Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Maç biter, mağlup takımın oyuncusu duşunu alır, üzgün bir ifadeyle kameraların karşısına geçer..
Ağzından şu sözler dökülür..
“Bu maçı kaybettik, bundan sonrakilere bakıyoruz. Yaptığımız hatalardan mutlaka hepimiz ders çıkartacağız”
Standart laf oldu..
Ne desin ki? Olan olmuştur artık..
* * *
Maç akşamlarının o meşhur sözünün bir kısmı doğrudur, bir kısmı temennidir..
Maç kaybedilmiştir, yenisine bakılacaktır..
Doğrudur!
Hatalardan ders çıkarma safahatine gelince, orası biraz kuşkuludur..
Çünkü milletin genel karakterine uymaz..
Uyuşmaz..
Oturup nerede hata yaptık diye ince ince düşünen, derhal önlem alan pek çıkmaz!..
Sadece maç mevzuunda değil, her meselede..
* * *
Elazığ’da deprem oldu.. İnsanları deprem değil, kerpiç yapılar öldürdü.. Zaten topraktan olan bina ani sarsıntıyla yeniden toprağa dönüşünce insanlar içinde boğuldu..
* * *
İki gündür konuşmaları dinliyorum.. Aşağı yukarı şu havada geçiyor..
“Bu depremi kaybettik, bundan sonrakine bakacağız, tabii ki gerekli dersi çıkartacağız.”
Bu sözler yabancı gelmedi değil mi?
Her depremden sonra söylenir..
Her maçtan sonra söylendiği gibi..
* * *
Ertesi depremde yine aynı manzara..
Bu kez yığma binalar yassı kadayıf..
Bir sonraki..
Parmak kalınlığında demirlerle inşa edilen binalar tost!..
O bölgede er veya geç deprem olacağı bilinmiyor muydu?
Biliniyordu.. Kerpiç evlerin mezar olacağı da biliniyordu.. O bölgede olan ilk deprem değil ki.. 23 yıl önce Erzurum’da olan depremde de kerpiç evler un ufak olmuştu.. 1155 kişi ölmüştü..
O zaman da yetkililer, ‘bu depremi kaybettik ama gerekli dersleri aldık’ demişti..
Yoksa dememiş miydi?
* * *
Kerpiç ev muhabbeti bir süre daha gider.. Herkes aman oraya dikkat, buraya dikkat diye uyarır.. Deprem uzmanları geliyor, geliyor diye tempo tutar..
Birileri ‘ben önceden bilmiştim’ diye böbürlenir..
Belediye Başkanı bile bu hengâmeye kapılıp İstanbul’da 50 bin binanın yıkılacağına, 30 bin kişinin öleceğine dikkat çekerek uyarır, önlem alınmasını ister..
(Sahi o kimi uyarıyor? Kentin patronu kendisi değil mi?)
Sonra sessizlik olur..
Toz bulutu geçer..
Hafızalardan silinir..
Ve bir gün..
Yine manşetler atılır..
Kerpiç depremi..
Yığma bina dehşeti..
Çalıntı malzeme faciası..
* * *
Döneriz başa..
Yetkililer yine çıkar, ‘bu depremi kaybettik, bir sonrakine bakacağız, gerekli dersleri....’
Der..
Demez mi?

Haberin Devamı

HUKUKÇU MU, SİYASETÇİ Mİ?
YARSAV eski Başkanı Eminoğaoğlu’nu hatırladınız değil mi?
Adalet Bakanı ile sık sık polemiğe giren.. Bazı uygulamaları nedeniyle bakanlığı suçlayan hukukçuyu..
Bir kesim tarafından acayip eleştiriliyordu..
Hukukçu gibi değil siyasetçi gibi konuşmakla suçlanıyordu.. YARSAV üyeleri de siyasileştiğini düşünmüş olacaklar ki bir daha seçmediler..
* * *
Bu arada YARSAV’a rakip olarak Demokrat Yargı Derneği kuruldu.. Başına da Anayasa Mahkemesi’nin meşhur raportörü Osman Can geldi..
Dün basın toplantısı düzenlemiş ve demiş ki;
“Demokratikleşmediğimiz sürece Danıştay, Yargıtay, HSYK’da yer alan üyelerimiz bu iktidarlarının devam edeceğini mi düşünüyorlar?”
* * *
Sorum şu..
Bu sözler siyasi mi değil mi?
Can hukukçu gibi mi konuşmuş, siyasetçi gibi mi?