Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu davet etti, Lefkoşa’ya gittik.. Öğle yemeğinde bir masanın etrafında toplandık..
Konu malumunuz.. 40 yıldır bitmeyen mesele.. Rumlarla müzakere süreci..
Aslında sonucu şimdiden belli..
Yine çözümsüzlük çıkacak..
1 Temmuz’da masadan oturulduğu gibi kalkılacak.. Kalkılacak da herkes yoluna gidecek mi?
Yani ‘Ada’da iki devletli formül resmiyet kazanacak mı? Çok zor..
Ama birkaç yıllık ‘görüşmeme’ durumu olacağı kesin..
Niye mi?
1 Temmuz’da Rumlar AB dönem başkanlığını üstlenecek.. Türkiye AB ilişkileri de askıya alınacak.. Ardından Rum tarafında cumhurbaşkanı seçimi var..
*
Merak edilen şu..
Bu kez kim kıvırıyor, iki Cumhurbaşkanı da masadan kalkmıyor ama biri çözüm istemiyor.. Veya ikisi de istemiyor..
2004 yılına kadar anlaşmak istemeyen tarafın Türkler olduğu söylenirdi.. Daha açık söyleyelim fatura hep Denktaş’a kesilirdi..
Çözümsüzlük-çözüm formülü ona aitti.. Annan Planı referanduma sunulduğunda gördük ki ‘hayır’ diyen taraf Rumlarmış!..
Bugün de aynı durum geçerli..
*
Türkleri anlaşmaya zorlayan nedenler var.. KKTC’yi kimse tanımıyor.. ‘Kıbrıs Türküyüm’ tanımını kimse iplemiyor..
Türklerin kimlik sorunu var.. Statü sorunu var.. Kıbrıs Türk’ü kavramını dünyaya anlatma derdi var..
Rumları anlaşmaya zorlayan hiçbir neden yok.. Onları teşvik eden küçük bi havuç bile yok..
Rum hükümetini BM tanıyor.. AB’ye üyeler.. Temmuzdan sonra ‘başkanlık’ görevini de üstlenecekler.. Doğalgaz da buldular..
Daha ne!
Aslında bulunan doğalgaz Türklerle-Rumların ortak malı.. Ama fiili durum öyle değil.. Fiilen Rumların malı..
Niye anlaşsınlar ki..
Eski mülklerini almak için anlaşırlar desem o da imkânsız.. Anlaşma olursa tazminat alırlar diyeceğim ama zaten alıyorlar..
KKTC, Rumların el koyduğu mallar için bugüne kadar 65 milyon sterlin tazminat ödemiş.. Sırada 3 bin dosya varmış..
Durum şu..
Güneyde Türklerin 1974 yılında terk ettiği 600 bin dönüm toprak varmış.. Rum İçişleri Bakanlığı el koymuş, kullanım hakkını üstlenmiş..
Tapu dağıtmamış..
Kuzeyde ise Rumların terk ettiği alan 1.5 milyon dönüm.. Üzerinde evler falan da var tabii..
Hükümet, Rumların terk ettiği yerleri Türklere dağıtmış.. Sadece kullanımını vermemiş, tapu da vermiş.. Mülkiyet meselesinde böyle bir güçlük var tabii..
*
Rumlar ne istiyor diye sorduk..
Güzelyurt’u istiyorlarmış.. Maraş ve çevresindeki köyleri, Karpaz’dan da dört köy..
Güzelyurt’un öyküsü ilginç.. Her müzakere süreci başladığında Güzelyurt’un Rumlara geri verilmesi geliyor ya..
Güzelyurt’ta yaşayanlar yakın zamana kadar cenazelerini Lefkoşa’ya getiriyorlarmış.. Rumlara verilir de anamızın babamızın mezarı onların eline geçer diye..
Başbakan Erdoğan ‘Güzelyurt verilemez’ deyince cenazelerini kaçırmaktan vazgeçmişler.. Güzelyurt’a gömmeye başlamışlar..
*
Kısaca bu Kıbrıs meselesi bitmez! Hele bölgedeki yeni dengelerden sonra hiç bitmez.. Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun yanından çıktık, kendimizi Girne’ye attık.. Hava şahaneydi, kafelere yayıldık.. Kıbrıs’ın tadını çıkarmaya baktık..
CHP’de bugün neler olacak?
Kıbrıs sorununu Kıbrıslılarla baş başa bırakıp Ankara’nın yolunu tuttuk..