Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Gördünüz mü Cumhur-başkanı da aynı görüşte demeyeceğim.. Sütten ağzım yandı, yoğurdu üfleyerek yiyeceğim..
*
Mesele şu..
Gül, siyasi polemiklerin, kürsü atışmalarının alıp başını gitmesinden rahatsız olmuş..
Hindistan’da kendisini izleyen gazetecilere siyasi polemikleri yayımlamayın çağrısı yapmış..
Neden mi?
Onlar tepede kavga edince toplum geriliyormuş..
*
Hemen ağzımın yanma meselesine gireyim.. Geçen bayram siyasetçiler tatildeydi.. Ülkede ne gerginlik vardı ne de sataşma..
Duruma bakıp ‘siyasetçiler az konuşunca ülke rahatlıyor’ tespiti yapınca Başbakan parlamıştı..
“Ben de diyorum ki siz köşe yazarları ne kadar az yazarsanız ülke o kadar huzur bulur” demişti..
Başbakan, ‘her gün yazmayın, haftada bir veya iki gün yazın’ diyerek köşe yazılarından hazzetmediğinin işaretini de vermişti..
*
Son polemikte, aslında kavgada köşe yazarlarının bir kabahati yok.. Fırtına medya üzerinde değil Meclis’te yüz yüze koptu.. Herhalde bu sebeple olacak ki Cumhurbaşkanı medyadan destek istedi..
‘Bir hafta birbirlerine karşı söylediklerini yayımlamayın’ dedi..
Yani onlar az konuşmuyor..
Siz az konuşturun, az yayımlayın demek istedi..
*
Baştan söyledim.. Yoğurdu üfleyerek yiyorum.. Az konuşup çok konuşma meselesine girmeyeceğim..
Gül’ün talebi olur mu olmaz mı ona bakacağım..
Gazeteciler, haber ambargosu isteyen Gül’e Meclis’teki konuşmaları, kavgaları TRT’nin naklen verdiğine dikkat çekmiş..
Allah’tan TRT Genel Müdürü Şahin oradaymış.. ‘Siz yazmayı kesin, ben de yayını keseyim’ deyivermiş..
Nasıl olacak?
Olmaz.. Gücü yetmez..
Nasıl yani, Başbakan söze ‘kusura bakmayın’ diye başladığı an TRT polemik kokusu var diye yayını mı kesecek?
Mesela CHP lideri söze ‘şu noktaya değinmeden geçemeyeceğim’ dediği zaman eyvah polemik geliyor diye makaslanacak mı?
Eskiden arıza çıktı mı TRT ekrana vazo getirirdi..
Siyasette de aynı yöntem mi izlenecek..
Polemik çıkartan..
Kavgayı başlatan makası yiyecek..
Ekrana vazo gelecek..
Hoş değil..
Sonra hangi sözün vazo gerektirdiğine hangi merci karar verecek?
Yürümez.. TRT’nin işi değil!..
*
Gazeteler bir hafta yazmasa! O da olmaz..
Gazetecilerin siyasetçilerin sözlerini denetlemesi nerede görülmüş..
Sonra ne adına makaslayacaklar?
Sakat!
*
Bir de şu var.. Başbakan geçenlerde bir açılışta yaptığı konuşmayı dört kanal canlı verdi diye kızdı..
Bütün kanallar vermeliymiş..
Bu durumda Başbakan’ın sözüne atın makası bakalım!
*
Olmaz! Gül’ün önerisi tutmaz..
Siyasetçiler medya marifetiyle zapt-ı rap altına alınamaz..
Çünkü o zaman medya medya olmaktan çıkar!..
En iyisi karışmamak..

Haberin Devamı

GÜL KAÇ YIL DAHA KÖŞK’TE?
Gül’ün en çok polemik çıkaran tartışma yaratan gezisi diyebiliriz.. Giderken ‘bu Meclis yeni bir Anayasa yapma fırsatını kaçırdı’ dedi..
Ankara, için için kaynamaya başladı..
Acaba dediler Gül 2012’ye yönelik hesaplar içinde mi?
Başka çevrelere selam mı yolluyor?
*
Ankara’daki kaynama Hindistan’a ulaştı ki Gül hemen yanıt verdi..
Verdi ama yeni bir tartışma başlatarak..
Gül’ün görev süresi beş yıl mı yedi yıl mı?
Bugünün gündemi bu..
Nereden mi çıktı?
Gül görev süresini kastederek; ‘kaç sene olduğu net ortaya çıkmamışken’ cümlesini kullandı..
Yani 5 mi 7 mi belli değil!..
*
Peki, kaç yıl ve kim karar verecek?
7 yıl diyen var.. Gül, Cumhurbaşkanı olduğu zaman Anayasa değişmemişti.. Anayasa’da yedi yıl yazıyordu.. Referandum daha sonra yapıldı..
5 yıl diyen de var.. Meclis, Anayasa’yı Gül Cumhurbaşkanı olmadan önce değiştirdi.. Gül de değişikliğe oy verdi..
*
Peki beş mi yedi yıl mı olduğuna kim karar verecek?
Bu da tartışmalı.. Yorumlu..
Meclis karar veremez! Neye göre verecek?
Eee.. Ne olacak?
2012’nin ağustos ayına geldiğimizde dönüp Yüksek Seçim Kurulu’na bakacağız herhalde..
Bir de Gül’ün tavrına..
Gül, ‘görevim 2012’de değil 2014’te bitiyor’ derse kim itiraz edecek?
Kim Köşk’ten aşağı indirecek?
*
Karışık durum değil mi?
Maalesef her işimiz böyle..