Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

İktidar partisi, grup toplantısının bir bölümünü medyaya kapatınca bir yığın yakıştırma yapıldı..
Hiza toplantısı denildi..
Kapalı kapılar ardında ikna buluşması denildi..
Birçok laf söylendi.. Alışılmadık bi durumdu şaşkınlık yarattı...
Aslında alışılmadık demem yanlış oldu, unuttuğumuz bi durum demem lazımdı.. Eskiden partilerin grup toplantısı böyle olurdu..
Öyle arada sırada değil..
Her zaman..
Liderin hitabından sonra gazeteciler çıkar, grup toplantısı başlardı.. Milletvekilleri hemen hemen her konuda fikrini söylerdi..
İktidardaysalar icraatları eleştirirler, bakanlardan hesap sorarlardı..
O zamanlar..

O zamanlar dediğim 12 Eylül 1980 öncesinde.. Liderlerin kapalı grup toplantılarında terledikleri, zor anlar yaşadıkları olurdu..
Çünkü partilerin ağır topları parti lideri kadar güçlüydü.. Lider, dediğim dedik çaldığım düdük diyemezdi..
Çok büyük tartışmalar yaşanırdı.. Liderlerin analarından emdiği süt burunlarından gelirdi..
Bazı meseleleri gruba kabul ettirmek deveye hendek atlatmaktan zordu..
O günler tarih oldu..

Tabii o zamanlar ‘başbakan bir irade koyarsa buna uyarım, benim demokrasi anlayışım budur’ diyen milletvekilleri yoktu..
O günlerde demokrasi anlayışı farklıydı..
Liderin her dediğine gözü kapalı evet denilmezdi.. Karşıt görüşte olan bunun mücadelesini verirdi.. Kapalı toplantılar da bunun için vardı zaten..
Sonunda alınan karara herkes uyardı.. Buna parti disiplini denirdi..

12 Eylül bu uygulamanın da içine ot tıkadı.. Çıkardığı yasalarla vekilleri liderlerin iki dudağı arasına mahkum etti..
Hal böyle olunca kapalı grup toplantısı geleneğine son verildi..
Çünkü, vekiller bırakın açık açık konuşmayı kapalı toplantıda bile liderleriyle ters düşmekten çekinir hale geldiler..
Nasıl çekinmesinler ki, onları halk değil liderleri seçiyordu.. Pozisyonlarını liderlerine borçluydular..

İktidar partisinin grup toplantısını basına kapatması bu sebeple şaşkınlık yaratmış olacak..
Alışıldık bi durum değil.. Unuttuğumuz bi durumdu..

Haberin Devamı

Padişahlara ‘dokunulmazlık’ yasası yolda

Haberin Devamı

Başbakan; ‘bizim böyle bir ecdadımız yok.. Biz böyle bir Kanuni tanımadık’ sözleriyle Muhteşem Süleyman dizisini hedef almasından sonra..
Bununla kalmayıp yargının gerekli kararı vermesini bekliyorum dedikten sonra..
Milletin değerleriyle oynandığını söylemesinden sonra..
Milletin gereken dersi hukuk içinde vereceğini ilan etmesinden sonra..
Birilerinin bir şeyler yapması gerekiyordu..

Gözler savcılara çevrildi.. O cepheden ses çıkmadı..
Nasıl çıksın ki..
Kanuni’nin harem hayatını anlatıp savaş hayatını kısa tutmaktan soruşturma açamazlardı.. Harem yaşamı böyle değildi iddiasını dava konusu yapamazlardı..
Muhteşem Yüzyıl dizisini suç sayacak yasa yoktu..
İmdada AKP milletvekili yetişti.. Yasa teklifi hazırladı.. Tarihi kişileri olduğundan farklı gösteren ayvayı yiyecek..
İyi de o kişilerin nasıl olduğuna kim karar verecek?..
RTÜK!

Teklif hayata geçirilirse sadece diziler değil belgeseller de ayvayı yer.. Resmi tarih dışına çıkamazsın.. Padişahları attan indirip hareme sokarsan yanarsın..

Bu arada Topkapı Sarayı’ndaki harem restore edilip ziyarete açılacakmış..
Sakın ha..

Milli değerleri aşağılamaya girer mi; girer!..

Haberin Devamı

Anında reddedilse de gensoru işe yarıyor

Eskiden bir bakan için gensoru verildi mi ortalık sarsılırdı.. Bakanlar soğuk terler dökerdi.. Hesap vermek zorunda kalırlardı..
Gensoru muhalefetin elindeki en önemli kozlardan biriydi.. Denetim görevini yapmanın en önemli enstrümanıydı..
Bu devirde kapandı.. Gensoru özelliğini yitirdi.. İktidar partisi sözcüleri söylüyor zaten; enayi miyiz kendi kendimize niye gol atalım diyorlar..
Siyaseten haklılar!..
Peki hiçbir işe yaramıyorsa gensoru niye veriliyor.. Daha geçenlerde MHP’nin yedi bakan hakkında gensoru açılması talebi görüşüldü..
Hepsi reddedildi..
Reddedileceği biliniyordu..

Demek ki bir işe yaramıyor!..
İktidar; verip duruyorsunuz da ne oluyor Meclis’i meşgul ediyorsunuz demekte haklı..
Değil.. Gensoru işe yarıyor..
Bazı meselelerin Meclis’te ele alınmasına, o meseleleri toplumun öğrenmesine yarıyor..
Aksi halde hiçbir şey konuşulmayacak..
Neler olduğunu millet öğrenemeyecek..