Bizde değil Mısır’da..
Ergenekon mu kazandı, demokrasi mi?
Mesele şu..
Mübarek’ten sonra Mursi de Tahrir Meydanı’nın baskısına boyun eğdi.. Tek adamlığını ilan ettiği kararnameyi iptal etti..
Ortalık biraz olsun sakinleşti..
Tam sakinleşmemesinin nedeni baskın anayasa!.. Muhalifler referandumun ertelenmesini istiyor..
Neyse bu ayrı konu.. Bizim konumuz başka.. Cevap aradığımız soru farklı..
Mursi’nin bu kararıyla Ergenekon mu kazandı, demokrasi mi?
Mısırlı liberallere, demokratlara, solculara, aydınlara göre demokrasi.. Bizim misyon medyasına göre Ergenekoncular kazandı..
Hoppala bu da nereden çıktı demeyin.. Ergenekoncuların elinin kolunun oraya uzandığını zannetmeyin..
Bizim misyon medyası huy edindi.. Hoşuna gitmeyen bir gelişme olursa damgayı yapıştırıyor:
Ergenekoncuların marifeti..
Mesela Deniz Fener’i davası Alman Ergenekoncularının işiydi..
Aynı mantıkla, Mısır’daki protesto da Mısır Ergenekoncularının tezgâhı ilan edildi..
Aslında daha ilk günden ortaya acayip bi durum çıkmıştı.. Mursi yargı margı tanımam, seçime kadar ben ne dersem o olur olacak anlamına gelen kararnameyi yayınlayınca..
Mısırlılar sokaklara döküldü.. Sloganı yapıştırdılar:
Firavun Mursi..
HMısır’da bunlar olurken bizim misyon medyası Mursi’ye tam destek verdi..
İhvan’dan olduğu için mi, Başbakan kardeş ilan ettiği için mi, kardeşim dediği için mi, AKP kongresine gelip konuşma yaptığı için mi bilemiyorum..
Resmen tavır aldılar..
Mursi’ye firavun oldun diyenleri Ergenekoncu ilan ettiler.. Sokaklara dökülen eylemcileri de Cumhuriyet mitinglerine giden halka benzettiler..
Mısırlı aydınları, liberalleri, demokratları sokaktan siyaset yapmakla suçladılar.. Mübarekizmi geri getireceklerini iddia ettiler..
Mursi kararından vazgeçerse Mısır oligarşisine yenilmiş olacağını söylediler..
Mursi fazla dayanamadı.. Başbakan Erdoğan’a telefon açtı, onun da terkiniyle olsa gerek kendini tek adam ilan eden kararnameyi iptal etti..
Geri adım attı..
Veya taktik olarak geri çekiliyormuş gibi yaptı.. Son hamlesini anayasayla yapacak!..
Neyse bu Mısırlıların meselesi..
Ben şunu merak ediyorum.. Misyon medyası Mısır’da demokrasi kaybetti, Ergenekoncular kazandı diye yazacaklar mı?
Yoksa üstüne mi yatacaklar..
Suyu kaynatıyorlar Kılıçdaroğlu’nu topa tutacaklar
Suyu yavaş yavaş ısıtıyorlar..
CHP lideri Kılıçdaroğlu’nu topa tutacaklar..
Niye mi?
Bağdat’a gideceği için.. Biliyorsunuz, Başbakan Erdoğan ile Irak Başbakanı Maliki kanlı bıçaklı..
Ankara’nın idama mahkum olan Irak Cumhurbaşkanı eski Yardımcısı Haşimi’ye sahip çıkmasından sonra köprüler atıldı..
Enerji Bakanı’nın uçağına izin vermemelerinin nedeni bu..
Kısa özetten sonra gelelim meselemize.. Kılıçdaroğlu, Maliki’nin davetlisi olarak Bağdat’a gidecek..
İktidar taraftarları niye gidiyorsun diye açıktan karşı çıkamıyor ama diş biliyor..
Irak’la savaş halinde değiliz ki.. Gitme diyecek halleri yok..
Hem belki arayı bulur!.. Yeni de iktidarın işine gelmiyor.. Başbakan, kızdığı kişilerle dostluk kurulmasından, bırakın dostluğu, temas kurulmasından hazzetmiyor..
Bu sebepten yavaş yavaş su kaynatıyorlar..
Neymiş?
Milli politikamız varmış.. Kim belirlemiş, ne zaman belirlemiş!.. Irak’a karşı milli politikamız neymiş!
Muhteşem iddia!..
İddia sahibi AKP İstanbul Milletvekili Oktay Saral..
İddiası şu; Muhteşem Yüzyıl dizisi ekrana veda ediyormuş..
Kanuni ocak ayında Zigetvar seferine çıkacak herhalde.. Muhteşem izleyicisi olan dizinin sezonun ortasında final yapması saçma ama el mahkum..
Aksi takdirde yasa devreye girecek..
Yani..
Ya bitecek ya bitirilecek..
Kanuni’nin ölmekten başka çaresi yok!..
Nedenini biliyorsunuz, çocuklarımız rencide oluyormuş!
Bundan böyle tarihte olanları olduğu gibi göstermeyen dizi çekilemeyecekmiş..
Peki olduğu gibi olup olmadığına kim karar verecek?
İktidar tabii..
Baksanıza; herkes bilim ve sanatı serbestçe öğrenme, öğretme, açıklama, icra etme yayma ve bu alanlarda her türlü araştırma yapma hakkına sahiptir şeklindeki maddenin anayasaya girmesine bile karşı çıktılar..
Anlaşılan, serbest olsun istenmiyor.. Serbest olunca ecdat rahatsız oluyor!..
Gerçi son zamanlarda kimse söz etmiyor ama bir zamanlar dillerden düşmüyordu.. İktidar tarafından ekrana çıkan herkes kimin yaşamına karıştık, dokunduk ki diyordu..
Bir örnek verin diye bağırıyorlardı..
O günler geride kaldı..
İktidar 500 yıl önce ölen Hürrem’e bile dokundu.. Hürrem Sultan’ın kılık kıyafetine bile karıştı.. Başı açık erkekler arasında dolaşmasına gıcık kaptı..
Meselenin bu boyutunu da ihmal etmeyelim..
Ben ilk günkü öneride ısrarlıyım.. Kanuni dizisinin yerine Abdülmecit dizisi koysunlar..
Rahmetlinin kısa hayatında yok yok.. Bi dizi için olması gereken her şey var..
Kimse olduğu gibi göstermiyorsunuz diyemez..
Hatta olduğu gibi göstermeyin bile diyebilir..
