Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Başbakan çok sinirliydi.. Çok öfkeliydi.. 10 yıl oldu, konuşma temposundan ruh halini tahlil edebiliyoruz artık..
Kızdı mı sahiden kızıyor..
Laf olsun diye kızmıyor, kızmış olmak için kızmıyor..
Dün hop oturup hop kalkar bi haldeydi..
Peki ama neden?
BDP’li milletvekillerinin PKK militanlarıyla kucaklaşması diyeceğim ama yeni değil..
O iş ağustos ayındaydı..
Aralık ayına geldik.. Aradan üç buçuk ay geçti..
Dokunulmazlıkların kaldırılması yeni gündeme geldi?
Neden şimdi!..
PKK ile yeniden masaya oturulduğu söylenirken, yeni bir sürecin başladığı iddia edilirken, bu sefer bu iş tamam denilirken, Abdullah Öcalan açlık grevlerinde iktidarın istediği gibi devreye girmişken.. Ortalık sakinleşmişken.. Grevlerin sona ermesiyle Güneydoğu nekahat dönemine geçti denilirken..
Başbakan bombayı patlatmıştı..
‘Yargı gereğini yapsın Meclis de gereğini yapar’ demişti.. Bunları söylerken bu kadar sert değildi..
Son günlerde sertleşti..
Acaba diyorum; PKK yine mi yan çizdi? Yine mi masada başka sahada başka tavır sergiledi?
Acaba diyorum; BDP’lilerin gittiğin yere kadar git diye kafa tutan umursamaz tavrına mı kızdı?
Acaba diyorum; BDP’lilerin bölge yangın yerine döner şeklindeki uyarı gibi gözüken tehditlerine mi sinirlendi?
Yoksa.. Öfkesi, kendi grubunda çatlak seslerin yükselmesinden mi?
Bu iş yanlış olur diyenlerin sayısının artmasından mı?
AKP’de hal böyle mi?

Öyle veya böyle.. Ama belli ki Ankara’daki akış yatağında gitmiyor.. Başbakan’ın istemediği bi şeyler oluyor..

Haberin Devamı

Demirel topa tutulmaktan nasıl kurtuldu

Darbe Komisyonu’nun raporu çıktı.. Raporda bir sürü belge bilgi var.. Cumhurbaşkanı Demirel’in 28 Şubat sürecinde; “Cumhurbaşkanı’nın Meclis’i fesih yetkisi olsa bugün şikayetçi olunan pek çok hususla karşılaşmayız” dediği yansıdı..
Yansıyınca misyon medyası manşeti çaktı..
Demirel Meclis’i fesih etmek istemiş..
Tam üstüne gideceklerdi ki.. Milli iradeyi hiçe saymaya kalkmış diyeceklerdi ki.. Kendini Meclis’in üstünde görmüş diyeceklerdi ki.. Şu istediği yetkiye bak diktatör yetkisi diye topa tutacaklardı ki..
AKP’nin önerisi uzlaşma komisyonuna geldi.. İktidar partisi başkanlık sistemi istemekle kalmıyor, başkanın yasa çıkarmasını, gerekçesiz Meclis’i fesih etmesini istiyordu..
Misyon medyasının hevesi kursağında kaldı..
Üstüne üstlük kendine göre anayasa yazdıran Evren’in bu kadarı fazla olur diye Meclis’i fesih yetkisi istemediği de yansımaz mı?
Tuz biber ekti..
Demirel yerden yere vurulmaktan kurtuldu..

Haberin Devamı

Al birini vur ötekine ülkeleri

Bir anda eski dost olduğumuzu hatırladık.. Meğerse Putin ile Erdoğan en sıkı dostlarmış..
Başbakan, daha üç beş gün önce ne demişti?
Al birini vur ötekine demişti.. Öyle ortaya söylememişti, isim vererek, adres göstererek söylemişti..
İsrail’in füze yağmuruna sert bir dille karşı çıkarken..
“Ey Batı, ey ABD, ey Rusya size sesleniyorum, neredesiniz?” demişti..

Sadece Gazze için değil, Suriye için de Güvenlik Konseyi’nden karar çıkmasına taş koyan Moskova’yı hedef almıştı..
Al Rusya’yı vur Çin’e anlamına gelen sözler sarf etmişti..
Putin, İstanbul ziyaretinde Suriye’de pozisyonlarımız aynı dedi..
Merakım şu..
Bu açıklamayla; Rusya al birini vur ötekine ülkelerin dışına mı çıktı?

Haberin Devamı

Rusya ile derin ayrılık sürüyor

Görüşmelerin çok iyi geçtiği, Türkiye’nin tezlerinin kabul edildiği hatta Moskova’nın Esad sonrasını konuşmaya açık olduğu havası yayıldı..
Putin’in Suriye rejiminin avukatı değiliz sözünden yola çıkarak Ankara’nın tezlerini kabul etmeye başladığı söylendi..
Çok iyimser bi hava yayıldı..
Galiba durum pek öyle değil..
Rusya geçiş döneminin Esad’la olması gerektiği görüşünden bir milim kımıldamadı.. Daha da ötesi Ankara’nın Suriyeli muhalifleri ikna etmesini istedi..
Ankara’nın tavrı belli.. Bu saatten sonra Esad’la olmaz.. Esad öyle veya böyle gidecek..
Derin ayrılık değil mi?