Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

AB ile yeni sayfa diyorlar..

Eski sayfada ne var? Çok güzel şeyler yok..

Hayal kırıklığı var!..

2004 yılında karar verildi, 2005 yılında müzakere süreci başladı..

İlk fasıl açıldı.. Hava iyiydi, iklim güzeldi.. Zannettik ki; üç beş yılda olmasa da sekiz on yılda bu iş biter..

En geç 2015 yılında Avrupa Birliği üyesi oluruz..

O zamanlar, ooo daha çok var diyorduk.. Daha çok yokmuş..

2015 yılına çabucak geldik ama üye olamadık ancak yeni sayfa açabildik..

Çünkü; 2006 yılında ilişkiler duraklama dönemine girdi, 2009’da ilişkiler buzdolabına kaldırıldı..

Haberin Devamı

Neden?

Nedeni belli.. Rumlar (birleşme referandumunda hayır demelerine rağmen) AB üyesi yapılınca işler değişti..

Rumlar, altı faslı..

Dönemin Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy beş faslı bloke etti..

Almanya Şansölyesi Merkel taş koydu; bugünlere geldik..

***

Deniliyor ki; Ankara AB ipine zaten asılmayacaktı? Ankara yürekten istemiyordu!..

Nerden biliyoruz?

Başlıklar açıldı, taramalar yapıldı da Ankara ödevini mi yapmadı?

Başlıklar açılmadı bile, masaya yatırılmadı bile..

AB, 10 yıl Türkiye’yi oyaladı..Bekleme odasına aldı..

Hal böyle olunca sokaktaki adamın bile iştahı kalmadı.. AB’ye girersek hayatının değişeceğine olan inanç dibe vurdu..

2004 yılının aralık ayında hayatının değişeceğine olan inanç; yüzde 60’sa, yüzde 70’se..

Bugün yüzde beştir, bilemedin yedi sekizdir.. Yüzde on değildir..

İnsanlar AB’yi unuttu..

***

Nasıl unutmasın ki; 11 yıldır bu seviyede toplantı yapılmıyor..

Yeni sayfa demeleri bundan..

Ne olacak?

Çok tatmin edici olmasa da önemli adımlar atıldı.. Vizesiz seyahat gibi, bir faslın daha açılıp yola devam edileceği gibi, yılda iki kez zirve yapılacağı gibi..

Karşılığında!..

Türkiye geri kabul anlaşmasını onaylayacak.. Yani AB ülkeleri Türkiye’den geçip yasa dışı giriş yapan mültecileri Türkiye’ye iade edebilecek..

***

Dilerim;AB bu kez ciddidir.. Takoz koyan ülke çıkmaz!.

Dilerim;Ankara’nın istediği gibi süreç hızlanır..

Dilerim;Türkiye mülteci deposu olarak görülmüyordur..

Dilerim;AB hayatımıza girer..

Az kalsın Ecevit de vatan haini oluyormuş!

Haberin Devamı

Galiba bizde en kolay olunan şey bu..

Bu ülkede, doktor olmak, mühendis olmak, hukukçu olmak , sanatçı olmak, gazeteci olmak, yazar çizer olmak zor..

Vatan haini olmak kolay..

Birileri yapıştırıyor damgayı, atıyor iftirayı!. Basıyor yaftayı!..

***

Hasan Pulur’un eski yazılardan oluşan kitabını karıştırırken bir yazı dikkatimi çekti.. 25 Haziran 1974 yılına ait.. Yazı şöyle:

***

“Bir laftır gidiyor:

Ecevit’in şiiri..

Neymiş şiir?

Ecevit politikaya atılmadan önce bir şiir yazmış. İnsancıl bir şiir. Dostluk üzerine kurulmuş. Yıllarca yan yana yaşamış, savaşmış, dost olmuş, aynı şarkıları söylemiş, gerektiğinde küfretmiş iki ulusun insanlarının dost olmasını savunan bir şiir.

Ne diyor Ecevit bu şiirinde?

Şöyle diyor:

Sıla derdine düşünce anlarsın/Yunanlıyla kardeş olduğunu/Bir Rum şarkısı duyunca gör/Gurbet elde İstanbul çocuğunu

Bir soyun kanı olmasın varsın/Damarlarımızda akan/ İçimizde şu deli rüzgâr/ Bir havadan

Aramızda bir mavi sihir/ Bir sıcak deniz/ Kıyısında birbirinden güzel/ İki milletiz

Bizimle direnecek bir gün/Ege’nin altın çağı/ Yanıp yarının ateşinden/Eskinin ocağı

Önce bir kahkaha çalınır kulağına/ Sonra Rum şiveli Türkçeler/ O Boğaz’dan bahseder/ Sen rakıyı hatırlarsın/Yunanlıyla kardeş olduğunu/Sıla derdine düşünce anlarsın

***

Şiir bu işte..

Bu şiirden dolayı ellerinden gelse ‘Hain-i Vatan’ ilan edecekler Ecevit’i”

***

Aradan kırk yıl geçmiş; bir arpa boyu ilerledik mi?