Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

42-43 gün oldu, bir türlü gündemden düşmüyor.. Her yazıda, her demeçte, her söyleşide mutlaka adı geçiyor..
Belli herkes çok etkilenmiş.. Kızanı da alkışlayanı da..
En çok etkilenen de Başbakan!.. Bir buçuk aydır her gün Gezicileri anmadan geçemiyor.. Bir gün tencere tava çalanlara kızıyor, öteki gün çapulcu dediklerine..
Gezi Ruhu toplumu da siyaseti de kendine kelepçeledi..
*
Merak edilen şu.. O ruh ete kemiğe bürünür mü? Mehmet Barlas; ‘Gezi parkı eylemlerinde tencere tava sesi çıktı ama ne yazık ki siyasi bir program ve bir lider çıkmadı’ diye yazmış..
*
Gezi eylemlerini de cazip kılan bu hal değil mi? İnsanları hayran bırakan.. Dünyanın ilgisini çeken.. Sosyologları, sosyal bilimcileri, siyaset bilimcileri ‘anlamak’ için meydana koşturan.. Bu hal değil mi; gazetecilere, yazarlara, çizerlere, aydınlara ne olup bittiğini izah edebilmek için ter döktüren..
Bu hal değil mi; siyasetçileri şoke eden..
Bu hal değil mi; birçok genci bilgisayar nöbetine ara verdiren..
Bu hal değil mi; gençleri parklarda sabahlatan, formlar düzenleten.. Konuşturan, tartıştıran, kaynaştıran.. Bu hal!..
*
Eğer o hareketin bir lideri olsaydı.. Eğer o hareketin siyasi bir program, siyasi bir hedefi olsaydı.. Eğer o hareket iddia edildiği gibi hükümeti alaşağı etmeyi hedefleseydi bugün Gezi Ruhu diye bir ruhun varlığından söz etmezdik..
Diğer toplumsal hareketlerden eylemlerden, protestolardan ayrı tutmazdık.. Başka bir anlam yüklemezdik..
*
Araştırma şirketleri ‘bugün seçim olsa’ mahreçli kamuoyu yoklamaları yaparlar.. Türkiye unutkan bir ülke, hızlı iklim değiştiren bir ülke olduğu için pek itibar etmem..
Seçime iki ay kala öyle bir hava değişimi olur ki, rüzgar patlar ortalık toz duman olur, bambaşka manzara çıkar..
Sizin önem verdiğiniz, siyasi süreci etkiler dediğiniz mesele bir bakmışınız unutulup gitmiş..
Hep demeyeceğim ama genelde böyle olmuştur.. Bu kez farklı olacak gibi duruyor..
Gezi Ruhu kalıcı!.. Kim ne derse desin kalıcı.. Hem de peşpeşe gelecek üç seçimi de etkileyecek güçte.. Bunun için ruhuna uygun beden bulması lazım..
O ruhu taşıyabilecek beden!..

Haberin Devamı

‘Yetmez ama evetçi’nin gözyaşları
‘Bir de meslek dışında beni özellikle kaybedenler kulübüne üye yapan gelişmeler var.
Ak Parti iktidarı hakkındaki düşüncelerim ve umutlarım nedeniyle ben aslında müthiş bir şekilde kaybetmiş durumdayım.
Daha fazla demokrasi yolunda ilerledikleri izlenimi verdikleri yıllarda onlara açık ve net destek vermem nedeniyle zaten doğal çevrem ve içinde yaşadığım, parçası olduğum grup tarafından dışlanmış ve onların gözünde de kaybetmiştim.
Ben bunu göze almıştım ve ‘Bir gün gelecek onlar benim haklı olduğumu görecekler’ demiştim.
Ama yıllar geçti, maalesef onlar haklı çıktı. Demokratik, modern, laik ve Müslüman modelin Ak Parti iktidarı tarafından kurulacağı umudum, bu hayalim de yıkılmaya başladı. Böylece ‘onlar da benden’
diyeceğim bir taraf kalmadı.’ (Serdar Turgut, HaberTurk, 20 Temmuz 2013)
*
Ben de iki satır ilave edeyim.. Keşke haklıçıkmasaydık.. Keşke yanılan biz olsaydık..

Haberin Devamı

Diyanet’in ‘İmsak’ı canlı yayında çöktü
Cumartesi akşamından pazar sabahına kadar süren Tarih’in Arka Odası her zamanki gibi şahaneydi..
Her zamanki gibi öğreticiydi..
Ama bu kez uygulamalıydı.. Diğerlerinden farkı, iddia sahibinin iddiasını canlı canlı kanıtlamasıydı..
Ramazan ayının başından beri süren bir tartışma var.. Prof. Dr. Abdullaziz Bayındır, Diyannet’in ilan ettiği sahur vaktinin yanlış olduğunu söylüyor..
Bana da öyle geldi.. Hatta Ramazan’ın ilk günü yazdım.. Gece yarısı sahur mu olur, gece yarısı sabah namazı mı kılınır dedim..
Tabii Diyanet üstüne alınmadı!..
*
Murat Bardakçı’nın programında Bayındır Hoca, fecr-i kazip nedir, fecr-i
sadık nedir çok basit çok anlaşılır bir dille açıkladı.. Namaz saatlerinin nasıl
hesaplandığını izah etti..
Anladık..
Öğrendik ki: imsak saati yanlışmış, erkenmiş!..
Eee, canım ne olacak bir saat fazla oruç tutarız; bu kadar büyütülecek mesele değil diyebilirsiniz..
Demeyin..
Çünkü sabah namazı saati de yanlış oluyor.. Ezan okunuyor siz sabah namazı kaldığınızı zannediyorsunuz ama kılamıyorsunuz.. Çünkü sabah namazı vakti değil.. Gece yarısı..
*
Koca Diyanet bilmiyor da Bayındır Hoca mı biliyor denilecektir..
Onu bunun bilmem Bayındır Hoca tezinin doğru olduğunu ispatladı.. Çatıya kamera kurmuşlar, sabah ezanı okundu kamera ufku çekiyor simsiyah.. Yaklaşık 30 dakika sonra fecr-i katib oluştu, bir saat sonra Fecr-i sadık.. Yani sabah namazı yeni saati geldi..
Dakika dakika izledik..
*
Diyanet’in çıkıp bir şey demesi lazım değil mi?
Sorum şu; gece karanlığında kıldığımız namaz sabah namazı olur mu, yoksa teheccüd namazı mı sayılır..