Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Niye mi riskli.. CHP yemin etmeyerek kendini Meclis’in dışında tuttu..
Yemin eden tek vekil Oktay Ekşi vasıtasıyla bugün yasa teklifi verecek..
Sonra..
Olayların akışını uzaktan seyredecek..
Kendi verdiği teklifin peşine düşemeyecek, kovalamayacak.. Gündeme getiremeyecek.. Genel Kurul’da seslendiremeyecek..
Bekleyecek..
İktidar partisinin gündeme almasını, görüşüp kabul etmesini bekleyecek..
* * *
Meseleyi daha basit bir dille anlatırsak.. CHP, ‘ya bu yasa teklifimizi kabul edersiniz ya da biz yokuz’ dedi..
Rest çekti..
Ne zamana kadar yoklar?
Ucu açık..
Riskli yolu seçti demem bundandır..
Niye mi?
* * *
İktidar işi zamana yayarsa, tatilden önce olmaz deyip ekim ayına bırakırsa ne olacak?
Veya daha öteye.. Bütçeden sonraya.. 2011’in sonuna..
İktidar şu taktiği yapabilir..
Bugünkü görüşmede Cemil Çiçek, Kılıçdaroğlu’na önce gelin Meclis Başkanı’nı seçelim, gelin önce Başkanlık Divanı’nı kuralım diyebilir..
Diyecektir de..
Destek isteyecektir, CHP ne yanıt verecek?
* * *
Ardından hükümetin kurulması gelecek.. Hükümet programının konuşulması.. CHP yine kürsüde olmayacak..
Tutuklu arkadaşlarına yapılan haksızlığı, Genel Kurul’un gündemine getiremeyecek..
Güvenoyuna da katılamayacak..
Sonra..
Sıra komisyonların kurulmasına gelecek.. CHP hiçbir komisyonda temsil edilmeyecek..
Sonra..
AKP, siz yoksanız biz niye koşturalım hadi tatile diyebilir..
Kötü senaryodur ama olma ihtimali vardır, kuvvetlidir.. Hal böyle olursa CHP yönetimi bir hayli sıkıntıya girer..
Bu durumu seçmenine anlatırken zorlanır..
* * *
Bir de iyi senaryo var.. İktidar partisi ile yasa teklifinin çerçevesi üzerinde anlaşılır.. Yol haritası belirlenir.. Tatilden önce çıkarılacağı yönünde uzlaşılır.. CHP yemin eder..
Kriz biter..
CHP alkış alır..
Arkadaşlarını kurtarmış olur..
* * *
Hangisi daha kuvvetli derseniz birincisi derim.. İktidar partisi, ana muhalefetin eylemini meşru, haklı, yerinde, anlamlı, sonuç alıcı göstermemek için hadi gelin bu işi bitirelim demeyecektir..
Deseydi yeminden önce sinyalini verir, krizi önlerdi..
Tam tersi işi zamana yayacaktır.. Yemin etmeme, Meclis’e girmeme durumunu kullanacaktır..
Bu yazın mevzuu budur..
AKP’li vekillerin seçim bölgelerine gittiklerinde anlatacakları malzeme çıkmıştır..



Başbakan’ın CHP’ye borcu var..

Ne borcu diyeceksiniz.. Erdoğan 2002’de seçime sokulmayıp Meclis dışında kaldığı zaman yardımına CHP koşmuştu..
Hatırlayın şöyle bir durum vardı..
Genel başkanı yasaklı, dışarıda, partisi içerde, Meclis’te, yüzde 34 ile tek başına iktidarda..
Siyasi garabetti, düzeltilmesi gerekiyordu..
Düzeltildi ama yetmiyordu..
Erdoğan’ın milletvekili olabilmesi için bir seçim çevresinin boşaltılması gerekiyordu..
Biraz hukuk dışına çıkılarak o iş de halledildi..
Herkes haksızlığı gidermek adına gözünü yumdu..
CHP destek vermeseydi, Erdoğan uzun süre kenarda beklemek zorunda kalacaktı..
‘Başbakan’ın CHP’ye borcu var’ başlığının anlamı bu..



Esas kriz Diyarbakır’da

Ön plana çıkmadı, üzerinde fazla konuşulmadı, gazete manşetlerine çıkarılmadı ama esas kriz Diyarbakır’da..
Bağımsız milletvekilleri Ankara’da değil, Diyarbakır’da toplandı..
Meclis’i protesto ettiler..
Her hafta Diyarbakır’da toplanacaklarını açıkladılar..
Ne zamana kadar..
Hatip Dicle’ye vekillik yolu açılıncaya kadar.. KCK davasından tutuklu 5 vekilin tahliyesi de kesmiyor..
Hatip’siz gitmeyiz diyorlar..
Peki, Dicle haksızlığa uğradı mı?
Özünde uğradı, çünkü milletvekili olamazsın diyen yasa haksız.. Ama yasa yasadır!.. Kötü de olsa hukuk devletlerinde uyulması gerekir..
Bence haksızlığa uğrayan BDP oldu.. YSK, seçimden önce Dicle milletvekili olamaz deseydi yedek adaylarını devreye sokarlardı..
YSK bir vekillerini çalmış oldu..