Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Tehlikeli laftır; yazılıp çizilmeye, konuşulmaya, tartışılmaya başlandığı zaman uyku kaçırır..
Kafa karıştırır..
Nedir diyeceksiniz?
O laflardan biri bedelli askerliktir, ikincisi askerlik süresidir.. Askerde olanın da, askere gidecek olanın da tek konusu budur artık!..
Hele o bedelli yok mu bedelli!..
Acayip beklenti yaratır, virüs gibi bir anda yayılır; yaşama dair bütün hesap kitapları altüst eder..
Hükümet böyle bir taahhüdümüz yok dese de..
Yemin billah etse de o dalgayı kıramaz.. Bedelli askerlik sözcüğünün cazibesi, büyüsü kulakları sağır, gözleri kör eder!..
Derler ya, bir şeyi 40 kere söylersen olur; bedelliye olan inanç aynen budur..
Neden mi bu kadar önemli?
İnsanlar yaşamlarının en güzel aylarını, en verimli dönemlerini silah altında geçirmek istemiyor.. Askerlik gençlere angarya geliyor.. Herkes vatan borcuysa kısası olsun istiyor; üstüne bedel ödeyelim olsun bitsin diyor..
* * *
Yıllar önce bedelli kapısı bir kere açıldı ya, birikim var diye bu yola sapıldı ya, profesyonel orduya geçene kadar beklenti azalmaz!..
Bu haklı talep bitmez..
Bedelli askerlik işinin güçlü lobisi vardır.. Ben de yıllar önce bedellinin peşinden çok koştum.. Ben de çok lobi yaptım..
Bedelli sözünü duyduğu anda pür dikkat kesilenlerin duygularını iyi bilirim.. Fakülteyi 1982 yılında bitirdim.. Cumhuriyet gazetesine Spor Müdürü olmuşum.. Kalk askere git!..
Gitmemek için ne yapmak lazım?
Yüksek lisans dediler.. İki yıl okuduk, tez falan derken çabuk geçti; bitti dediler; doğru askere!..
Yok mu çaresi..
Var dediler doktora yap!..
Sınava girdik, kazandık, yine okullu olduk ama rahata eremedik.. Dediler ki; doktora yeterlilik sınavını verirsen 33 yaşına kadar kurtarırsın..
Vermez miyim? Çalıştık ettik, üç kişilik jürinin önüne çıktık, hocalar yeterli buldu..
Derin bir nefes!..
Tez yazmam için verdikleri tecil süremin sonuna kadar bekledim..
Bedelliyi yakaladım..
11 yıl beklemişim..
* * *
Bu sebeple bilirim ki; bedelli lafı ne zaman ortaya atılsa ortalığı heyecan sarar.. Bilirim ki; bedelliyi bekleyenin halinden bedelli beklemiş olan anlar..


Avcı’nın kasetleri!
Hanefi Avcı’nın bürosunda bulunan ses kasetlerini anlamadım..
Bürosu dedikleri Eskişehir Emniyet Müdürü’ne ait makam odası.. Kasetler 13-15 yıl önceye aitmiş.. 50’ye yakın kişinin yasa dışı ses kayıtları varmış..
Anlaşılır gibi değil..
Bu işler bildiğimiz işler değil de mantıken Avcı gibi deneyimli bir istihbaratçının o kasetleri yok etmesi lazım.. Bu kitaptan sonra başıma gelecekleri tahmin ediyorum dedikten sonra haydi haydi yok etmesi lazım..
Yoksa gözümüzde çok mu büyütüyoruz.. Belki de unutmuştur.. Avcılar vurdukları önemli hayvanların başlarını, boynuzlarını saklarlar ya Avcı da dinlediği mühim insanların seslerini mi saklamış..
Soru işareti çok..