Soru Cumhurbaşkanı tarafından resmen sorulmadığı halde ortalığı sarstı.. Medyaya sorulmuş gibi yansıması bile yetti..
Çünkü soru acayip zor.. Sorunun cevabı çok karışık..
Cumhurbaşkanı ne mi sormuş..
Şampiyon kim diye sormuş..
Niye sormuş..
Cumhuriyet Bayramı resepsiyonu için davet listesi hazırlanıyormuş, şampiyon takımın kaptanını ve yöneticisini davet edecekmiş onun için sormuş..
Gerçi sormamış, dün Basın Başdanışmanı Sever, haberin asılsız olduğunu açıkladı ama dedim ya bu kadarı bile ortalığı ayaklandırmaya yetti..
Herkesin içine kurt düştü..
Herkes birbirine sormaya başladı..
Sahi şampiyon kim?
Diyelim ki; Cumhurbaşkanlığı Futbol Federasyonu’na şampiyon kim diye sorsaydı..
Federasyon ne yanıt verirdi?
Biraz kafa yoralım..
Soru pazar keyfine uygun...
Federasyon Fenerbahçe dese şampiyonluğu tescil etmiş olacak.. Şampiyonsa Avrupa’da niye yok sorusu peşinden gelecek..
Trabzon’u işaret etse.. Öyle ya UEFA, elendiği halde Fenerbahçe’nin yerine doğrudan Trabzon’u aldı..
Aldı da Federasyon henüz şampiyon ilan etmedi..
Hem şampiyon, hem şampiyon değilmiş gibi yaptı..
*
Diyelim ki; Köşk’e Fenerbahçe’nin adı bildirildi.. Çankaya madem şampiyon belliydi Süper Kupa maçını niye oynatmadınız diye sormaz mı?
Sorar sorar..
Diyelim ki; Trabzon’un ismi bildirildi, Bursa beni Avrupa’ya niye yollamadınız diye ayaklanmaz mı?
*
Eskiden yanıt vermek çocuk oyuncağıydı, şimdi koca koca adamları kara kara düşündürüyor..
Şampiyon kim?
Kim sahi!..
Eskiden zam yapana kızılırdı şimdi zam yapan kızıyor
Eskiden zam yapana kızılırdı..
Kural değişti..
Zam yiyene kızılıyor.. Zam yapan zamdan şikâyet edene kızıyor..
Devir değişti, zam yapan haklı, zam yiyen haksız oldu..
Zam yapan; ‘dünyanın sayılı ülkesi olduk, Avrupa ülkeleri, Almanya, İngiltere, Fransa, İtalya nal toplarken biz şaha kalktık onları neredeyse yakaladık.. Bu zam şart, oturun oturduğunuz yerde kıymetini bilin’ mealinde sözler ediyor..
Zam yiyen sus pus..
Ağzını açamıyor.. Yok bütçe açığı, yok dolardaki artış, yok cari açık her şey beni buluyor diye haykıramıyor..
Dedim ya devir değişti..
Zammı yiyen zam yapana kızamıyor.. Zam yaptığı için eleştirilemiyor..
Tersine.. Zam yapan zam yiyene kızıyor; sigara içme, içkiyi azalt, lüks otomobile binme diyor..
*
Bu zamlar zaten bir avuç insanı ilgilendiriyormuş.. Zenginlere yönelikmiş..
Zam yapanlar adını anmıyor ama ‘Alo’ya da zam geldi..
Cep telefonu denen hadiseyi zenginden çok fakir kullanıyor.. Bin trene, bin otobüse herkesin elinde o alet..
Alo sesinden geçilmiyor..
Zam yapana sorsak, az konuşsun diyecektir; ne o zır zır..
Valla meselenin bu kısmında haklı.. Geçenlerde değindim, deniz kenarındaki çay bahçesinde huzur içinde soluklanamıyorsun..
Telefon muhabbetinden durulmuyor..
Bu zamlar belki bunun önünü keser.. Bi faydası olur..
