Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Dolmabahçe’de hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.. Stada kazma vurulunca alışkanlıklar da değişecek, maça gidip gelme şekilleri de..
Maç öncesi ritüeller de..
Maç iki devre gibi gözükse de izleyici için üç devredir.. Bazı durumlarda -tarihi maçlar diyelim- dört devreye çıktığı da olmuştur..
Kimileri için her maç dört devredir..
Maç öncesi, ilk yarı, ikinci yarı, maç sonrası..
Çoğu kişi için maç öncesini yaşamadan, maça ısınmadan, maçı izlemek adaba uygun değildir..
Beşiktaşlıların çeşitli toplanma merkezleri var.. Tabii herkes kesesine göre davranır.. Bu birahane de olur, kahvehane de, balıkçı da, kebapçı da..
En meşhur olanı, en tantanalı olanı, en görkemli olanı Beşiktaş Çarşı’dakidir.. Kartal heykelinin dibidir..
*
Son derbiyi, son büyük ritüeli kaçırmamak için akşamüstü Çarşı’nın yolunu tuttuk..
Binlerce teknik direktörün meydandaki buluşmasına biz de dahil olduk..
Hoş geldin beş gittin eşliğinde buz gibi biralar yudumlanırken yavaş yavaş kalemler kağıtlar çıktı..
Masadaki teknik direktörler kendi takımlarını yapmaya başladı.. Mevzu derinleştikçe derinleşti..
Ersan iyi topçu da ağır abi..
Sakar sakar..
Ben olsam göbeğe Sivok’la Escude’yi koyardım..
Escude de ne zaman oynadı ki..
*
Gökhan Süzen mi Emre Özkan mı oynamalı meselesine geçtik.. Uzun süren tartışmalardan sonra geri dörtlüyü sonunda kurduk..
Orta alanda kısa sürede hemfikir olundu.. Necip ile Oğuzhan sakatlıktan yeni çıkmıştı.. Çok fazla alternatif yoktu..
Fernandes ile Niang’ı herkes tek geçti..
Takım kurulmuştu.. Sadece bizim masada değil öteki masalar da takımı kurmuş olacaklar ki şarkılı türkülü marşlı kısma geçildi..
‘Saçları sarı olsa...’ diye başlayan marşa katılmayan yoktu..
‘Fondip’ komutuyla ‘Çarşı’dan stada doğru zafer yürüyüşü başladı..
Marşların hedef tahtasında Fenerbahçe vardı..
Şu notu düşelim..
O hafta rakip olsa da olmasa da Fenerbahçe, Beşiktaş-Dolmabahçe yürüyüşlerinde anılmadan edilmez...
Haa.. Bir de Dolmabahçe Sarayı’nın önünden Ata’ya selam çakmadan geçilmez..
*
Derbinin ilk devresi böyle bitti.. Tribünde yerimizi aldık, ikinci ve üçüncü devre için sahneyi futbolculara bıraktık..
Kuyt’ın kendi kalesine attığı gole kadar durum hiç de iyi değildi.. Takımın halini görünce tansiyonumuz yükseldi, kalp atışlarımız çoğaldı..
Beşiktaş’ın bu haliyle 90 dakikayı çıkarması imkansızdı.. Farklı mağlubiyetin ayak sesleri işitiliyordu.. Canımız sıkkındı..
İlk yarının berabere kapanması neşemizi biraz olsun geri getirdi.. İkinci yarı hesapları yapmaya koyulduk..
Sol taraf yol geçen hanı gibiydi.. Orta sahada var mıydık yok muyduk belli değildi..
İkinci yarıyla birlikte işin rengi de değişti.. Fener orta sahayı teslim edince futbolcular da rahatladı, tribündeki seyirciler de..
Niang’ın golüyle tam coşacaktık ki Beşiktaş klasiği devreye girdi.. Her zaman olduğu gibi skoru koruyamadık..
Veya üç dakika koruyabildik..
Bilen bilir Beşiktaş’ın bu hali meşhurdur.. Attığı kadar yer, hak geçsin istemez..
*
90’ı devirdik, uzatmalar başladı.. Fenerbahçe gol arıyor derken o ne!..
Fernandes’ten Niang’a.. Niang’dan Olcay’a.. Olcay’dan filelere..
Niang’ın pası neydi öyle..
Hem de son saniyede.. Sahanın içi de tribünler de altüst oldu.. Golle birlikte maç da bitmişti..
*
Bir süre kimse stattan ayrılamadı.. Son derbinin hakkı verilmeliydi...
Verildi de..
Maçtan sonra Taksim’e doğru tırmanışa geçtik.. Yüzler gülüyordu, espriler gırla..
“Fenerlilere sözümüz olsun. Yeni stattaki ilk maçta santra yaptıracağız..”
Üçüncü devre başladı.. Her gol destansı ifadelerle defalarca anlatıldı.. Trabzon maçı için sözler kesildi.. Ekran karşısına kurulacak mekan bir hafta önceden seçildi..

Haberin Devamı

Düzeltme ve Cevap

Haberin Devamı

“KANUNA AYKIRILIK YOKTUR”

Haberin Devamı

19 Aralık 2012 tarihli, Mehmet Tezkan imzasıyla yayınlanan “Doktor Yasağı Bizim İçin de Kalktı mı?” başlıklı yazıda Sağlık Bakanı Sayın Prof. Dr. Recep Akdağ’ın eşinin geçirdiği ameliyat ile ilgili Tam Gün Kanunu’nun delindiği iddiasında bulunulmuştur.
Bilindiği üzere Tam Gün Kanunu ile hekim/hasta arasındaki para ilişkisini sona erdirmek, hekim/hasta arasındaki güven ilişkisini güçlendirmek, hastalarımızın sağlık hizmetine erişimini kolaylaştırmak amaçlanmıştır. Sağlıkta tam gün çalışma uygulaması Sağlıkta Dönüşüm Programının temel ayaklarından biridir ve halkımızın büyük destek ve teveccühünü kazanmıştır.
Tam Gün Kanunu’nun bazı maddelerine ilişkin Anayasa Mahkemesi’nce verilen iptal kararından sonra, 650 Sayılı KHK ile iptal edilen kısımlarla ilgili yeniden düzenleme yapılmıştır. Bu KHK ile dışarıda çalışan öğretim üyelerinin üniversitede döner sermaye adına hasta kabul edemeyecekleri, ancak eğitim öğretim faaliyetlerine devam edebilecekleri yönünde kural getirilmiştir.
Buna göre, öğretim görevlisi hekimler, serbest çalışmayı tercih etmiş olsalar bile, eğitim öğretim faaliyetlerini sürdürmeleri ve tıpta uzmanlık eğitimi pratik eğitim gerektirdiğinden idarenin uygun gördüğü teşhis ve tedavi süreçlerine katılarak eğitim ve konsültanlık hizmetlerinde bulunmak hukuken gereklidir.
Açıklamamızdan da anlaşılacağı üzere, bu uygulamaların kanunu ihlal eden bir yönü yoktur, istisnai veya şahsa özel değildir. Bahse konu olayda da yasanın delinmesi gibi bir durum söz konusu değildir.
Murat Kalem
Bakan a.
Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri