Abartılı tespit.. Erken yorum.. Aceleci karar diyebilirsiniz.
Geçen akşam Ahmet Hakan’ın programında anlatmaya çalıştım..
Bu köşede de izah edeyim..
Önce bir hatırlatma, dün yazdım..CHP’de ön seçimle taban çatıya şekil verdi, rota çizdi dedim..
Nasıl bir CHP istediklerinin sinyalini verdiklerini yazdım..
Bunları yazdım ama meselenin bir de Gezi ruhu boyutu var..
*
Gezi’de birdenbire ortaya çıkan gençler herkesi hayrete düşürmüştü.. Yalan yok, o gençleri ağzımız açık izlemiştik..
Nerden çıktı bunlar demiştik..
Bilgisayarın başından kalkıp Taksim'e koşan 30-35 yaş altı gençlerdi...
Kimi, kravat-ceketliydi..
Kimi, etek-ceketli..
Kimi kot pantolonlu, şortlu, parmak arası terlikli..
Kimi işten çıkıp gelmişti, kimi bilgisayar başından kalkmış, kimi kitabının arasına ayraç koyup koşmuştu..
Anketler yapıldı.. Ortak özellikleri; iyi eğitimliydiler.. Çoğu imrenilecek işlerde çalışıyordu.. Festivale dönüşen Taksim gecelerinde bin yıldır tanışıyorlarmış gibi sohbete koyuldular..
Çünkü dilleri aynıydı..
Eşi benzeri görülmemiş dayanışmayla hayran bıraktılar..
Çünkü ruhları aynıydı..
*
Gezi’ye en büyük desteği CHP verdi.. Ama görüldü ki o gençlerin CHP ile uzaktan yakından ilgisi yoktu..
CHP’yle temasları yok.. Ortak dilleri yok..
O günlerde bu gençlerin gideceği kapı yok denilmişti.. Gerçekten de yoktu..
*
İddiam şu.. CHP’deki ön seçim gençlere o kapıyı açtı.. Burada örgütlenebilirsiniz, burada siyaset yapabilirsiniz, burası sizin partiniz olabilir mesajı verdi..
Değiştirmek elinizde çağrısı yaptı..
Bu ön seçimde o kapıdan girenler oldu.. İnanıyorum ki arkası gelecek.. Çünkü şu anda tek siyasi kapı orası..
Üyenin milletvekilini belirlediği (bugün için kısmen de olsa) tek parti orası..
*
Dönelim yazının ilk satırlarına.. Erken yorum, abartılı tespit diyebilirsiniz..
Ama unutmayın, siyasette doğru hamle çok şey değiştirir..
CHP’nin ön seçim adımı da böyle bir adım..
‘Bekleme Odası’ndan çıkan yasalar ne olacak?
Cumhurbaşkanı’nın iddiası şu..
Parlamenter sistem 10 Ağustos’ta bekleme odasına girdi..
Bekleme odasına girdi ne demek?
İşlevini kaybetti demek.. İcra yeteneği kalmadı demek.. Kâğıt üstünde var ama kendisi yok demek.. Yürürlük süresi doldu demek.. İşe yaramaz hale geldi demek..
Askıda demek; askıda..
*
Cumhurbaşkanı’nın bu tespitini bir an için doğru kabul edelim.. Ömrünü tüketen parlamenter sistemin bekleme odasına alındığını varsayalım..
Bekleme odasında olduğunu kabul edelim..
Bu durumda şu sonuç çıkıyor..
Parlamenter sistem bekleme odasındaysa..
Sistemin yasama bölümü de (yani parlamento)
Sistemin yürütme bölümü de (yani hükümet) bekleme odasında demektir..
*
Hal buysa, 10 Ağustos’tan bu yana ‘Hükümet’in aldığı kararların da, ‘Meclis’ in çıkardığı yasaların da geçersiz olması lazım..
Değil mi?
Mantık bunu gerektiriyor..
Parlamenter sistem askıdaysa o sistemin aldığı bütün kararlarda askıdadır..
Bekleme odasındadır..
*
Mesela, bekleme odasındaki Meclis polis devletini yasallaştırdı.. Polis devletini meşrulaştıran yasayı kabul etti..
Mesela, bekleme odasındaki Meclis, internete sansür getirdi..
Mesela, bekleme odasındaki Meclis, Anayasa’da yeri olmamasına rağmen Cumhurbaşkanı’na örtülü ödenek verdi..
Bunlara bekleme odasındaki Bakanlar Kurulu kararlarını, kararnameleri, yönetmelikleri de ekleyin..
Birini söyleyeyim.. Beştepe’deki başbakanlık hizmet binası için yapılan sarayın Cumhurbaşkanlığına devri de bekleme odasındadır..
Geçerliliği yoktur..
Ekrana çıkan iktidarcı arkadaşlara tavsiyem
Katıldığınız tartışma programlarını kayda alın.. Eve gidince veya ertesi gün sakin kafayla seyredin..
Söylediklerinize siz de inanmayacaksınız..
Zaten inanarak söylemediğiniz gözlerinizden belli oluyor..
*
Cumhurbaşkanı, iktidar partisi için resmen oy istiyor.. 400 milletvekili verin diye bas bas bağırıyor..
Siz, valla oy istemedi, 400 milletvekillik vizyon ortaya koydu diyorsunuz..
*
Cumhurbaşkanı, iktidar partisinin seçim bildirgesinde yer alan bir bölüme bakıyor, görüşünü söylüyor.. Yani Anayasa’ya göre yapmaması gereken şeyi yapıyor.. Anayasa’yı delmek için yapıyor..
Siz, tecrübeli lider ülke menfaati için katkı sağlıyor, keşke öbür partiler de seçim beyannamelerini yazarken yardım istese diyerek komik duruma düşüyorsunuz..
*
Cumhurbaşkanı, meydanlarda ‘Ben tarafım arkadaş diye’ bağırıyor..
Siz, tarafsız olduğunu söylemek için ekranlarda ecel terleri döküyorsunuz..
Yapmayın.. Komik oluyor..
