Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Aslında Güneydoğu’nun fotoğrafı.. İki gün kaldık, konuştuk, dinledik, gördük, gözledik, beynimizde bi resim oluştu..
Bugün o resmi anlatayım..
Hepsi Kürt ama bölgede iki farklı kitle var..
Biri; daha dindar, daha muhafazakâr, büyük çoğunluğu Sünni olan, daha kaderci, daha itaatkâr..
Öteki; dinle ilişkisi sıkı fıkı olmayan, büyük çoğunluğu Alevi olan, Kürt kimliğini her şeyin önüne koyan, daha az itaatkâr..
Biri AKP’nin öteki BDP’nin arkasında hizalanmış..
Bu yüzden bölgede iki parti var..
*
Hangi taraf daha ağırlıklı derseniz, ibre BDP’yi gösteriyor.. Ağırlığın yüzdesi seçim gecesi belli olacak..
Şunu da söyleyeyim.. Yarışı önde bitiren yüzde 50’yi, yüzde 60’ı bulsa bile bölgenin tek söz sahibi olmayacak..
Olamaz da..
*
Peki bu iki kitle çatışma halinde mi?
Hayır..
AKP’yi destekleyenler, ‘Müslümanlık’ şemsiyesiyle Kürt meselesinin yavaş yavaş çözüleceğine inanıyor.. Başbakan’ın sık sık söylediği ‘Yaratılanı severiz Yaratan’dan ötürü’ sözü anahtar cümleleri.. Hizmete, imkânlara, ekonomiye daha önem veriyorlar.. Sistemle ilgili sorunları yok..
BDP’nin kitlesi daha aktif.. Sistemle acayip sorunları var.. Kürt varlığının Anayasa’ya girmesini, Türklerle birlikte bu devletin ortağı olduklarının kayda geçirilmesini istiyorlar.. Hedefleri özerklik..
Fotoğraf bu..
*
Bir fotoğraf karesi daha var!.. Artık sokaklara 14-15 yaşındaki çocuklar hâkim.. Eylemler onlardan soruluyor.. Konuştuğum BDP’liler, söz dinletemiyoruz dediler..
Üstelik çok sertler, çok öfkeliler..

Haberin Devamı

Şeker atan çocuk!
Hasanpaşa Han’da kahvaltıdayız, arkamızdaki masada iki erkek, bir kadın, bir, bir buçuk yaşlarında kız var..
Çocuk cin gibi.. Yerinde duramıyor, büyükler hem kahvaltı yapıyor hem de nöbetleşe zapt etmeye çalışıyor..
Hakkâri’den gelmişler.. Sohbete daldık.. Sadece siyasetçilerle değil, normal zamanlarda da gelseniz, oraları, bizleri daha iyi anlarsınız dediler..
Biz konuşurken küçük kız tabakta duran çay şekerlerini teker teker aşağıya sallamaya başladı..
Baba espriyle karışık acı gerçeğin altını çizdi; bizim orada alışkanlık oldu, bebeler daha konuşmayı öğrenmeden taş atmayı öğreniyorlar, bizimki de antrenman yapıyor..

Haberin Devamı

Heykeli dikilecek amca!
Diyarbakır’da İstasyon Meydanı’nda turluyorum.. Yaşı 80’e yaklaşmış bir amca yanıma geldi..
Okumayı çok seviyorum, her gün iki gazete alırım diye sohbete başladı; haber programlarını kaçırmam..
Ülkenin her meselesiyle ilgili..
Birinci sıraya hangisini koyarsın dedim.. Geçinme meselesini, emeklilerin halini dedi..
600 lira alıyormuş, nüfus sekizmiş!
Gazete almakta zorlanıyormuş, sonunda formülü bulmuş..
Formül internet zannettim..
Değilmiş..
Sigarayı bıraktım dedi; masrafı kıstım, gazete parasını çıkardım..
Heykeli dikilecek amca demem bu sebepledir..

Sülüklü Han’da menengiç Dağkapı’da ciğer
Arkadaşım aradı; kahvaltıda yediğini saydın, öğlen yediğini yazdın içtiğin kahveyi de yazsaydın bari!..
Doğru ya dedim kahve faslını unuttum..
Diyarbakır’da menengiç içilir.. Yabani Antep fıstığından yapılıyor.. Kürt kahvesi de deniliyor..
Hakkıyla, keyfiyle menengiç içeceksen Sülüklü Han’a gideceksin..
Sülüklü Han 1683’te yapılmış, Demirciler Sokağı’nın içinde, araya sıkışmış halde..
Han’a giriyorsunuz aman Allah.. Bu ne güzellik.. Bu ne mimari..
*
Avluda oturduk, işletme dört dörtlüktü.. Boğaz’daki kafeler ayarı diyebilirim..
Sadece çay, kahve yok, Süryani şarabı da var.. Hem de piyano eşliğinde..
*
Oldu olacak ciğerci seferimizi de anlatayım.. Ahmet Hakan Diyarbakır’a gelmişken ciğer yememek olmaz dedi.. Kalktık gittik..
En ünlüsü Dağkapı Ciğercisi..
Çıkmaz sokakta bir yer.. Salaş!.. Alçak masaya oturduk, kürsü denen taburelere kurulduk..
Yedim yemesine, lokum gibiydi ama ciğer sevdiğim yiyecek değildir.. Köfteye yüklendim..
Kefilim..
Acılı şişi de öyle..

Haberin Devamı

Hafta sonu öğlene kadar siyaset yasak olsun
Partilerin seçim arabaları bangır bangır sokakları turluyor.. Biri gidiyor, biri geliyor..
Bazen insan bulanıyor, iki satır bir şey okuyacaksın, oku okuyabilirsen..
Tamam demokrasinin gereği ama bu hafta sonu farklı..
Öğlene kadar seçim arabalarının çıtı çıkmamalı..
Liderler kampanyayı durdurmalı..
Öğlen saatlerine kadar yasaklamalı..
Niye mi?
Cumartesi günü de pazar günü de SBS denen sınav var.. 13-14 yaşındaki çocuklar ter dökecek..
Zaten stresten geberiyorlar, bari seçim arabalarının gazabına uğramasınlar..