Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

İngiltere’nin eski Başbakanı Blair, Irak işgali konusunda samimi itiraflar yaptı..

İstihbarat bilgileri yanlıştı dedi..

Planlamada hata yapıldığını söyledi..

Rejim değiştikten sonra olacakları göremediklerini itiraf etti..

IŞİD’in bu ortamda doğduğunu kabul etti..

Özür diledi..

Aynı tavrı Suriye politikasının mimarlarından olan Başbakan Davutoğlu da gösterebilir..

Televizyonlara çıkıp..

Suriye bizim iç işimiz dememiz yanlıştı..

Osmanlı’dan doğan haklarımız var demek abartılıydı..

Suriye halkının bir kısmını kardeş görmek diğer kısmını Esad taraftarı diye düşman saymak doğru değildi..

Haberin Devamı

İstihbaratın muhaliflerin Esad’ı devireceği raporu bizi yanılttı..

Esad’ın birkaç hafta içinde gideceğini açıklamam iyi olmadı..

Şam’a gidip Emevi Camii’nde cuma namazı kılacağız dememiz büyük hataydı..

İç savaşa bu kadar müdahil olmamızın, isyancılara silah dahil her türlü desteği vermemizin yükü ağır oldu..

Kayıt kuyut tutmadan açık sınır politikası uygulamamız güvenlik zafiyeti doğurdu..

Sınırdan giren çıkanın belli olmaması radikal örgütlerin işine yaradı..

Esad’ın devrilmeyeceğini hesap edemedik..

Rejim kamu otoritesini yitirdikten sonra olacakları göremedik..

Irak savaşında kurulan IŞİD’in kök salmasına, devlet ilan etmesine bu ortamın sebep olduğunu kabul etmeliyiz.

Diyebilir..

IŞİD neden çok tehlikeli

IŞİD’in öteki terör örgütlerinden tek bir farkı var..
Canlı bombacıyı çok kolay buluyor..
İntihar saldırılarını rahatlıkla düzenliyor.. Öteki terör örgütleri gibi değiller.. Silaha sarılıp çatışmak yerine bomba patlatmayı tercih ediyorlar..
Bomba kimi vurmuş umurlarında değil..
Çünkü kendileri gibi düşünmeyen Müslümanları sapkın görüyorlar.. Hain sayıyorlar, düşman gözüyle bakıyorlar..
*
Ortadoğu’da Müslümanların birbirini öldürmesinin, camilerine bombalı saldırı düzenlemelerinin nedeni bu..
*
Neden çok tehlikeli sorusunun yanıtına gelince..
Canlı bomba, bombayı patlattığı an cennete gideceğine, gözünü cennette açacağına inanıyor..
Ankara bombacısının ağabeyiyle yaptığı telefon konuşması bu ruh halinin belgesi..
Telefonda diyor ki..
*
Valla artık bu dünyayı Allah için bir kenara bırak. Vallahi hepsi yerin dibine batsın. Cennet nimetleri dururken Allah CC‘nin cemalini görmek dururken, niye böyle işlerle uğraşasın?
Valla burası kadar güzel bir yer yok. Daha iki kardeş gömdük gittiler ağabeylerinin yanına. Yani bir saat olmadı kendim gömdüm. Allah yolunda paramparça olmuşlardı.
Valla dua et, belki bugün, belki yarın biz de gideriz. Allah bizi sadıklarından eyledi. Dünya hayatı bir yere kadar. Bir yerden sonra zevk vermiyor.
Adıyaman üssü
Çay ocağından iki canlı bomba çıktığına göre.. Çok sayıda Adıyamanlı IŞİD’e katıldığına göre.. Rahat rahat cihatçı devşirdiklerine göre.. Adıyaman IŞİD’in önemli üslerinden olmalı..
Merak ettiğim şu..
Bu işler bir günde olmadı.. Dört yıl boyunca ince ince işlenerek.. Hücre evleri kurarak, İslam’ı öğretiyoruz maskesiyle militan yetiştirerek oldu..
*
Valiyi, emniyet müdürünü, MİT görevlilerini, polis istihbaratı geçtim..
Bu örgütlenmeden Adıyaman milletvekillerinin de haberi olmadı mı? AKP’nin geçen dönem dört milletvekili vardı..
Onlar muhafazakâr-mütedeyyin kesimin içinden çıkmışlardı, hiç mi kulaklarına çalınmadı..
*
Mesele AKP milletvekili Mehmet Metiner.. Dört yıl Adıyaman milletvekilliği yaptı.. Köşesi var, televizyonlardan eksik olmuyor..
Her konuda konuşuyor ama bi konuda ağzını bıçak açmıyor.. (Açtı da ben mi atladım!)
İki satır karalasa!..
Başbakan’ın rüzgârı..
Arınç’ın rüzgârı..
İktidarcı gazetenin manşeti.. Davutoğlu İstanbul mitinginde demiş ki: Karşımıza geleni rüzgâr gibi ezip geçeceğiz..
Bir gün önce..
AKP’nin dört kurucusundan biri olan.. Eski Meclis Başkanı.. Eski Başbakan Yardımcısı.. Eski Hükümet Sözcüsü..
Demişti ki..
‘Bir Kızılderili reisi arkasında bütün Kızılderilileri toplamış atlarıyla koşuyorlar. Apaçi kabilesi diyelim. Rüzgâr gibi uçuyorlar. Sonra reisi elini kaldırmış, zınk diye durmuşlar. Hayrola reis, ne oldu diye sormuşlar.. O kadar süratli koşuyoruz ki ruhlarımız geride kaldı demiş.’