Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Dün adını koymuştuk..
Çift başlılıktan tek başlılığa demiştik.. Olan bitenin tek cümlelik özeti buydu..
Tek başlılığa geçerken sistem de fiilen değişti..
Resmen değil, fiilen..
Çünkü..
Seçimle gelen başbakan dönemi bitti..
Atamayla gelen başbakan dönemi açıldı..
Teknokrat başbakan sistemine geçildi..
***
Aslında galiba başbakanlık makamı fiilen ortadan kalktı..
Yarı başkanlık sistemine fiilen geçtik..
O koltuğa dört beş aday var..
Kimin başbakan olacağının sizce önemi var mı?
Piyasalar o oldu, bu oldu diye tepki gösterir mi?
Yoo..
Herkesin söylediği şu.. Başbakan kim olursa olsun fark etmez.. Çünkü yeni başbakan atamayla gelen başbakan olacak, teknokrat başbakan olacak, Cumhurbaşkanı’nın sözünden çıkmayan başbakan olacak.. Ülkeyi Cumhurbaşkanı yönetecek..
***
Hatırlar mısınız bilmem.. 1 Kasım öncesi Davutoğlu kazanırsa (tek başına iktidar olma, anayasa değişikliğini yakalama) kaybedecek, kaybederse (tek başına iktidar olamazsa, koalisyon kurmak zorunda kalırsa) kazanacak demiştim..
Aynen oldu..
Davutoğlu kazandı, kazandığı için gitti..
***
Ama durun bi dakika ..
1 Kasım seçiminde AKP’yi tek başına kim iktidar yaptı?
Davutoğlu mu?
Erdoğan mı?
Beklenmedik durumun, bu olağanüstü gelişmenin, bu şaşırtıcı ayrılığın kilit sorusu bu..
AKP’yi tek başına kim iktidar yaptı?
Erdoğan mı?
Tabii ki Erdoğan diyorsanız meselenin özü de bu zaten..
***
Adıyaman il başkanlığına yapılan atama kavga çıkardı, ipleri kopardı, araya kara kedi soktu gibi dursa da değil..
Adıyaman il başkanı yüzünden bir partinin genel başkanı koltuğundan olur mu?
Olmaz!..
Mesele Davutoğlu’nun AKP’yi iktidara kendinin taşıdığına inanması..
Mesele Davutoğlu’nun çok konuşması..
Mesele Davutoğlu’nun rol çalması..
Mesele Davutoğlu’nun başbakanlık yapmaya kalkması..
Mesele Davutoğlu’nun inisiyatif kullanmak istemesi..
***
Aslında mesele bunlar da değil..
Sistem değişikliğinin ilk adımı..

Haberin Devamı

Başbakan ne yaptı da gitti?

Hiçbir şey yapmadı.. Başarılı mıydı derseniz, bence değildi..
Ülke yönetilmiyordu, ülke yönetilemez haldeydi..
Ama bu sebeple gitmedi..
Gitmesinin nedeni başka..
O koltukta Davutoğlu değil, Hüsamettinoğlu da otursaydı, o da gidecekti.. Cumhurbaşkanı’nın bir dediğini iki etmeseydi de gidecekti..
Çünkü..
Saray sistem değişikliğine giden yolda bunu gerekli gördü.. Nerden bakarsanız bakın.. Kâğıt üstünde, Davutoğlu seçilmiş başbakandı..
Tamam.. Atanarak geldi ama sonunda öyle veya böyle seçimle geldi..
Kendi de veda basın toplantısında söyledi zaten.. Yüzde 49.5 oy aldım dedi..
Böbürlendi.. Hava attı..
Ama yüzde 49.5 oy almış başbakan olmadığı ortaya çıktı.. Cumhurbaşkanı püf deyince yıkıldı..
Anlaşılan o ki yüzde 49.5’i Cumhurbaşkanı almış..
***
Şunu bilelim.. 22 Mayıs’tan sonra kim başbakan olursa olsun başbakan olmayacak.. Başbakan diye anılan müsteşar olacak..
Davutoğlu kadar çok konuşmayacak..
Davutoğlu gibi oradan oraya koşturmayacak..
Sadece söyleneni yapacak..
***
Bunun adı ne derseniz..
Fransa modeli..
Kenara not edin.. 22 Mayıs günü yarı başkanlık modeline geçtik..
***
Son soru:
Fransa Başbakanı’nın adı ne?