapanlara karşı o da eylem yapıyor..
Sanırsın ki ucu kendine dokunduğu için yapıyor..
Değil, Borazan’ın sınavla mınavla ilgisi yok.. Vatandaş olarak onu ilgilendiren bir durum yok.. Taraf olacağı bir hadise mevcut değil..
Peki niye yuuuh çekiyor..
Vardır bi nedeni!..
Liberal dostlar bi şey der mi?
OYAK’ı bilirsiniz değil mi? Hani 27 Mayıs’tan sonra kurulan, bir süre ordu pazarı diye bilinen.. Ordu Yardımlaşma Kurumu..
Haah anladınız askerlere kıyak kurumu..
70’e yakın şirketi var.. Yakın zamana kadar bankası bile vardı..
Liberal yazarlar bir ara kafayı takmıştı.. Vesayet rejimi kurumu diye verip veriştiriyorlardı..
Haklıydılar..
Bu imtiyaz niyeydi?
*
Dünkü gazetelerde polis de akaryakıtçı olmak istiyor haberini görünce dikkatimi çekti..
Askerler gibi polislerinde üyesi olduğu bir kurum var..
Polsan.. 1952’den beri var..
Son yıllarda büyümüş, almış başını gitmiş.. OYAK gibi , inşaat, turizm, sigorta işine dalmış.. Ambalajlı su ve akaryakıta da girip büyümek istiyorlarmış..
Askerler gibi onlar da imtiyazlı..
*
Benim bir lafım yok..
Merakım şu; OYAK’a kafayı takan liberal arkadaşlar ne der acaba?
Bi şey derler mi?
