Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Önce MGK belgesi ortaya çıktı.. Ardından fişleme belgeleri piyasaya çıktı.. Gördük ki, fişleme 2013 yılına kadar tam gaz sürmüş.. Başbakan üç dört gün sessiz kaldı.. Sonra sert bir dokunuşla meseleyi başka yöne çekti..
Veya çekmeye çalışıyor..
Başbakanlık suç duyurusu yaptı.. Başbakan belgelerin yayımlanmasının vatana ihanet olduğunu söyledi.. Devletin mahremiyetinden bahsetti.. Tartışma başka bir mecraya sürüklenir gibi oldu.. Belgeleri yayımlamak gazetecilik mi değil mi, suç mu değil mi, ihanet mi değil mi tartışması başladı..
Başbakan’ın da istediği buydu..
Fakat..
Bu kez gündem saptırma, gündemi çevirme, mağduriyet çıkarma hamlesi çok başarılı olmayacak gibi..
Çünkü..
İktidara yakın duran medya yıllardır fişlemeleri gündeme getirir.. 28 Şubat MGK kararları ısıtılıp ısıtılıp sofraya sürülür..
Bilmem kim, eşi kapalı diye fişlendi..
Bilmem kim, oğlu Kuran kursuna gitti diye fişlendi.. Bilmem kim, bir cemaate mensup diye üniversiteden uzaklaştırıldı..
Bir ara bu tür haberlerden geçilmiyordu..
*
28 Şubat sürecinde kurulan Batı Çalışma Kurulu üyeleri hapiste, yargılanıyorlar..
Neden?
İnsanları fişledikleri için..
Eee.. Ne farkı var?
*
Bu sebeple aynı kişiler ekrana çıkıp, köşelerinde kalem oynatıp; bu belgeleri yayımlamak ayıptır, ihanettir diyemezler..
Niye mi? Arşivi yok edemezler de ondan.. Düne kadar belgeler havada uçuşurken Türkiye bağırsaklarını temizliyor diye alkış tutuyorlardı..
Bugün devletin mahremiyetinden nasıl söz edebilirler ki..
Dün dündür, bugün bugündür politikasına mı sığınacaklar!..
Fişleme suç değil mi?
Suç.. O halde, suçu ortaya çıkarmak nasıl suç oluyor?
*
Her işte bir hayır vardır.. Bakın; Star’da Fehmi Koru ne yazmış..
“Bunca yıldır yargılanan ve cezaevinde ömür tüketen insanların haklarında düzenlenmiş ‘sahte’ belgeler yüzünden bu cefayı çekiyor olmasına asla müsamaha edilmez. Önce belgeler ‘gerçek’ mi ‘sahte’ mi yeniden gözden geçirilmeli ve ‘sahte’ oldukları anlaşılırsa böyle bir densizliğe cür’et edenlerin kulaklarına yapışmalıdır.”
*
Yıllar sonra bu noktaya gelindi.. İktidar cemaat kavgası memlekete faydalı oldu diyelim mi?

Haberin Devamı

Gezi’de camiye bira kutusu!..

Haberin Devamı

Gezi olayları sırasında gazdan kaçanlar Bezm-i Alem Camii’ne sığınmışlardı.. Anında bir kare fotoğraf servis edildi.. O karede caminin bir köşesinde atılmış bira kutusu vardı..
Başbakan camide içki içtiler diye açıklama yaptı.. İktidar medyası Gezicileri itibarsızlaştırmak için köpürttükçe köpürttü..
*
Geçen gün, Zaman gazetesi istihbarat Şefi bira kutusunun sonradan konulduğunu açıkladı.. Bugüne kadar niye sustu, vicdanı nasıl izin verdi, o ayrı bir konu..
CHP Milletvekili Özel, soru önergesiyle meselenin üzerine gitti..
Sorusu kısaca şu..
O günlerde Meclis’in bir bürokratı camiye gitti mi? Yanında AA muhabiri var mıydı? AA’nın ilk yayınladığı görüntülerde bira kutusu yoktu, sonradan servis ettiği fotoğraflarda var.. Nasıl oluyor?
CHP bu işin peşini bırakmamalı..
Şunun biliyoruz; Geziciler camide içki içmedi, bira kutusunu camiye atmadı..
Peki kim attı? Bu tehlikeli, pis tezgâhı kim kurdu?
Mutlaka ortaya çıkarılmalı.. Bir toplum başka nasıl tahrik edilir.. Bir toplum başka nasıl birbirine düşürülmeye çalışılır..
*
Bir soru da benden.. O yayınları, o haberleri yapanlar kendilerini aldatılmış hissediyor mu, yoksa gerçeği onlar da biliyor muydu?