Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Başbakan önce milletvekillerini topladı, sonra il başkanlarını çağırdı.. Sert, öfkeli bir üslupla BDP’lilere ‘dokunulması’ gerektiğini anlattı..
Peki neden?
Neden şimdi?
Cevap aranan temel soru bu..
Neden şimdi..
BDP milletvekilleri ile PKK arasındaki bağlantı mı?
Bu yeni bir şey değil ki.. Meclis’ten atılan DEP’li milletvekillerinden bugüne bilinen bi gerçek..
1991 yılındaki yemin törenini hatırlayın..
Leyla Zana’nın tavrını.. 18 yıl olmuş.. Eski bir hikaye..
Yenilere bakalım.. BDP’liler de ilk defa bu seçimde Meclis’e girmediler ki.. 2007 yılından beri oradalar..
Beş yıldır..
Dokunulmazlık düğmesine basılmasının nedeni bu olamaz..
Şu gerçeği de kabul edelim.. O bölgede yaşayan yüz binlerin dağdakilerle sadece gönül bağı yok, kan bağı da var..
Kiminin kardeşi, kiminin oğlu, kızı, halası, dayısı, amcası..
Dağda veya öldürülmüş veya hapse atılmış..
Bırakın dağdakileri KCK’dan kaç kişi tutuklu?
10 bine yakın mı?
BDP’li vekiller o tabana dayanıyor..

BDP’liler, Kandil’den emir alıyor bu sebeple ‘dokunulmak’ isteniyor desem..
Bu da yeni değil..
Milletvekili aday listesini Kandil’in hazırladığını bizzat Başbakan söyledi..
Belli ki; Başbakan’ın gözünde BDP’lilerin bardağı taşmış..
Taşmış da ne zaman taşmış..
PKK’lılarla buluşma, kucaklaşma görüntülerini, fotoğraflarını servis etmeleri olmasın..
Bu kadarı da yeter dedirten..
Ama o ağustos ayındaydı?
Aradan üç ay geçti.. Bardak taşsa Başbakan bugün sergilediği tavrı Meclis açıldığı zaman sergilerdi.. Fezlekeler o zaman yollanırdı..
Demek ki bu da değil..
O zaman ne?
Açlık grevi olmasın.. Cezaevindeki açlık grevleri tehlikeli aşamaya geldiği günlerde 6 milletvekili destek için açlık grevine başlamıştı..
Galiba Başbakan’ın BDP bardağı orada taştı..
Başbakan açlık grevi girişimini, şantaj, blöf, şov olarak görüyordu.. Ölümün üzerinden rant sağlama diyordu..
BDP’liler de katılınca ‘yazıklar olsun’ dedi, ipleri kopardı.. Başbakan’ın kendi deyimiyle sigortası attı..

Finali şöyle..
Milletvekilleri PKK ile buluşunca bardak ağzına kadar doldu ama taşmadı.. Açlık grevine başlamaları Başbakan’ın BDP bardağını taşırdı..
Dün, ana dilde savunmanın görüşülmesi neden ertelendi sizce?
Aynı sebepten..

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı’nın gerekçesi çok önemli

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı belediyeler yasasını onayladı.. Büyükşehir belediye sayısı 29’a çıktı..
Aslında büyükşehir olmadılar..
Bütünşehir belediyesi oldular.. Dağ, taş, kır, köy başkana bağlandı.. Muhalefet itiraz etti, MHP eyalet kent modeline geçildiğini iddia etti.. Bu yaklaşımı evham olarak gördü.. Maksadın şehrin sınırına kadar hizmet götürülmesi olduğunu söyledi..
Cumhurbaşkanı da onay verdiğine göre, demek ki bütünşehir uygulamasını sakıncalı bulmadı.. Buraya kadar anlaşılır bi durum var..
Anlaşılmayan şu..
Aynı yasa; Şişli’nin Maslak, Ayazağa ve Huzur mahallelerini Sarıyer’e.. Ankara’nın Etimesgut ve Yanimahalle’nin bazı mahallelerini Çankaya’ya bağladı..
İktidarın bunu yapmadaki gerekçesi belli.. Şişli ve Çankaya belediyelerini almak..

İktidarın gerekçesi bu da Cumhurbaşkanı’nın gerekçesi ne?
Neden onay verdi..
Şunu biliyoruz.. Ayazağa’daki seçmen AKP’ye meyillidir.. Ama Sarıgül olduğu için, Sarıgül’ü sevdikleri için hep ona oy verirler..
Bu mahallelerin Şişli’den koparılma nedeni bu.. Gerisi hikaye!
Gül’ün yerel seçimde oyunu kullanacağı Çankaya’da da benzer bi durum var..
Bu sebeple..
Cumhurbaşkanı’nın gerekçesi çok önemli..

Haberin Devamı

Başbakan bu aralar tarihçileri sevmiyor!

Niye diyeceksiniz?
Muhteşem Yüzyıl dizisi nedeniyle..
Bu mesele dün de Başbakan’ın dilindeydi..
Yine verdi veriştirdi..
‘Bizim tarihimiz, savaştan, kılıçtan, entrikadan, iç çekişmeden, maalesef haremden ibaret değildir’ diye çıkıştı..
Ben de maalesef diyeceğim..
Osmanlı tarihinin büyük bölümü böyle!..
Haa.. Osmanlı hanedanlığı ne kadar Türklerin tarihi o da ayrı bir konu.. Tarihçiler bu ortamda gönül rahatlığıyla bu konuyu tartışabilirler mi bilmem..
Ama entrikadan, iç çekişmeden, haremden ibaret olduğu dönemler oldu..
600 yıllık aile yönetiminin baştan sona pir-ü pak olması tabiatın gerçeğine aykırı zaten..
Neyse bu ayrı konu..
Osmanlı ecdadımız mı, değil mi, ciddiyetle konuşmamız gereken bir konu..
Tarihçilerin konusu..
Gelelim, Başbakan’ın tarihçileri neden sevmediğine.. Diziye ilk fırçasını atarken; ‘Kanuni’nin otuz yılı at üstünde geçti, sarayda değil’ demişti..
30 yılı onaylayan tarihçi çıkmadı..
NTV tarih dergisinin aralık sayısında okudum.. Kanuni 46 yıllık saltanatının 10 yılını seferde 36 yılını sarayda geçirmiş..
Diziciler belki senaryoyu saraydaki 36 yıl üzerinden kurmuştur!..
Olamaz mı?

(Not: Bu tartışma 500 yıl sonra Kanuni nasıl padişahtır, iyi midir kötü müdür tartışmasına gelmesin.. Konu Kanuni değil, dizi, çarpıtmayalım..)