Televizyon ekran- larında neredeyse her akşam bu mesele tartışılıyor..
Gazete köşeleri cumhurbaşkanı seçimine ilişkin yorumlarla dolu..
Normal..
Seçim sathı mailine girdik.. Yani dönüşü olmayan yola..
Ama kimi de diyor ki; bu ne acele.. Daha adaylar belli değil.. Daha niyetler açıklanmadı..
Doğmamış çocuğa don biçmeyin..
Durun bir dakika..
Biz sadece kimin aday olacağını konuşmuyoruz.. Türkiye’nin, ağustostan sonra nasıl yönetileceğini de
tartışıyoruz..
Doğacak olan çocuğun MR’ını çekmeye çalışıyoruz.. Bazı anormallikler var mı yok mu teşhis etmeye çalışıyoruz..
Boş yere kürek sallamıyoruz, kafamızdan senaryo üretmiyoruz.. Elimizde bazı doneler var..
*
Mesela.. İktidar partisinin Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na verdiği teklif.. Nasıl bir rejim istediklerinin belgesidir..
Başkanlık sistemi istiyorlar..
Olmadı yarı başkanlık..
Olmadı partili cumhurbaşkanı sistemi istiyorlar..
Bugün bu fikirlerinden vazgeçmiş değiller.. Başbakan dün de başkanlık sistemi istediğini açıkladı..
Bu yolda yürüdüklerinin ciddi emareleri de var..
Mesela.. Başbakan’ın ‘koşan terleyen cumhurbaşkanı’ tanımı..
O zaman başbakan ne olacak sorusu ortaya çıkıyor..
Mesela.. İktidar milletvekilinin ‘Başbakan’dan sonra partimize bir şey olmaz, liderliği devam eder’ beyanı..
Bu da üç koltuk tek elde mi toplanacak sorusunu doğuruyor..
Cumhurbaşkanlığı-başbakanlık-parti başkanlığı tek merkezden mi yönetilecek?
*
Sadece bunlar değil..
İktidar partisi seçim sistemini değiştirmek için ciddi hazırlık içinde.. Dar bölge mi yarar, daraltılmış bölge mi yarar diye simülasyon yapıyorlar..
Bu ne demek.. Küçük partilerin iyice yok olması demek.. Çoğulculuğun ortadan kalkması demek.. Çoğunlukçu bir yapının Meclis’e egemen olması demek..
*
Spekülasyonlar üzerinden laflamıyoruz.. Bizi bekleyen ciddi tehlikeleri masaya yatırıyoruz..
Sadece bizlerin konuşması yetmiyor..
Partilerin de bu tartışmaya girmesi gerekiyor..
Hedef Anayasa Mahkemesi’ydi
Başbakan Anayasa Mahkemesi’ni bir zamanlar çok seviyordu ama şimdi hiç sevmiyor..
Hatta öfkeli..
Mahkemelerin son zamanlarda aldığı kararlara çok kızıyor.. Belli, twitter kararını, HSYK yasasını iptal etmesini içine sindiremiyor..
Siyasi buluyor..
Zaten söyledi.. Bir hafta önce Mahkeme Başkanı’na ‘cübbeni çıkar öyle siyaset yap’ diye seslendi.. Dün bir adım daha attı..
Meclis’te yaptığı 23 Nisan konuşmasında isim vermeden Anayasa Mahkemesi’ni hedef aldı..
Dedi ki; ‘Askeri darbelerin kurduğu bazı kurumlar kendisini Meclis’in üzerinde görüyor.’
Anayasa Mahkemesi ne zaman kuruldu?
1961 Anayasası’yla..
Yani, 27 Mayıs darbesinden sonra yapılan anayasayla..
