BAŞKA İŞİNİZ YOK MU?

Başbakan’ın esip gürleyeceği belliydi.. Fırtınanın kopacağı sinyali AKP’li Ömer Çelik’ten gelmişti..
Diyarbakır’dan gelen talepleri demokrasiye suikast olarak nitelediği gün gerisinin geleceği belli olmuştu..
Bu sebeple şaşırmadım..
Başbakan’ın demokratik özerklik, öz savunma gücü, iki dil gibi taleplere seyirci kalmasını, sessiz kalmasını kimse beklemiyordu..
Başbakan görüşünü net biçimde ortaya koydu..
Çirkin tezgâh olarak niteledi..
Başbakan bir şey daha yaptı..
Susun dedi..
Bu konuyu konuşmayın!..
Şu gerçek.. Bu meselenin sürekli tartışılması en çok AKP’yi rahatsız eder..
Niye mi?
Söz dönüp dolaşıp Kürt açılımına bağlanır.. Kürt açılımının sonucu olarak görülebilir.. Kürt açılımının yanlış açıldığına getirilir..
İzahı zor olabilir..
Susun talebinin nedeni budur..
*
Anlamadığım, yadırgadığım husus susun talebi değil..
Başka..
Başbakan, Diyarbakır toplantısına katılan Türklere kızdı..
Meseleyi yazmalarına sinirlendi.. Televizyonlarda tartışmalarına öfkelendi..
Başka işiniz yok mu dedi..
Başbakan’ın tam da işlerini yapanlara başka işiniz yok mu diye seslenmesine şaşırdım..
Şaşırmam şundan..
AKP açılımı, ‘başka işiniz yok mu’ dediği kişilerle bir araya gelerek başlatmıştı.. Onların görüşünü alarak başlatmıştı..
Onları önemsemişti..
Bugün aynı kişilerin aynı meseleyi AKP dışında başka bir platformda konuşmasına ‘başka işiniz yok mu’ diye kızması şaşırtıcı değil mi?
Aslında düşündürücü

Maçka Teknik satılıyor mu?
Geçen gün ‘Noel’de Nişantaşı’nı yazdım..
Benim eski muhit dedim.. Maçka Teknik Liseliyim dedim..
Okuldan bir öğretmen anında mektup yazdı.. Biliyor musun satmaya çalışıyorlar.. Okulu oradan kışkışlamak istiyorlar dedi..
Bilen bilir.. Arazi pahalıdır, bina muhteşemdir, talibi çoktur..
Herhalde okul talebesine lükstür demişler..
*
Okula uğradığım falan yoktur.. Üniversitede Siyasal’ı seçince yollarımız ayrıldı.. Maçka Teknik Lisesi’nin adı Akif Tuncel Teknik Okulları olarak değiştirilince bağım iyice koptu..
İsim değişikliğini içime sindiremedim..
*
Ama ortada Türkiye’nin en köklü okullarından biri var..
O tarihi binada yıllarını geçiren binlerce insan var.. Anılar var..
Mesela ben mezun olalı 32 yıl olmuş.. Benden çok öncekiler var, sonrakiler var..
Gelenek var..
Çok para ediyor diyorlarsa; Galatasaray Lisesi’ni de yerinden atın.. Robert Kolej’i de başka yere taşıyın, Alman Lisesi’ni de kış kış edin..
Sonuç ne olur?
Tarihi okulu olmayan kent, kent olmaz!..

İyi oldu.. Atatürk’ü ‘rap rap’ sesiyle anmadık
Toz duman kalktı ama ne oluyor diye ayağa fırlamadım..
Aslında kararı normal buldum..
Doğru buldum..
Mesele şu; Atatürk’ün Ankara’ya gelişinin 91. yıldönümü nedeniyle garnizon koşusu yapılacakmış..
Valilik güzergâh vermediği için iptal edilmiş..
Garnizon koşusunu hatırladınız mı? Askerler, Ankara’nın caddelerinde ‘her şey vatan için’ ‘vatan sana canım feda’ diye bağırarak tam teçhizatlı koşarlardı..
Militarist bir görüntü ortaya çıkardı.. Hoş olmazdı.. Üstüne üstlük kent trafiği altüst olurdu..
İstanbullular bilir.. Vatan Caddesi tören için trafiğe kapandığı an İstanbul felç olur.. Herkes isyan ederdi.. Bu yüzden Vatan Caddesi’nde kutlama yapılmasından vazgeçildi..
*
Anladığım kadarıyla Ankara da benzer bir uygulama yaptı..
Bu sebeple doğru buldum..
Doğru bulmamın bir başka nedeni daha var..
Atatürk’ün Ankara’ya gelişi neden askerlerin koşar adım resmi geçit yapmalarıyla kutlanır anlamazdım..
Atatürk denilince akla asker gelmesine kızardım..
Atatürk denilince benim aklıma cumhuriyet geliyor, modern Türkiye’nin harcı geliyor..
‘Rap rap’ sesleri gelmiyor..