Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Bir haftadır memleketin ruh halini anlamaya, tahlil etmeye çalışıyorum..
Sevinenleri, üzülenleri.. Kazananları, kaybedenleri..
‘Oh’ diyenleri, ‘tüh’ diyenleri..
Bol bol dinledim, yeterince gözlem yaptım..
Genel hava ne derseniz; bi sessizlik var bi sakinlik var, bolca yorgunluk da diyelim..
*
İki ana gövdeyi masaya yatıralım..
AKP’li ve CHP’li seçmene ‘parti ideolojisi’ penceresinden bakalam..
*
İktidara oy verenlerle başlayalım..
Çok AKP’liler: Meseleye ideolojik bakanlar da diyebiliriz.. Acayip sevinçliler.. Zafer coşkusunu doyasıya yaşamak istiyorlar ama şaşaalı hareketler ayıp olur diye duygularına gem vuruyorlar..
Yeri gelince, konu açılınca lafı gediğine koymakla yetiniyorlar.. Büyük çoğunluğu iktidarın içinde..
Yönetici..
Merkezde olsun, yerelde olsun, bürokraside olsun bulundukları yerde ipler onların elinde..
Daha sekiz yıldır buradayız, siz seksen yıl yönettiniz havasındalar.. Muhafazakâr iklimin Türkiye’nin bütün hücrelerine kadar nüfuz etmesini istiyorlar..
*
Orta AKP’liler: Meseleye başarı odaklı bakıyorlar.. Muhafazakâr olsalar da fazla ideolojik yaklaşmıyorlar.. Ekonomi onlar için öncelikli.. Genelde ticaretle uğraşıyorlar..
Büyüme sürdükçe AKP’nin peşinden ayrılmayacakları belli.. ‘Alternatif var mı’ sorusunu ağızlarından hiç eksik etmiyorlar..
*
Az AKP’liler: İdeolojiyle falan ilgileri yok.. Bağlılıkları hizmet odaklı.. Muhafazakârlar mı; evet.. Mutaassıplar mı; evet.. Ama bunu olması gereken, yaşanması gereken hayat tarzı olarak görüyorlar..
Müslüman olmanın gereği..
AKP’ye oy patlaması yaptıran kitle aslında onlar.. Sağlıkta, eğitimde verilen hizmetlerden memnunlar.. Bir de belediyelerin çalışmasından, aldıkları yardımlardan, katkılardan da tabii.. Sürmesini istiyorlar..
Günlük politikalarla fazla haşır neşir değiller..
*
Geçelim ana muhalefete..
Çok CHP’liler: Tamamen ideolojik bakıyorlar.. Yaşam tarzına müdahale edilecek, laiklik kavramının içi boşaltılacak, devrimler kenara atılacak diye düşünüyorlar..
Fevkalade üzüntülüler, acayip endişeliler.. Bir haftadır yenilmişlik duygusuyla başa çıkmaya çalışıyorlar..
*
Orta CHP’liler: Genellikle görüşleri nedeniyle çalıştıkları kurumlarda ikinci plana düştüklerini söyleyen kişiler.. İktidar partisinden olmadıkları için şef, müdür yapılmadıklarını, haklarının yenildiğine inanıyorlar..
Buruklar.. İktidara küskünler..
Emekli hayatı sürenleri, geçim sıkıntısından dertli.. Çocuklarına iş bulamadıkları için endişeliler..
*
Az CHP’liler: Onlar için ekonomi iyi, işler tıkırında ama siyasal dengesizlikten hoşnut değiller..
İktidar ile muhalefet arasında denge olmasını istiyorlardı; olmadı.. Dert ediyorlar ama o kadar da değil.. Ekonomi iyi ya deyip işlerine, kazançlarına bakıyorlar..
Seçim bitti, politika bitti anlayışındalar!..

Haberin Devamı

Yürümek ömür boyu beraberce el ele
Ali’nin (oğlumun) mezuniyet törenine gittim.. Törenin sonunda iki kız iki erkek sahne aldı..
Ellerinde müzik aletleri.. Küçük bir performans dediler..
14 yaşında çocuklar..
Başladılar..
Bir kıvılcım düşer önce, büyür yavaş yavaş
Bir bakarsın volkan olmuş, yanmışsın arkadaş
*
O an 14 yaşıma döndüm.. 1974 yılına.. Yılmaz Güney’e.. Melike Demirağ’a.. Arkadaş filmine..
O film bizi derinden etkilemişti.. Sarsmıştı.. O şarkı, o yaz dilimizden düşmez olmuştu..
Ortak olmak her sevince, her derde kedere
Ve yürümek ömür boyu, beraberce, el ele
*
37 yıl geçmiş.. 14 yaşındaki çocukların dilinde yine aynı sözler..
Bir gün gelip ayrılsak bile seninle arkadaş..
*
Merak ettim ama sormadım, bendeki büyüsü bozulmasın istedim..
Biz 14’ümüzde o şarkıyı hangi duyguyla dinliyorduk..
Onlar 14’ünde hangi duygularla söylüyor..
Biz 14’ümüzde o sözlere ne anlamlar yüklüyorduk.. Onlar ne anlamlar yüklüyorlar..
*
‘Bir gün gelip ayrılsak bile’ 14 yaşındaki çocuğa 2011’de ne anlam ifade ediyor..
1974 yılında ne anlam ifade etmişti..
*
Biliyorum, kelimelere yüklediğimiz anlamlar çok farklı.. ‘Arkadaş’ı sevme nedenimiz de..