Olayı bir daha anlatmayayım.. Gazetede yer aldı, televizyonlarda fır fır döndü.. Polisler milletvekilinin oğlunun önüne dizilmişlerdi ya.. Ellerine numara da tutuşturulmuştu..
Vekilin oğlu da numara söyleyerek teşhis etmişti..
Tipik Türkiye manzarası.. Oğlan herhalde şöyle demiştir; babama söylerim sizi sürdürürüm!.
Nüfuz kullanmaya kalkanlar lafa; sen benim kim olduğumu biliyor musun diye başlar.. Tuttura bilirse devam eder..
Hatay’daki durum başka.. Oradaki vakada müdürün yalakalığa yaklaşan abartısı var..
Rahatsız edici!.
*
O genç AKP milletvekilinin çocuğu olmasaydı ne olurdu?
Polisler sağdan git cüzdan bulursun muamelesi çekerdi.. O polislerin yüzünü sittin sene göremezdi.. Israrcı olup peşini kovalarsa mağdurken suçlu bile yapılırdı..
*
Neyse, burada önemli olan bu olay karşısında iktidarın tavrıydı..
İktidar adamlarının duruşuydu.. Üstünü örtüp örtmeyeceğiydi..
AKP sağlam bi duruş sergiledi..
Vekil arkadaşımız canımız ciğerimiz demediler..
Olay MYK’ya taşındı.. Vekil nüfuzunu kullandı mı kullanmadı mı diye soruşturma açıldı.. Disiplin kurulu harekete geçirildi..
Vekile ya kesin..
Ya da geçici ihraç verilecek..
Bülent Arınç’ın deyimiyle işgüzar müdürün, beceriksiz müdürün, yakışıksız davranışta bulunan müdürün terfisi durduruldu..
Yani AKP yapacağını yaptı..
Alkış aldı..
Bütün vekillere dikkatli olun mesajı verdi.. Polis müdürlerine de adamına göre muamele yapmayın uyarısı yaptı..
Yalakalığa kaçmayın!..
*
İşin içinde sadece vekil yok.. AKP Dörtyol Gençlik Kolları Başkanı Ömer Uzun da var..
CHP Milletvekili Dudu’nun iddiasına göre; emniyetin kantinini Uzun işletiyormuş.. İhaleyi başkası almış ona devretmiş..
Yani..
Polislerin hizaya geçmelerinin ticari boyutu da varmış!..
“Biz hangi namazı kılıyoruz?”
Cuma namazının kaç rekat olduğu çok tartışılan meseledir.. Geçen hafta bir soru üzerine eski Diyanet İşleri Başkanı Süleyman Ateş iki rekattır dedi..
Demekle de kalmadı, doğrusu budur, cumadan sonra öğle namazı da kılınmaz. Diyanet bilir ama çekinir açıklamaz diyerek meseleyi gizemli hale soktu..
Allah Allah..
Diyanet neyi kimden gizliyor ki.. Cumadan sonra öğle namazı kılınır mı kılınmaz mı?
Evet veya hayır..
Bu kadar basit..
Geçen gün ben de bu soruları sormuştum..
Diyanet İşleri Başkanı yanıt verdi; iki rekat.. Üstüne öğle namazı kılınmadığını kabul etti ama 14. yy geleneğini bir yana bırakamayız dedi..
Yani, cumadan sonra öğle namazını Allah’ın emri olduğu için değil, gelenekten kılıyoruz..
Kendimiz icat etmişiz!..
Bize özgü..
Bi’dat yani!..
*
Diyanet İşleri Başkanı Görmez anlatmış..
Mimar Sinan Camii’nin açılışında Gabon Cumhurbaşkanı cuma namazından sonra öğle namazına geçilince Görmez’in kulağına eğilip sormuş..
Biz hangi namazı kılıyoruz?
Onlar da Müslüman ama onlarda yokmuş!.
Münferit davulcu vakası uyarı sinyali
Malatya’nın Sürgü beldesinde de yürekleri hoplatan bi olay yaşandı..
Orada krize neden olan milletvekilinin oğlu değil..
Davulcu..
Sahur davulcusu Alevi bir yurttaşın evinin önünde ısrarla davul çalıyor, haydi kalkın diye bağırıyor.. Önce tartışma, sonra kavga..
Orada kalmıyor, Alevi-Sünni çatışmasının tohumları atılıyor.. Olayı duyan 300 kişilik grup Alevi vatandaşın evini sarıyor, sloganlar atarak korkutuyor..
Belde üç gün üç gece çalkalandı, araya akil adamlar girdi, duruldu..
*
Zaman zaman olur böyle şeyler denip geçiştirilecek bi olay değil.. Gözle görünen öfke sıkışması var.. Adı konmamış, konuşulmayan, konuşulması istenmeyen husumet var..
Bu biraz cehaletten..
Çokça da yönlendirmeden kaynaklanıyor..
Aleviler, Sünnilere kendilerine hayat hakkı tanımayan, ibadetlerini yaptırmayan, yasak koyan yönetimi elinde tutan insanlar olarak bakıyor..
Sünniler de Alevileri İslam dininden sapanlar olarak görüyor.. Veya dini saptıranlar!
Gerçek bu mu?
Değil..
Değil ama bu işi kaşıyanlar beyinlere bu bilgiyi şırınga ediyor..
Bu sebeple küçük olaylar bir anda öfke patlamalarına, bastırılmış duyguların açığa çıkmasına neden oluyor..
*
Örnek..
1993 yazının Sivas’ı..
Camiden çıkanların provokasyonla da olsa koşa koşa Alevilerin kaldığı otelin önüne gitmesinin altında yatan ne?
Binlerce kişinin anında toplanmasının..
Gelin meseleye buradan başlayalım.. Gelin 2013’e girmeden Alevi meselesini mesele olmaktan çıkaralım..
